Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Hapishane Komisyonu bir açıklama yaparak “Hapishane Ve Emniyet Birimlerinde Yapılan Yasadışı Görüşmeler Son Bulmalıdır” dedi.

Silivri 1 No’lu cezaevindeki tutsakların “avukat görüşü” bahanesi ile görüş odalarında istihbaratçılarla buluşması üzerine açıklama yapan ÇHD, kamuoyuna açıklama ve sacvılığa çağrı yaptı. ÇHD'nin açıklaması şöyle:

“Silivri 1 No’lu Kapalı Hapishanesi’nde bulunan tutukluların ve avukatlarının, soruşturma sırasında emniyet birimlerinde kendilerine baskı uygulayan bazı kişilerle hapishanedeki avukat görüş kabinlerinde görüşmeye zorlandıklarına ilişkin başvuruları üzerine tutuklularla görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Tutukluların maruz kaldıkları psikolojik baskı ve işkence nedeniyle avukat görüşüne gelmekten dahi tedirgin durumda oldukları tarafımızca gözlemlenmiştir.

Tutuklular, infaz koruma memurlarının kendilerine avukat görüşü olduğunu söyleyerek kandırdıklarını, avukat görüş kabininde kendilerini bekleyenlerin gözaltı sırasında kendilerine baskı uygulayan ve istihbaratçı olarak tanıtan kişiler olduğunu görünce avukat görüş kabininden ayrılmak istemelerine rağmen kapıların kilitlenerek görüşmeye zorlandıklarını ifade etmişlerdir. Gözaltı sırasında 'Senin hakkında çok ifade var % 1 milyon tutuklanacaksın, ifade ver kurtul, ailenle de görüştük iyi insanlar, sana maddi-manevi her türlü destek oluruz.' Gibi hukuka aykırı menfaat vaadi, tehdit etme gibi yöntemlerin hapishane idaresinin işbirliğiyle hapishanede de devam etmesi tutuklularda ciddi korkuya yol açmıştır.

1 tutuklu görüşme sonrası odasına götürülmek yerine hapishane giriş işlemlerinin yapıldığı yerde 3-4 saat bekletilerek el yazısı bir kağıdı imzalatmaya çalışarak, seni ifadeye vatana götüreceğiz, sonra da serbest bırakılacaksın şeklinde bizzat infaz koruma memurlarının baskısına maruz bırakıldığını anlatmıştır. 2 tutuklu, aileleri ile görüştükleri esnada infaz memurları tarafından aile görüşünün kesildiğini 'Sizinle jandarmada görüşenler tekrar görüşmek istiyor, gelir misin?' denildiğini bunun üzerine suç duyurusu yaptıklarını aktarmıştır.

Tutukluların güvenliğinden Silivri Cezaevi Müdürlüğü, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı sorumludur. Avukat olmayan istihbarat ya da emniyet personelinin tutukluların iradesi hilafına görüş yapmaya zorlanmaları, tehdit ve türlü vaatlerle ifadeye zorlanmaları ve bu durumun kendilerini güvende hissetmeleri gereken yerde yaşanması başlı başına işkencedir. Ayrıca tutukluların avukat görüşüne çıkmaktan imtina etmelerine yol açan bu eylem savunma hakkının kısıtlanmasına da yol açmaktadır. Avukatlık mesleğinin itibarını kullanarak, müvekkillerinin avukatlarına duyduğu güvenleri kötüye kullanmaya çalışarak tutuklular üzerinde baskı oluşturan istihbarat görevlilerinin, yasa dışı görüşmeyi kolaylaştıran infaz koruma memur ve amirlerinin tespiti ile haklarında adli ve idari soruşturmalar derhal başlatılmalıdır.

Tutuklular hakkında soruşturma yürüten İstanbul C.Başsavcılığını, hukuka aykırı delil elde etmeye çalışan bu kişilerle ilgili herhangi bir talimatı ya da bilgisi olup olmadığı konusunda kamuoyunu bilgilendirmeye, İstanbul Barosunu da usulsüz şekilde kamu görevini üstlenme suçunu işleyen ve avukatlık mesleğinin itibarından faydalanmaya çalışan bu kişilerin tespiti için yürütülen sürece müdahil olmaya davet ediyoruz.”