Dün, Av.Eren Keskin, Kandıra 1 No’lu F Tipi Zindanında Garibe Gezer’in intihara sürüklendiğini duyurdu. Gezer’in ailesine de haber veren cezaevi yönetimi, Gezer'in “intihar ettiğini” haber verdi.

Geçtiğimiz aylarda Garibe Gezer sistematik işkenceye maruz kaldığını, kadın gardiyanlar tarafından tecavüze uğradığını ve tek kişilik hücreye konulduğunu duyurmuştu. Garibe Gezer’in daha önce de “intihara kalkıştığı” söylenildi. Kendini asmak istediği çarşafın koptuğu, yere düşerek başını sert zemine çarparak yaralandığı, revire götürülmeden uzun süre bu durumda hücrede bekletildiği anlatıldı.

Nusaybinli 28 yaşında bir Kürt kadını olan ve müebbet hapis cezası verilen Gezer’in Bünyan zindanından Kandıra’ya sevk edildiği, sevk sırasında ciddi işkence, taciz ve tecavüze maruz kaldığı, bunu ailesine, avukatına aktarmak istediğinde de 22 günlük hücre cezasına çarptırılmış, adından da süngerli odaya alınmıştı.

Ölüm haberini duyan ablası Asya Gezer “Kesin onlar bir şey yaptı” diyerek, kardeşinin son durumunu anlattı. “Üzerindeki baskıların azaldığını, bu nedenle moralinin iyi olduğunu söylemişti. Ancak önceki süreçlerden toplamda 20 hücre cezasının olduğunu söylemişti. Bu nedenle hücreye gireceğini söylemişti. Ocak ayında onu görmeye geleceğimi söylemiştim. Çok sevinmişti. Dört gözle beni bekleyeceğini söylemişti. Hatta ona üç tane kargo gönderdim. Bizim çocukların fotoğraflarını istemişti. Giyecek kıyafet göndermiştim” dedi. Ancak kısa süre sonra kendisini arayan cezaevi 2. müdürünün aradığını söyleyerek “Bu kişi kardeşimin intihar ettiğini söyledi. Ben de buna inanmadığımı söyleyip tepki gösterdim. Haklarında şikayetçi olacağımı söylediğimde ‘buraya geldiğinizde ayrıntılı konuşuruz’ dedi.” dedi.

Hemen yola çıkan avukatları cenazenin kaldırıldığı Adli Tıp’a ulaştığında Garibe Gezer’in ön otopsisi hızla tamamlanmış ve “ölüm nedeni tespit edilememiş”ti. Cezaevine giden avukatlar diğer müvekilleriyle görüşmek isteseler de “cezaevinde olağandışı bir durum meydana geldiği” gerekçesiyle uzun süre içeri alınmadı.

Daha sonra içeri giren Av. Veysi Eski, Mezopotamya Ajansı’na (MA) şunları anlattı: “Hastanede savcıya ‘neden avukatlar olmadan otopsi yaptınız’ dedik. Savcıda avukatların otopsiye katılma zorunluluğunun olmadığını söyledi. Doğru katılma zorunluluğu yok, ama katılmaması için de engel yok. Özellikle bu tarz şüpheli ölümlerde mağdur avukatın otopsiye katılması şüphenin giderilmesi açısından çok önemli” dedi.

Eski, raporda ölüm nedeninin belirtilmediğini söyleyerek, “Bu rapor geçici bir rapor. Henüz ölüm nedeni tam olarak tespit edilmedi. Ancak raporu incelediğimizde ası bulgu olduğunu gördük. Kesin rapor geldikten sonra kesin ölüm nedeni anlaşılacaktır” dedi.

Daha sonra cezaevine gittiklerini, ancak saatin 23.00 olduğu için içeri alınmadıklarını, oluşan kamuoyu baskısı ile cezaevine alındıklarını aktardı. Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve diğer müvekkilleri ile görüşen Av.Veysi Eski, hücrelerde bulunan ve seslerini gardiyanlara duyurmalarını sağlayan “acil durum butonları”nın da devre dışı bırakıldığını söyledi.

Gezer’in arkadaşlarının durumu 1 saat sonra durumu fark ettiklerini belirten Eski, “Bir saat sonra arkadaşları seslendiğinde Garibe’den ses gelmeyince idareye haber vermişler. İdare gelince Garibe’nin öldüğü anlaşılmış” dedi.

Garibe Gezer’in cenazesi, sabah saatlerinde Kocaeli Devlet Hastanesi morgundan kadınlar tarafından alındı. Barış Anneleri, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Tutuklu ve Hükümlü Aileler İle Yardımlaşma Derneği (TUHAY DER), HDP kadın yöneticileri ve birçok kadın örgütünün de aralarında olduğu kitle, Kocaeli Devlet Hastanesi’ne giderek Gezer’in cenazesini teslim aldı. Omuzları üzerinde cenazeyi taşıyan kadınlar “Şehît Namirin” sloganları ile cenazeyi İstanbul Havalimanı’na götürmek üzere yola çıktılar.

Gezer’in cenazesi, saat 15.30 uçağı ile memleketi Mardin’in Dargeçit ilçesine gönderilecek. Öncesinde Garibe Gezer’i uğurlamak için herkes Havalimanına davet edildi.