19 Aralık devam ediyor... Tekirdağ 2 Nolu F Tipi’nde bir bahaneyle tek kişilik hücreye alınan Vedat Erkmen’in dün (19 Aralık) intihar ettiği söylendi.

Ağırlaştırılmış müebbet ve 374 yıl ceza alan Vedat Erkmen, bulunduğu hücrede yaşamını yitirdi. Saat 21.00 sıralarında cezaevi idaresi tarafından aranan ailesine Erkmen’in bulunduğu hücrede intihar ettiği söylendi... Cezaevi idaresi aileye, Erkmen’i hastaneye yetiştirmeye çalıştıklarını ancak yolda yaşamını yitirdiğini söyledi.

Erkmen’in ailesi ile İHD ve ÖHD avukatları Tekirdağ Cezaevi’ne gitse de, otopsi işlemlerinin aile ve avukatlarının gelmeden yapıldığı öğrenildi.

ÖHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi avukat Gürkan İstekli “Kimden neyi gizliyorlar! Saatlerce cezaevi, adliye ve hastane arasında gidip gelmiş, cezaevi tüm görüşme taleplerimizi reddetmiş, saatler sonra nöbetçi savcılığa ulaşabilmiş ve cenazeyi an itibariyle teşhis edip almış bulunmaktayız. Birkaç gün önce ‘can güvenliği yok’ denilerek odasından alınan ve tekli odaya konan müvekkilimiz Vedat Erkmen açıkça katledilmiştir. Sözde ‘can güvenliğini’ sağlamak için odasından alınan Vedat neden ‘intihar’ etsin?” diye sordu.

Vedat Erkmen’in kardeşi de “Kardeşimi infaz ettiler. Kendileri öldürdükleri için, otopsisi bizden gizli yapıldı” diye isyan ediyor.

Av.Gürkan İstekli, Erkmen için tabutun da, cenaze aracının da verilmediği söyledi. Cenazenin sarılması için battaniye isteyen ailenin tepkileri üzerine ancak tabut verildi. Ve Erkmen’in cenazesi ailesinin kendi imkanlarıyla sağladığı araçla Küçükçekmece Mezarlıklar Müdürlüğü’ne getirildi.

Bu sabah saatlerinde İstanbul Küçükçekmece Mezarlıklar Müdürlüğü’ne getirilen Erkmen’in cenazesi, dini vecibelerinin yerine getirilmesinin ardından ailesi tarafından Esenyurt’ta bulunan Digor Dağpınar Derneği’ne götürülmek istendi. Ancak polis aileye “Neden Esenyurt’a götürüyorsunuz. Orada taşkınlık çıkartacaksınız. Derneğe götüremezsiniz” diyerek cenazenin verilmeyeceğini söyledi.

Polis, duruma tepki gösteren aileye, cenazenin Esenyurt’a götürülmeyeceği talimatı aldıklarını söyledi. Ailenin bekleyişi sürerken, Erkmen'in cenazesi polis tarafından kaçırıldı. Cenazenin İstanbul-Gebze arasında bulunan Mehmetçik Vakfı'na götürüleceği söylenildi. Aile de hemen cenazenin kaçırıldığı aracı takip etmek üzere yola çıktı...

Cenaze aracında bulunan ve tüm yol boyunca ailesiyle iletişim kurması polisler tarafından engellenen Erkmen’in abisi Saim Erkmen, cenazenin keyfi bir şekilde Sakarya’ya kadar kaçırıldığını haber verdi. Sakarya'ya kadar götürülen cenazeyi aile teslim alarak kendi araçlarına nakletti.

Cenaze aracı akşam saatlerinde Kars'a doğru yola çıktı.

Cenaze, “sadece aile fertlerinin katılması” şartıyla Kars’ın Digor ilçesine bağlı Pazarcix (Dağpınar) beldesinde sabahın erken saatlerinde defnedildi. Beldenin tüm giriş çıkışları polis ve askerler tarafından ablukaya alınırken, dini tören ve defin işlemleri polis ablukası altında gerçekleşti.

Garibe Gezer'in yaşadıklarının neredeyse aynısı bir sürecin yaşanması, Garibe'nin ölümünün de intihar olmadığını, planlanmış açık bir cinayet olduğunu gösteriyor.

Ancak kürt halkı ve devrimciler bu saldırılara, katliamlara dün olduğu gibi bugün de boyun eğmeyecek.