Levent'ten kaçırılarak işkence ve tehditlerde bulunulan HDP PM üyesi Celalettin Yalçın tüm baskı ve işkencelere rağmen sokakta olmaya ve çalışmalarını sürdürmeye devam edeceğini vurguladı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütü, Çarşamba günü kendisini polis olarak tanıtan kişiler tarafından kaçırılan işkenceye ve tecavüz girişimine maruz kalan, ölümle tehdit edilen HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Celalettin Yalçın'ın kaçırıldığı Levent metrosu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

HDP Milletvekilleri Oya Ersoy ve Züleyha Gülüm, Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) ve çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, "Çete Ve Mafya Düzenine Boyun Eğmeyeceğiz" yazılı pankart açıldı.

Eylemde "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Baskılar Gözaltılar Bizi Yokdorama", "Yaşasın Birleşik Mücadelemiz" sloganları atıldı.

"Bu Mücadeleyi Sonuna Kadar Sürdüreceğim" Basın açıklamasında konuşan Celalettin Yalçın, Levent Metrosu önünden kaçırıldığını ve araç değiştirilerek ormanlık bir alanda bir eve götürülerek, yüz üstü yere yatırılıp el ve ayaklarının çapraz bağlanarak işkence uygulandığını aktardı. Polisin ısrarlı ajanlık dayatmasını kabul etmeyince, "Alın sıkın bunun kafasına atın bir kenara" dendiğini aktardı. Namluya mermi sürülerek, silahın kafasına dayandığını ve "Sana son kez yaşama hakkı veriyoruz. Yarından itibaren İstanbul'u terk edeceksin" denilerek tehdit edildiğini söyledi. "Onların dediği gibi yarından itibaren İstanbul'u terk etmedim. Buradan şunun sözünü veriyorum, sokaklarda, sahada, partimle, halkımla bu mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğim. Daha önce Gençlik Meclisimize yönelik de saldırlar kaçırma ve işkence uygulamaları gerçekleşti, sonuç alamadılar. Benden de bu sonucu alamayacaklar" dedi.

 

"Biz Kaçıranları Ve İşkence Suçu İşleyenleri Çok İyi Biliyoruz"

HDP Milletvekili Oya Ersoy ise metro meydanını göstererek bu kadar kalabalık ve mobese kayıtlarının olduğu bir alanda insan kaçırma, ormanlık alana götürüp eve kaldırma, işkence, tecavüz girişimi, gasp suçlarının işlendiğine dikkat çekti. Suçu işleyenlerin cezasız bırakılacaklarından emin olduklarının altını çizen Ersoy, "Bu faili meçhul değil, bu ülke toprakları faşizme karşı mücadelenin geliştiği topraklar. kaçırmalar, yargısız infazlar, faili meçhuller, kayıplar çok iyi biliyoruz. Türkiye'de insan hakları mücadelesi, kayıplara karşı insanlık mücadelesi olarak sürer. Bunu yapanlar, Cumartesi Anneleri 400. haftasından itibaren oturma eylemlerini yasaklamayla bir karar vermişlerdi zaten, insan hakları savunucuları olarak bunu duyurmuştuk. Bu organize bir suçtur, bu suçu işleyenler, suçun önünü açanlar, bizzat teşvik edenler, karar verenler bizzat suçludur biz faili biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Yalçın'ın telefonuna el konulduğunu ve çantasında bulunan 3 bin liranın da gasp edildiğini kaydeden Ersoy, kişinin cep telefonun hts kayıtlarından istendiği anda bulunacağını hatırlattı.

 

"Sindirilmiş Bir Toplum Yaratmaya Çalışıyorlar"

"Bu devletin, bu ülkenin polisinin istihbarata mı ihtiyacı var? Teknik takip olanakları, teknoloji elinde değil mi? Bu ajanlaştırma girişiminin, muhbirlik teklifinin tek bir amacı var, kişiliksizleştirme ve 'mücadele etme' demektir. Biat eden, sindirilmiş bir toplum yaratmak amacıyla yapılan eylemleridir" dedi.

 

"Memleketi Karanlık Güçlere Teslim Etmeyeceğiz"

80'lerde, 90'larda yaşanan gözaltında kayıpları hatırlatan Ersoy, sonbaharda, okulların açıldığı dönemde özellikle lise ve üniversite öğrencilerine yönelik başta İstanbul ve Ankara olmak üzere bu kaçırmalar yaşandığını ve yine yaşanabileceğini belirterek "Bununla mücadelenin yolu arkadaşımızın yaptığı gibi teşhir etmektir. Tüm demokrasi güçleriyle birlikte biz bu ülkeyi, bu memleketi bu karanlık güçlere teslim etmeyeceğiz."

 

"Birleşik Devrim Mücadelemizi Büyüteceğiz"

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) adına söz alan Mahir Gürz, bu saldırıların yıllardır yaşandığını ve yeni olmadığını ifade ederek. "Yaşadığımız coğrafya faşizmin hüküm sürdüğü bir yer" dedi. Tüm bu saldırılara karşı hep birlikte mücadele edileceğini ifade eden Gürz, "Bizler sokaklarda alanlarda olmaya özgürlüğümüz için birleşik devrim mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz" dedi.