Leninist Gerilla Birlikleri Genel Komutanlık, 9 Haziran günü yaptığı yazılı açıklamayı, mail üzerinden basın kuruluşlarına ulaştırdı. Komutanlık yaptığı açıklamada, “Rojava Devrimini Savunmak Birleşik Devrimimiz İçin Savaşmaktır” dedi.
“Dinci faşizm elindeki son kozu oynuyor. İçerde bastıramadığı, içten içe kaynayan ve gelişen birleşik devrimi bir dış savaşla; önlemeye, ötelemeye çalışıyor. Hem içinde bulundukları ekonomik ve siyasal krizde nefes alabilmek, hem de sıkça dile getirdikleri beka krizini en azından sınırların dışına taşıyabilmek için, daha önce de ortaya koydukları senaryonun yeni bir versiyonunu hayata geçirmeye çalışıyorlar. Birleşik devrimin yükselişi karşısında, yaşayacakları çöküşün kabusu ile yaşayan tekelci sermaye, dinci faşizm eliyle Kürt halkının özgürlük mücadelesini ezmek; birleşik devrim tehdidinden kurtulmak için Kürdistan parçalarındaki işgallerini genişletmek ve bu doğrultuda Güney Kürdistan’da gerillaya karşı kapsamlı bir saldırı halindeyken, Rojava devrimini ezmek için saldırılarını yoğunlaştırıyor, yeni bir aşamaya çıkarmaya hazırlanıyor.” denilen açıklamada, yaşanan koşullar da şöyle sıralandı:
“Bugün Türkiye ve Kürdistan’da milyonlarca emekçiyi açlığa ve sefalete mahkum eden, gençleri bir geleceksizlik girdabı içine sürükleyen, kadınları her gün bir başka cinayete kurban edip öldüren, öldüremediklerini diktatörlüğün başındaki lümpenin ağza alınmayacak hakaretleriyle aşağılayan yönetim erki ile Kürdistan’ın özgürlük dağlarına ve Rojava devrimine alçakça saldıran aynı erktir. Faşist devlettir, dinci faşizmdir! Düşman aynı düşmandır!” denilerek, Türkiye halklarının kaderinin, Kürt halkı ve Rojava Devriminin kaderi ile birlikte olduğu vurgulandı.
Rojava devriminin savunulmasını sadece enternasyonal bir görev değil, aynı zamanda birleşik devrimin zaferi için güncel bir gereklilik olarak gördükleri söylenen açıklamada “Rojava devrimi bir halkın ulusal kurtuluşu yolunda büyük bir atılım ve enternasyonal dayanışmanın büyük bir örneği olduğu kadar halkların mücadele birliğinin güncel ve tarihsel olarak somutlanışıdır.
Türkiye ve Kürdistan topraklarında büyük bir savaş sürüyor. Ezen ile ezilenin savaşı. Bu savaşta ezilenlerin safında olmak demek, grevdeki işçinin, direnişteki emekçinin, geleceği için mücadele eden gençliğin, yaşamak isteyen kadının yanında olmak demektir. Bu savaşta ezilenlerin safında olmak demek özgürlüğü için savaşan halkların yanında olmak demektir. Bu savaşta ezilenlerin yanında olmak demek ‘Kürt Halkı Yalnız Değildir’ şiarını her alanda haykırmak demektir; Kürdistan’ın özgür dağlarındaki gerillanın, Rojava’da devriminin yiğit savunucularının yanında olmak demektir.” denildi.
“Bugün bu saldırılara karşı durmak, her türlü biçim ve yöntemle işgal karşıtı mücadeleye girişmek, dolaysız olarak, ezilenlerin kurtuluşu için, birleşik devrim için savaşmak demektir. Bu karanlıktan, bu zulümden, bu bezirgan saltanatından kurtuluş için gerekli olan budur.
Bugüne kadar savunmasına ve gelişmesine mücadele alanımızdan katkı sunmaya çalıştığımız Rojava devrimine karşı her türlü saldırıya yine aynı kararlılıkla karşı duracağız” denilen açıklamada “Dün olduğu gibi bugün de Rojava Devrimini her şart altında ve bedeli ne olursa olsun Sinanca, Taylanca savunacağız, savunanların yanında olacağız. Kürdistan dağlarını Türk işgalcilere dar eden yiğit Kürt gerillasını, onbinlerce ölümsüzüne sadık olarak devrim siperlerini dolduran tüm Rojava savunma güçlerini zafer inancımızla selamlarken, tüm ezilenleri birleşik devrimin saflarında faşizme karşı savaşa davet ediyoruz.” çağrısı yapıldı.