Hasta Tutsaklara Özgürlük Eylemine Saldırı

Tutuklularla Dayanışma İnsiyatifi’nin (TDİ) “Hasta Tutsaklara Özgürlük” şiarıyla (3.02.2022 ) Yenibosna’da bulunan Adli Tıp Kurumu (ATK) önünde saat 13.00’de gerçekleştirdiği eyleme polis saldırdı. Tutsak yakını 17 kişi gözaltına alındı.

Adli Tıp Kurumu önünde açıklama yapan tutuklu yakınlarının eylemleri Bahçelievler Kaymakamlığı tarafından bir ay süreyle yasaklandı. Bahçelievler Kaymakamlığının yasaklama kararında TDİ’nin ATK önünde yapacağı her türlü açıklamanın 1 ay boyunca yasak olduğu yer alıyor. Devrimci tutsakların dışarıda sesi olmaya çalışan onların sorunlarını, kitlelere duyurmak isteyen içersinde Mücadele Birliği’nin de yer aldığı 8 aile ve devrimci kurumdan oluşan Tdi’nin “Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük” şiarı sermayeyi ürkütmüş olmalı ki, açıklama ve eylemlerine yasaklama çıkarılabiliyor.

Tdi son zamanlarda pandemiyle birlikte hasta tutsakların ölüm sınırına gelmesi ve artan ölümlere dikkat çekerek “Hasta Tutsaklara Özgürlük!”, “Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın” diyerek 2 haftadır atk önünde eylem yapıyor. İlk açıklama da (27 Ocak 2022) yoğun bir abluka altında gerçekleştirilmeye çalışılmıştı. Bu günkü (3 Şubat) açıklamaya da hiçbir şekilde izin verilmeyeceği söylendi. Yasaklama kararı bildirildi. Buna rağman TDİ açıklamayı yapacağını bildirdi. Tutsak aileleri, amaçlarının cezaevlerindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek olduğunu, bu konuda açıklama yapacaklarını bildirdi. Açıklama öncesi ATK’nin bulunduğu sokak, polisler tarafından zırhlı araçlarla ablukaya alınmıştı. Tutuklu yakınlarının eylemi yapmakta kararlı olduklarını belirtmeleri üzerine polis kitleye saldırdı.

 

TDİ’nin gerçekleştireceği açıklamaya Tutsaklara Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) üyelerinin yanı sıra, Birleşik Mücadele Güçleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Zeynel Özen ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de destek verdi.

Polisin aileleri çembere aldığı sırada bir hasta tutsak annesi de basına seslendi:

"Annenin rengi yok, gözyaşının rengi yok. Anne annedir. Kim olursa olsun, bu işin Kürt'ü, Türk'ü yok. Yeter artık biz evladımızı istiyoruz, tedavi etmek istiyoruz. Biz anneyiz anne. Nedir bu muamale. İstemiyoruz, çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz! (Polis müdahalesine karşı) Bu mudur gözümüzü korkutacak? Biz korkmuyoruz; anneyiz, çocuklarımızı istiyoruz." dedi.

Bir annenin konuşmasına dahi tahammül edemeyen polis hemen kitleyi çembere aldı. Çekim yapan basını da çemberin dışına attı. Polis aralarında mücadele birliği okurlarının da bulunduğu çok sayıda kişiyi darp ederek gözaltına aldı. Bu sırada kitle “Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük”, “Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın” sloganlarını attı. Polis, saldırı sırasında çekim yapmaya çalışan gazetecileri de engellemeye çalıştı.

Yapılan müdahale ve gözaltı sonrası orada bulunan HDP İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Zeynel Özen açıklama yaptı.

Gülüm şunları söyledi: “Bu açıklamayı burada arkamızdaki Adli Tıp Kurumunun önünde yapmak istediler. Çünkü arkamızdaki bu kurum sürekli olarak hasta mahpuslar için ‘cezaevinde kalabilir’ raporu veriyor. Ölüme yaklaşmış, tedavisi mümkün olmayan mahpuslar için dahi ‘cezaevinde kalabilir’ raporu veren kurum aslında idam kararlarını verenlerden bir tanesidir. Adli Tıp Kurumunun verdiği kararlar nedeniyle hasta mahpuslar tahliye edilemez durumdadır. En son bir hasta mahpus daha dün hayatını kaybetmiştir. Cezaevleri birer katliam evlerine dönüştü. Adli Tıp Kurumu, cezaevi yöneticileri, mahkemeler eliyle insanlar ölüme götürülüyor. Yeter artık” dedi.

Gülüm, sözlerini şöyle tamamladı: “Normal ölüm mü diyeceğiz, normal bir hastalık mı diyecek? Hayır cezaevleri bir katliam evine dönüştü. Bu mahkemeler nedeniyle insanlar ölüme götürülüyor. Cezaevinde uygulanan baskılarla insanlar intihara sürüklenmeye çalışılıyor. İnsanlar, ‘Biz intihar etmeyeceğiz bilin ki biz ölmüşsek bu cezaevindeki bir cinayettir’ diyor. Bu yasaklama hukuka uygun değil. Burada yasaklama değil burada açıklama yapılabilmesinin önünün açılması gerekiyor. Arkadaşlarımız yakınlarına sahip çıktıkları, hasta mahpuslar ölmesin dedikleri için gözaltına alındı. Gözaltına alınması gereken biri varsa suç işleyen ATK, cezaevi, yargı, kurumları ve talimat veren iktidardır.”

Yaşanan müdahaleye tepki gösteren Zeynel Özen, “Bu ceberut iktidar ölümlerin durdurulması için bir basın açıklamasına bile tahammül edemiyor. İdamlar kaldırıldı fakat aslında idamlar devam ediyor. Geride bıraktığımız aylarda cezaevlerinden 7 tane cenaze çıktı, ölümler devam ediyor. Ve Adli Tıp Kurumu bu ölümlere suç ortağı oluyor. Biliyorsunuz Aysel Tuğluk için Kocaeli Adli Tıp Kurumu tarafından verilen rapor yok sayıldı, şimdi burada 3 hafta gözetimde tutulacak. Buradan hekimlere sesleniyorum, yeminizi unutmayın, bu suça ortak olmayın, bu ölümlerin sorumlularından mahkemeler önünde hesap soracağız. Geçmişi unutmayın, kanunsuz emirlere uymayın” ifadelerini kullandı.

Daha sonra gözaltına alınanların sayısını ve nereye götürüldüğünü öğrenmeye çalıştık. 17 kişi olduklarını ve hastane kontrolünden sonra vatan emniyet müdürlüğüne götürüleceğini öğrendik.