< "Belleğe Seslenmek İçin Buradayız!"

Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), İnsan Hakları Derneği(İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubeleri, 19-22 Aralık Katliamı'nda katledilenleri anmak için, 20 Aralık günü saat 18:30’da Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi.

  Sık sık “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Hasta Mahpuslara Özgürlük”, “Zindanlar Yıkılsın, Tutsaklara Özgürlük”, “İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek” sloganlarının atıldığı eylemde, açıklamayı ÇHD İzmir Şube Sekreteri Avukat Erdoğan Akdoğdu okudu. Akdoğdu “Kavga edenler ölür, tutsak düşer ama hatırlanır. Bugün bir kez daha hatırlamak için buradayız. Bugün geçmişteki belleğe, gelecekteki belleğe, şimdiki belleğe seslenmek için buradayız. Bugün sadece bir vefa borcu için değil, aynı zamanda şimdi yaşananları anlatmak için buradayız” diye konuştu.

19-22 Aralık Katliamı'nda yaşananları anlatan Akdoğdu, “Adına ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ denilen operasyon 2000 yılında, 20 cezaevinde, eş zamanlı başlatıldı. Yakıcı yok edici kimyasal silahlarla başlatıldı. Ölüm oruçlarının sürdüğü bir süreçte başlatıldı. Birden bire gelmedi. Burdur’da, Bergama’da, Ulucanlar’da devrimci tutsakları katlettiler. Adım adım geldiler. Bunlar 19-22 Aralık Katliamı’nın provasıydı. Sonuçta 20 cezaevinde 30 tutsak katledildi. 237 tutuklu ve hükümlü yaralı olarak teslim alınmaya çalışıldı ama teslim olmadılar” dedi.

Hayata Dönüş operasyonunun yalnızca hapishaneleri hedef almadığını ve devletin resmi, özel kanallarından, özel spikerlerin savaş ajitasyonu ile tüm topluma canlı izlettirildiğini söyleyen Akdoğdu, “Demek istedikleri şuydu; Yaşamak için başınızı kaldırmak istiyorsanız karşınızda bulacağınız şey sizin katlinizdir. Bu 2000 yılı krizinde, krizle baş başa kalan emekçileri korkutmak sindirmek için yapılmış bir operasyondu. Onların yarın başlayacak olan eylemlerinde, protestolarında, devrimcilerden kopuk ve başsız bırakmak için yapılmış bir operasyondur.” dedi. Akdoğdu, bugün dinci faşizmin güçlenmesinde o gün devrimcilerin katledilmesinin payı olduğunu da vurguladı.

Bugün de cezaevlerinde hak ihlallerinin sürdüğünü söyleyen Akdoğdu, “Tıpkı bir ülkenin sokaklarında yürüyen insanların gülümsemesi gibi bu ülkenin zindanları da o ülkenin yüz şeklini verir. Bizim zindanlarımızın, bizim hapishanelerimizin geçmişi mücadeleyle, katliamla, direnişle dolu. Dün böyleydi, bugün de böyle. Bugün de zindanlarda tutsaklar hak ihlalleri ile teslim alınmak isteniyor. Daha dün Garibe Gezer'i kaybettik. Daha dün Tekirdağ'da bir devrimci tutsağı şaibeli bir şekilde kaybettik. Hasta tutsaklar her gün adına ATK denilen ama içinde siyasilerin, İnfaz Hakimi’nin, Ağır Ceza Hakimi’nin olduğu bir kurul ile yok ediliyorlar. Kanser oldukları halde, hasta oldukları halde serbest bırakılmıyorlar. Suçlular en küçük infaz memurundan en yüksek bürokrata kadar hepsidir. Devlet teşkilatıdır. Bunların bilincindeyiz ve avukatlar olarak tek tek not ediyoruz. Unutmadık, belleğimizde.” dedi.

Mücadeleye devam edeceklerini bir kez daha vurgulayan Akdoğdu “Buradayız, burada olacağız! Vardık, varız, var olacağız!” diyerek sözlerini noktaladı. Akdoğdu, Jean Baptiste Clement’in Paris Komünü’nde yazmış olduğu Kiraz Zamanı şiirini, zindanlarda mücadele eden tüm tutsaklar için okudu.  Eylem alkış ve “Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur” sloganıyla sona erdi.