Devrimci Komünist Birlik (DKB) tarafından Büyük Sosyalist Ekim Devrimi’nin 104. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinlik 6 Kasım akşamı KTÖS’te gerçekleştirildi.
Kıbrıslı Rum izleyicilerin de katıldığı etkinlik, devrimci mücadelede ölümsüzleşenler anısına yapılan saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından Polit Strum tarafından hazırlanan ve BSM tarafından Türkçeleştirilen “Komünistler Rusya’yı nasıl kurtardı” isimli belgesel izlendi.
Belgesel gösteriminin ardından “Yeni Ekimlere Doğru Devrimci Mücadele” başlıklı panele geçildi. Panelde ilk konuşmayı Türkiye’den telekonferans yöntemi ile bağlantı kurulan Mücadele Birliği temsilcisi Muhammet Hizmetçi gerçekleştirdi.
Hizmetçi konuşmasında Ekim Devrimi’ni hazırlayan koşulları, Lenin önderliğindeki Bolşeviklerin işçi sınıfı içerisinde yürüttükleri azimli çalışmaları ve Lenin’in bu mücadeledeki özel önemine değindi. Bugün Ekim Devrimini anlamanın ve sahiplenmenin öncelikle Lenin’in Marksist siyasetini anlamaktan ve güncel pratiğe aktarmaktan geçtiğini anlatan Hizmetçi, tüm insanlık olarak yeni Ekimlerin öncülünde olduğumuzun ve komünistler olarak üzerimize önemli görevler düştüğünün altını çizdi.
Mücadele Birliği temsilcisinin ardından ikinci konuşmayı Kıbrıs’ın güneyinde örgütlenen Marksist-Leninist internet sitesi Nea Skepsi (Yeni Düşünce) kurucu üyesi Christos Kourtellaris yaptı. Aynı zamanda eski AKEL Merkez Komite üyesi olan ve partinin revizyonist çizgisine karşı çıkarak istifa eden Kourtellaris, konuşmasının başında neden Marksist-Leninist bir web sitesi oluşturma ihtiyacı duyduklarını anlattı. Ülkedeki siyasal ve ekonomik sorunlara sınıf temelli Marksist bakış açısı getiren bir odağa ihtiyaç duyulduğunu belirten Kourtellaris, Nea Skepsi’nin bu alandaki ihtiyacı gidermeye çalıştığını aktardı.
Kıbrıs'ta komünist hareketi yeniden kurmak ve nihai zafere kadar antiemperyalist sınıf mücadelesini güçlendirmek için Ekim Devriminden ilham ve yol gösterici dersler aldıklarını belirten Kourtellaris, Ekim Devriminin halk kitlelerinin istedikleri zaman zincirlerini kırabileceklerini, kapitalist oligarşinin ve sermayenin gerici siyasi temsilcilerinin yöneticileri olabildiklerini kanıtladığına dikkat çekti.
Bugün Kıbrıs işçi sınıfının sığınacak bir barınağının ve öncü siyasi rehberliğinin olmadığına vurgu yapan Kourtellaris, işçilerin çoğunluğu, işsizler ve yoksul çiftçiler tek başlarına hayatta kalmak için mücadele ettiklerini aktardı. Geleneksel komünist siyasi güçlerin düzenle uzlaştırılarak sosyal demokratlara, oportünistlere ve reformistlere dönüştüğünün altını çizen Kourtellaris konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kıbrıslı komünistler harekete geçmeli. Öncelikle, her şeye rağmen kendini komünist olarak gören bizler bir araya gelmeli ve yeniden örgütlenmeliyiz. Ama birleşmeden, birleşmek için, önce çizgilerimizi ayırmalı ve netleştirmeliyiz, aksi takdirde birleşmemiz eklektik ve işçi sınıfının çıkarları için tehlikeli olur. Ülkemizdeki komünist hareketin bu yeniden örgütlenmesini ait olduğumuz işçi sınıfına, çocuklarımıza, tarihe, Papaioannou ve Kavazoğlu gibi işçi sınıfımızın komünist kahramanlarına bir borç olarak yerine getirmeliyiz. Bu yüzyılın halk ayaklanmaları yüzyılı olacağını tahmin ediyoruz ve bunların merkezinde biz olmalıyız. Komünistlerin işçi sınıfı içindeki öncü eylemi sayesinde, emperyalizme karşı savaşacak ve bölgemizdeki ve dünyadaki diğer halklarla birlikte ve uluslararası dayanışma içinde sosyalizm için mücadele edecek olan sınıf temelli güçlü bir halk hareketin yaratılması için ön koşulları yaratacağız.”
Paneldeki son konuşmayı Devrimci Komünist Birlik temsilcisi Yusuf Alkım yaptı. Ekim Devriminin tüm dünyada komünist hareketin gelişmesini çok büyük bir ivme kattığını aktaran Alkım 1920’lerin başından itibaren bunun Kıbrıs’a da yansıdığını ve 1926’da Kıbrıs Komünist Partisi (KKP)’nin kuruluşunu sağladığını belirtti. KKP’nin Kıbrıs devrimci mücadelesinde çok köklü bir gelenek yarattığını belirten Alkım DKB olarak bu geleneği sahiplendiklerini aktardı.
Dünyada gelişen devrimci mücadelelere ve devriminin olanaklarına değinen Alkım, Kıbrıs devrimi ile Türkiye, Kürdistan ve Yunanistan devrimlerinin iç içe geçmiş durumda olduğuna ve bugünkü koşullarda devrimin karakterinin paralel gelişecek olan birleşik bir nitelikte olduğunu belirtti.
Devrimci Komünist Birlik olarak bu bilinçle, Kıbrıs’ta yaşayan tüm devrimci komünistleri güçlerini birleştirerek, Kıbrıs işçi sınıfının öncü gücü olacak olan ve sökmekte olan yeni devrimci şafağı ülkemizde karşılayıp zafere taşıyacak olan Devrimci Komünist Parti’yi en hızlı ve güçlü şekilde inşa etme mücadelesine omuz vermeye çağırdıklarını belirtti.
Temsilcilerin konuşmaların ardından izleyicilerin soru ve yorumları ile katılımcı bir söyleşi gerçekleştirildi. Konuşmalarda özellikle Nea Skepsi ve DKB’nin ortak çalışmalarını artırması ve birleşik bir devrimci örgütlenmenin oluşturulmasının gerekliliğine vurgu yapılarak tamamlandı.