Diyarbakır'da gözaltına alınan ve 16'sı tutuklanan Kürt gazetecilerle dayanışmak üzere DİSK DİSK Basın İş Sendikası'nın çağrısıyla, İstanbul ve Ankara’dan gazeteciler Diyarbakır'a gidiyor.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma nedeniyle 8 Haziran'da ev baskınlarıyla 20 gazeteci gözaltına alınmıştı. Dün savcılığa çıkarılan gazetecilerden 4'ü serbest bırakılırken JINNEWS Haber Müdürü Safiye Alagaş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Remziye Temel, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin tutuklandı.
Gazetecilerle dayanışma göstermek üzere DİSK'e bağlı Basın İş Sendikası, tutuklanan meslektaşlarının bırakılması talebiyle Diyarbakır'a gitme çağrısı yapmıştı. Bu sabah İstanbul’dan yola çıkan gazeteciler Ankara’dan da meslektaşlarını alarak, Diyarbakır'a doğru yola çıktı.
Yolculuk sırasında gazetecilerden Sibel Yükler "Diyarbakır'da tutuklanan 16 arkadaşımız için İstanbul ve Ankara'dan yola çıktık, meslektaşlarımızla dayanışma için Diyarbakır'a gidiyoruz" dedi.
Yaklaşık oniki yıldır gazetecilik yaptığını aktaran EuorNews muhabiri Dilek Gül, dün tutuklanan 16 gazeteci arkadaşıyla dönem dönem sahada çalışma yürüttüğünü belirterek "Onların bizlerin gazeteciliğe şahit olduğu gibi ben de bizzat onların gazeteciliğine şahidim ve o nedenle arkadaşlarımla birlikte dayanışmada bulunmak üzere Diyarbakır'a doğru yola çıktım. Gazetecilik tutuklanamaz. Gazetecilik suç değildir" dedi.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu'ndan Ceren İskit "Ben de diğer arkadaşlarım gibi tutuklanan meslektaşlarıma destek için, dayanışmamızı büyütmek için Ankara'dan Diyarbakır'a gidiyorum. Ve tekrar söylüyoruz; Gazetecilik suç değildir" dedi.
Tutuklu gazeteciler arasına onaltı arkadaşlarının daha katıldığını söyleyen Derya Okatan "Çok öfkeli ve üzgünüm. Tutuklanan arkadaşlarımızın yalnız olmadığını göstermek, dayanışmada bulunmak ve hep birlikte 'Gazetecilik suç değildir' demek için Diyarbakır'a gidiyoruz" dedi. Mücadele Birliği gazetesinden Serpil Ünal ise Diyarbakır'da 20 gazetecinin gözaltına alınması ve 16 arkadaşlarının tutuklanmasının, giderek artan Kürt halkına yönelik saldırıların katliamların ve bir çok olayın emekçi halklara ulaşmasını engellemek amacıyla olduğunu belirterek Gazetecilerin görevi gerçekleri halklara ulaştırmaktır. Kürt gazeteciler on yıllardır gözaltılara tutuklamalara, katliamlara, tüm kurumlarının kapatılmasına ve büyük bedeller ödemelerine karşın gerçekleri halklara ulaştırmaya devam ediyor.
Gazetecilerin görevi gerçekleri yazmak, göstermek, anlatmaktır. Gerçekleri halklara ulaştırmaktan geri adım atmadan Kürt meslektaşlarımızın yanında olmak, dayanışmayı büyütmek, mesleğimize sahip çıkmak için Diyarbakır'a gidiyoruz. Tutuklu arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın" dedi.
Sultan Eylem Keleş ise "Gazetecilerin yeri, karakollar, adliyeler, hapishaneler değildir. Haber merkezleri, sahalardır. Gazetecilik suç değildir. Tutuklu gazeteci arkadaşlarımıza özgürlük" diyerek Diyarbakır'a gittiklerini belirtti.
DİSK Basın İş Sendikası'ndan Elif Akgün ise yıllardır gazetecilerin davalarını takip ettiklerini, gözaltı ve tutuklanmalarda arkadaşları için kampanyalar yaptıklarını belirterek "Bazı arkadaşlarımızı özgürlüğüne kavuşturuyoruz. Fakat günümüzde bazı gazetecilerin mağduriyetleri halinde seslerinin duyulmasına karşın Kürt gazetecilerin gözaltı ve tutuklanmaları halinde seslerini duyuramadıklarını ve bir sessizlik duvarıyla karşılaştıklarını vurgulayarak "Bizlerde bu sessizlik duvarını yıkmak için Diyarbakır'a gidiyoruz. Gazetecilik suç değildir" dedi.
DİSK Basın İş Sendikası'ndan İsa Uğur Erdoğan da gazetecilik yapılabilmesi için tutuklanan gazetecilerin savunulması gerektiğini vurgulayarak "Gazeteciler birlikte güçlü demek ve mesleğimize sahip çıkmak için Diyarbakır'daki arkadaşlarımızla dayanışmaya gidiyoruz" dedi.
Diyarbakır'da ve Kürdistan'da yapılan operasyonlara karşı ülkenin batısından yeterli tepkinin verilmediğini belirten DİSK Basın İş Sendikası'ndan Tolga Balcı ise "Bizler de oradaki meslektaşlarımızın yalnız olmadıklarını ve yalnız kalmayacaklarını göstermek için Diyarbakır'a gidiyoruz. Amacımız da bu karanlığı yıkmak. Gazeteciler dayanışmayla bu karanlığı yıkarak hep birlikte aydınlık günlere ulaşacaktır" dedi.
Fatih Akça "Diyarbakır'da gözaltına alınan arkadaşlarımızın tutuklanma haberini aldık ve ne yazık ki şaşırmadık. Meslektaşlarımızla dayanışma için İstanbul'dan Diyarbakır'a doğru yola çıktık. Hep birlikte yineliyoruz. Gazetecilik şuç değildir" diyerek meslektaşlarıyla daima dayanışma içerisinde olacaklarını vurguladı.
Canan Coşkun da "Diyarbakır'a 16 tutuklu gazeteci arkadaşımızı savunmaya, mesleğimizi ve gerçekleri savunmaya gidiyoruz" dedi. Bir Artı Bir Express'ten Anıl Olcan da "Diyarbakır'da tutuklanan arkadaşlarımızın yalnız olmadığını göstermek için Diyarbakır'a gidiyoruz. Gazeteciliği savunuyoruz" dedi.
İstanbul ve Ankara'dan Diyarbakır'a yola çıkan gazeteciler hep birlikte "Tutuklu gazeteci arkadaşlarımıza özgürlük" mesajını iletti.