Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için 900 haftadır mücadele eden kayıp yakınları Cumartesi Anneleri 900. Hafta eylemini Galatasaray Meydanı'nda yapmak istedi. Galatasaray Meydanı'nı bariyerlerle çevirerek ablukaya alan polis çok sayıda kişiyi, darp ederek ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Gözaltına alınan Cumartesi Anneleri'nin yerine açıklamayı milletvekilleri gerçekleştirdi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek, sorumluların cezalandırılmasını için mücadele eden ve 700. haftadan itibaren Galatasaray Meydanı yasaklanan Cumartesi Anneleri, 900. Hafta eylemini Galatasaray Meydanı'nda yaprak karanfiller bırakmak istedi.

 

Galatasaray Meydanı ve İstiklal'de Polis Ablukası

Galatasaray Meydanı'nı, saatler öncesinden bariyerlerle çevirerek ablukaya alan polis, İstiklal Caddesi'ne çıkan sokakları da kapatarak çok sayıda gözaltı aracı getirdi. Polis eylemin Galatasaray Meydanı'nda yapılmasına izin vermedi.

 

Cumartesi Anneleri 900. Haftada Galatasaray Meydanı'nda

Kayıp yakınlarının kolkola girerek Galatasaray Meydanı'na gelişi sırasında polis eylemin yasadışı olduğu anonsu geçmeye başlayarak eylem yapanları gözaltına alma tehdidinde bulundu. Kayıp yakınları ise ellerinde gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları ve karanfillerle Galatasaray Meydanı'na yürüyerek açıklamayı yapıp karanfil bırakacaklarını belirtti.

HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Zeynel Özen, TİP Milletvekili Ahmet Şık, CHP Milletvekili Ali Şeker; İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Öztürk Türkdoğan'ın da Galatasaray'a Meydanı'na gelen kayıp yakınlarının önü bariyerlerle ve polis kalkanlarıyla kesildi.

Polisin devam eden eylemin hukuksuz ve yasak olduğu, dağılmaları yönündeki anonslarına ise kayıp yakınları "Asıl hukuksuzluk sizin yaptığınızdır. Önümüzü kesmenizdir" diyerek tepki gösterdi.

 

"Benim Ciğerim Yandı, Ayrılmayacağım Buradan"

Cumartesi Annelerinden Hanife Yıldız polisin engellemeleri üzerine "Benim ciğerim yandı. Yaptığınız yetmedi. Oğluma ne yaptıysanız bana da yapın. Ayrılmayacağım buradan" dedi.

 

"Nedir Bu Gazetecilerden Korkunuz?"

Cumartesi Annelerinin 900. Hafta eylemini takip eden gazetecilere de saldıran polis darp ederek alandan uzaklaştırmaya ve gözaltına almaya çalıştı.

Gazeteciler Nedir bu gazetecilerden korkunuz! Yeter! Biz işimizi yapıyoruz!" diyerek tepki gösterdi.

Milletvekilleri gazetecilerin alandan uzaklaştırılmaya tepki göstererek, gazetecilere destek verdi.

 

Kayıp Yakınlarına Polis Saldırısı Ve Gözaltı

Galatasaray Meydanı'na ulaşmaya çalışan kayıp yakınlarına saldıran polis, kalanlarla koridor oluşturarak İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Öztürk Türkdoğan, kayıp yakınları Maside Ocak, Jiyan Tosun, Besna Tosun, Hasan Karakoç, İkbal Eren, Mikail Kırbayır, Hanife Yıldız, avukatlar ve Arat Dink'in aralarında bulunduğu çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Polis gözaltına alınanlardan bazılarına ters kelepçe işkencesi uyguladı.

 

"Kaybedenler Kaybedecek!"

Polisin gözaltı saldırısına karşı kayıp yakını Besna Tosun babası Fehmi Tosun'un fotoğrafını havaya kaldırarak "Annelerden ve meydanlardan korkuyorlar. Arjantin'de, Şili'de kaybedenler kaybetti, Türkiye'de de kaybedecekler" diye haykırdı.

Polisin kayp yakınlarını gözaltına alması üzerine açıklamayı milletvekilleri Galatasaray Meydanı'nda yaptı. Polis ablukasındaki milletvekilleri önce çevrelerini saran polis bariyerlerine karanfiller bırakt. Basın metnini ise HDP Milletvekili Züleyha Gülüm okudu.

 

"Galatasaray Bizim Hafıza Mekanımızdır Bizimdir!"

900'üncü haftada yine Galatasaray'da olduklarını söyleyen Gülüm, "Devletin gözaltında kaybettiği sevdiklerimizi arıyoruz, Galatasaray bizim arayışımızın mekanıdır. Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin başına geleni herkes bilsin ve bir daha asla yaşanmasın istiyoruz; Galatasaray bizim hakikat mekanımızdır. Kaybedilen sevdiklerimiz ve onlara yaşatılanlar unutulmasın, tarihe not düşülsün istiyoruz; Galatasaray bizim hafıza mekanımızdır. İşte bu yüzden Galatasaray bizimdir" dedi.

 

"Gözaltında Kaybedilenlerin Yakınları Korkutulamaz!"

"Sevdiklerimiz nerede?" çığlığına adaletle yanıt vermek yerine darp edildiklerini söyleyen Gülüm, kayıp yakınlarının baskıyla, şiddetle korkutulmak istendiğini belirten Gülüm "Ama yanılıyorlar, evladını arayan bir anneyi, sevdiğini arayan bir eşi, anne babasını arayan bir evladı, ablasını, ağabeyini arayan bir kardeşi, dedesini, ninesini arayan bir torunu kimse korkutamaz. Çünkü onların maruz kaldıklarından daha korkunç bir uygulama henüz icat edilmedi" dedi.

"Ne Yaparsanız Yapın Asla Vazgeçmeyeceğiz!" 900'üncü haftada olunduğunu hatırlatan Gülüm, "Ne yaparsanız yapın, 'Evlatlarımız nerede' diye haykırmaktan asla ama asla vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın, 'Evlatlarımızı kaybedenler cezasızlık zırhıyla korunmasın, bağımsız bir yargı önünde hesap versin' talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın, Anayasa'nın güvencesinde olan toplanma özgürlüğünden ve bu özgürlüğümüzü kullanmak için seçtiğimiz Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz. Ne yaparsanız yapın, insanlığın vicdanında Galatasaray bizimdir" diyerek sözlerini tamamladı.

Polisin saldırarak gözaltına aldığı kayıp yakınları gözaltı aracında beklentilirken eylem için gelen çevrede bulunanlar da alkışlarla ve sloganlarla polis saldırısını protesto etti.

 

Gazetecilere Polis-Esnaf Engeli

Diğer yandan polisin kayıp yakınlarına saldırısı sırasında kayıt almaya çalışan ve bazı mekanlara giren gazeteciler bir yandan polis bir yandan da esnafın müdahalesiyle karşılaştı. Gazetecilerin çekim yapmasını engellemek isteyen polisin mekana girmesi üzerine mekan sahibi gazetecilere "Sizin yüzünüzden mekana polisler geldi, gidin buradan" diyerek mekandan çıkmalarını istedi.

Gazeteciler polis-esnaf engellemeleri arasında işlerini yapmaya devam etti.

Gözaltına alınanlar için ise İHD İstanbul Şubesi'nde serbest bırakılmaları için basın toplantısı yapıldı.

Gözaltına alınan kayıp yakınları ifadelerinin ardından sağlık kontrolüne götürüldükten sonra serbest serbest bırakıldı.

 

Lezgin Akdeniz / MA