< LGBTİ+lar: "Umut Cesaret Ve Dayanışmayla Buradayız"

LGBTİ+'ların Sıraselviler Caddesi'nde yapacakları yürüyüşe polis saldırdı Çok sayıda göaltna ve polis saldırısına rağmen, Pürtelaş Sokak'ta toplanan kitle Onur Yürüyüşünü gerçekleştirdi.

Bu yıl 30’uncusu düzenlenecek olan İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası etkinlikleri Beyoğlu ve Kadıköy Kaymakamlıkları kararıyla yasaklandı.

Onur Haftası etkinlikleri kapsamında bugün Sıraselviler Caddesi'nde saat 17.00'de başlayacak olan 20. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü öncesinde İstanbul Valiliği’nin kararı olduğu gerekçesiyle Şişhane ve Taksim metro duraklarının kapalı olacağı duyuruldu.

İstanbul Valiliği ise 25 Haziran'da Onur Yürüyüşü günü sabah 11’den itibaren Taksim’de çok sayıda yolun trafiğe kapatılacağını da duyurdu.

Bugün sabah saatlerinde polis İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm yolları barikatlarla kapattı. Caddedeki insanları dışarı çıkardı. Onur Yürüyüşü için komitenin çağrı yaptığı Sıraselviler Caddesi de saat 12 itibariyle polis barikatıyla tamamen kapatıldı.

Polis, yürüyüşün yapılacağı 17.00’den saatler öncesinden Elmadağ Caddesi'nden Gümüşsuyu, Tarlabaşına giden bütün yolları bariyerlerle kapattı. Taksim'e çıkan bütün sokak girişleri kapatıldı.

Onur Yürüyüşü için LGBTİQ+lar Sıraselviler'e doğru toplanırken, günlerdir Onur Yürüyüşü'nü hedef gösteren siyasal islamcı gruplardan bir kişi LGBTİQ+lara saldırmaya çalıştı. Lubunyalar saldırıyı püskürttü.

 

Kafelere Polis Saldırısı Ve Gözaltı

İstiklal Caddesi’nde ise Büyükparmakkapı Sokak’ta bir mekanda oturan LGBTİ+’lara saldıran polis LGBTİ+’ları ve mekan işletmecisini gözaltına aldı.

Polis saat 13.00'ten itibaren Cihangir sokaklarını da ablukaya almaya başladı. Firuzağa Kahve’de oturanları mekandan dışarı çıkardı. Cihangir’de mekanları boşaltan polis, saat 15.15’te Cihangir’de kafelerde oturan LGBTİ+’lara saldırdı. Avukatları ve LGBTİ+’ları çembere alan polis çok sayıda LGBTİ+ aktivistini ters kelepçeyle gözaltına aldı.

Joy Kafede oturanlara da saldıran polis burada da insanları işkenceyle gözaltına aldı.

 

Gazetecilere Polis Saldırısı Ve Gözaltı

Yine Akarsu Sokak'ta polis kafelerde oturanlara ve görüntü almaya çalışan gazetecilere saldırarak gözaltına almaya başladı. Polis saldırısında AFP muhbiri Bülent Kılıç da işkenceyle gözaltına alındı.

Polis, aralarında KaosGL muhabiri Gözde Demirbilek ve Yunus Emre Demir’in de olduğu gazetecilerin görüntü almasını engelledi. Basına da saldırdı.

Gözaltılara sloganlarla tepki gösterenleri de işkenceyle gözaltına aldı.

Polis, Cihangir’de avukatları ve gazetecileri de bir çembere aldı. Uzunca süre güneş altında bekleten polis kalkanlarla gazeteci ve avukatlara saldırdı.

Polis saldırısı ve gözaltılara rağmen yürüyüşren vazgeçmeyen LGBTİ+'lar farklı sokaksrdan geçerek Cihangir Pürtelaş Sokak'ta bir araya geldi. Ve buradan yürüyüşe geçti.

“Dünya Yerinden Oynar, İbneler Özgür Olsa, Dönmeler Özgür Olsa”, “Gökkuşağı Değil, Ayrımcılık Suç”, “Kürdistan vardır, Lubunyalar Vardır”, “Trans Cinayetleri Politiktir” atıldı.

Pürtelaş, Bolahenk, Ülker Sokak'ta yürüyüşün ardından polis Kazancı Yokuşu'nda LGBTİ+'lara tekrar saldırdı. Çok sayıda kişi gözaltına alındı. Halk, polis işkencesini camlarından tencere tava çalarak protesto etti.

2013 yılında direniş teması ile bir araya gelerek Gezi isyanına katılan LGBTİ+'ların, gittikçe artan homofobi, transfobi ve bifobi ve her türlü fobiye karşı, erkek egemen devlet politikalarına karşı, heteroseksizme ve şiddete karşı bu yıl 'direniş' diyerek yürüyüşlerini yaptıkları belirtildi.

 

Gezi Tutukluları Ve Cumartesi Annelerine Selam

Açıklama Gezi Parkı için yargılanan ve iktidarın uygun gördüğü kurallara göre karar veren mahkemelerin hukuksuzca ağır hapis cezaları verdiği gezi davası tutukluları ve dün 900. haftada bir araya gelen ve gözaltına alınan, yıllardır Galatasaray meydanında kayıplarını arayan Cumartesi Annelerini selamlandı.

 

"Gitmeye Hiç Niyetimiz Yok"

Her türlü yok saymaya, hedef göstermeye, yıldırma ve susturma politikalarına karşı Taksim’in tüm sokaklarından burada olduklarını ateşimize su olmayan herkesi yakacaklarını bir kez daha güçlü bir şekilde haykırdıklarını belirten LGBT+'lar; "Alışın Ya Da Barışın Bizim Gitmeye Hiç Niyetimiz Yok" dedi.

 

"Katledilenlerin Hesabını Soracağız"

"Parklarımıza, caddelerimize, evlerimize, sokaklarımıza, bedenlerimize yapılan saldırılara, tahakküm kurmalara inat yan yanayız; bazen omuz omuza bazen de bacak omuza. Devlet eliyle üretilen nefret yüzünden katledilen ve intihara sürüklenen tüm arkadaşlarımızın ahıyla buradayız" denilen açıklamada Zirve Soylu, Hande Kader, Okyanus Efe, Eylül Cansın, Roşin Çiçek, Doski Azad, Ahmet Yıldız ve diğer tüm katledilen arkadaşlarının hesabının sorulacağı vurgulandı.

 

"Savaş Politikalarına Karşı Direniyoruz"

Savaşın ve yarattığı baskının giderek herkesi ve her şeyi yuttuğunu, 2015’ten beri gittikçe ağırlaşan savaş politikalarının ve Kürdistan'da sürdürülen savaş politikalarının karşısında da direndiklerini ve direnmeye devam edeceklerini vurgulayan LGBT+'lar. "Ne Lubunyalar Kürdistan'a, ne de Kürdistan LGBTİ+ hareketine sırt çeviremez" dedi.

 

"İstanbul Sözleşmesi'nden Vazgeçmiyoruz"

Lubunyaların ve kadınların yaşamını korumayı hedefleyen İstanbul Sözleşmesi’ni tek gecede kaldıranlara karşı direnmeye devam ettiklerini, bu hukuksuz geri çekilmeye karşı kadınlar ve LGBTİ+'lar olarak haklı mücadalelerini iradeleriyle sürdürdüklerini ifade eden LGBT+'lar "Bizi cezasızlık politikası ile terbiye etmeye çalışanlara burdan sesleniyoruz; İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyoruz!" diye haykırdı.

 

"Göçmen Dostlarımızla Bir Aradayız"

"Meriç nehrinde, Ege’nin ve Akdenizin sularında ölen dostlarımızın hesabı sorulmamışken, artan mülteci düşmanlığı ile hedef gösterilen mülteci dostlarımızla birlikte olduğumuzu, bir arada yaşamı savunduğumuzu duyuruyoruz" diyen LGBT+'lar, göçmenleri hedef gösterenlerle, LGBTİ+'ları hedef gösteren aklın aynı olduğunu belirterek "Sınırsız, sınıfsız, cinsiyetsiz bir dünyanın hayaliyle bugün sokaklardayız" dedi.

Devletin ve devlet gücüyle hareket eden paramiliter çetelerin hedef göstermelerine, nefret kampanyalarına karşı birbirlerine ve direnişlerine sahip çıkacaklarını, LGBTİ+ düşmanlığının sadece bu topraklara özgü olmadığını belirten LGBT+'lar, iki gün önce Oslo'da yaşanan saldırıda hayatını kaybeden LGBTİ+'ları anarak, mücadelenin ve dayanışmanın sınır tanımadığını vurguladı.

 

"Umut Cesaret Ve Dayanışmayla Buradayız"

LGBT+'lar açıklamayı "Kaybettiğimiz dostlarımızın, her yerde direnen lubunyaların sesleri kulaklarımızda, enerjileri coşkumuzda, cesaretleri direnişimizde. Her birimiz her birimize güç oluyoruz, birlikte güçlüyüz. Gücümüzü direnişimizden alıyoruz, direnmeye devam ediyoruz. Bizler her yıl Haziran ayının son haftasında sokaklarda onurunu ve var oluşunu kutlayan LGBTİ+'lar olarak mücadelemizdeki ısrarımız, yarına duyduğumuz umut, birbirimizden aldığımız cesaret ve dayanışmayla buradayız. Vardık, varız, varolacağız!" diyerek tamamladı.

Açıklamanın ardından LGBTİ+’lar Cihangir ara sokaklarındaki yürüyüşüne devam etti.

 Elif Güngör / Pia Yapım