Bugün saat 12.00’de Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde; Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) bir basın açıklaması düzenledi. Açıklama polis ablukası altında yapıldı.
Son zamanlarda cezaevlerinde yaşanan ölümler, burada yapılan basın açıklaması ile protesto edildi, “Ölünceye kadar cezaevinde tutma politikalarına derhal son verilmelidir” denildi.
Açıklamada HDP milletvekili ve HDP temsilcisi de konuşma yaptı. Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumlarına dikkat çekilerek, tedavilerin yapılmadığı ve cezaevlerinin ölüm evlerine dönüştüğü belirtildi.
“Hasta Tutsaklara Özgürlük, Cezaevlerinde Ölümlere Son” pankartı ile yapılan açıklamayı Ma Tuhay-Der’den Esin Çelik okudu.
Çelik; “Cezaevleri, hak ihlalleri, darp ve kötü muamelelerinin odağı haline gelmekten öteye gidememiştir. Süreklileşen ihlaller, hücre cezaları, infaz yakmalar, fiziki-psikolojik saldırılar, tedavi edilmeyen hasta tutsaklar ve daha niceleri… İktidarın en büyük vaadi yeni harflerle adlandırılmış cezaevleri inşa etmek olmuştur. F tipleri, T tipleri, Yüksek Güvenlikli ve son olarak S tipleri olarak adlandırılan cezaevlerinde temel hedef, sindirme-baskı ve şiddet politikaları olarak karşımıza çıkmaktadır”
“Tek kişilik hücrelere konulmaları, süngerli oda uygulamaları, cezaevi görevlilerinin uyguladığı kötü muamele, yiyecek miktarının azlığı, yemeklerin hijyenik olmayışı, disiplin cezalarının keyfi bir biçimde uygulanması, mektupların tutsaklara ulaştırılmaması, kalabalık koğuşlar, hasta tutsakların tedavi süreçlerinin aksatılması, kelepçeli muayene dayatması, ilaçların verilmemesi, kitap ve yayınların verilmemesi ve toplatılması, sohbet hakkı, spor ve kültürel faaliyetlerin kısıtlanması, kaloriferlerin yanmaması, anneleri ile birlikte cezaevinde kalan çocukların ihtiyaçlarının gözetilmemesi, ziyaretçilere yönelik onur kırıcı muameleler ve ziyaret hakkının engellenmesi, çıplak arama uygulamaları, mahrem alanlara kameralar konulması, havalandırma boşluklarının tel örgülerle çevrilmesi vaka-i adiyeden sayılıyor artık” sözleri ile yaşanan ihlalleri sıraladı.
Cezaevlerindeki tecrit, işkence ve birçok politikaları en yakıcı şekilde yaşayanların hasta tutuklular olduğunu ifade eden Esin Çelik, tutukluların tedavilerinin engellendiğini ve tek kişilik hücrelere konulduklarını söyledi. Hasta tutukluların infazlarının yakıldığını ve tahliyelerinin engellendiğinin altını çizen Esin Çelik, bu durumun bir işkence olduğunu belirterek, “Her yıl onlarca ağır hasta tutsak tedavi edilmediği ya da tahliye edilmediği için yaşamını yitiriyor ve cezaevleri ölüm evlerine dönüşmüş durumda. Bu derinleşmiş tecrit ve işkence sistemidir” dedi.
Açıklama boyunca özellikle “Biji Berxwedana Zindane” sloganı atıldı. Açıklama basın metninin okunmasının ardından bitirildi.
Bugün aynı zamanda, eş zamanlı olarak Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) öncülüğünde Öcalan’a yönelik tecrit, hasta ve infazı ertelenen tutukluların tahliye edilmemesi, cezaevlerinde yaşanan ölümleri protesto etmek amacıyla Van, İzmir, Adana, Mersin’de de açıklamalar yapıldı.