"Göçmenlerden Değil Devletlerden Hesap Sor"

İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri, son günlerde yaşanan ırkçı saldırılara karşı Kadıköy, Eminönü İskelesi önünde "Irkçılık Ve Şovenizm Faşizmi Besliyor. Faşizme Karşı Kardeşliğin Ülkesini Kuracağız!" şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.

Son günlerde yaşanan ırkçı saldırılara karşı, İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçleri, Kadıköy, Eminönü İskelesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Eyleme HDP milletvekili Musa Piroğlu, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Erdal Avcı ile aralarında Birleşik Mücadele Güçleri’nin de (BMG) bulunduğu çok sayıda kurum katıldı.

"Irkçılık Ve Şovenizm Faşizmi Besliyor. Faşizme Karşı Kardeşliğin Ülkesini Kuracağız!" yazılı pankart açılan eylemde "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Göçmenler Kardeşimiz Emperyalistler Düşmanımız", "Faşime Geçit Yok" yazılı dövizler taşındı.

"Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Göçmenlerden Değil Devletlerden Hesap Sor", "Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz" sloganları atılan eyldemde ilk olarak HDP İstanbul milletvekili Musa Piroğlu, konuştu.

 

"Altındağ'da Yaşananlar Geçmişteki Katliamları Anıştırdı"

Dün Altındağ’da Suriyeli göçmen ve mültecilere yönelik saldırı görüntüleri, tarihi katliamlarla yoğurulmuş coğrafyada yaşayanların hafızasında geçmişteki görüntüleri hatırlattuğını belirterek "6-7 olaylarını, Maraş’ı, Sivas’ı anıştırdı. O linç yığınının kontrolden çıktığı andan itibaren neler yapabileceğini; ne gibi katliamlara ve tarihsel düşmanlıklara yol açabileceğini biz tarihimizden biliyoruz" dedi.

 

"İktidarın Gitmesini Bekleme Lüksümüz Yok"

Yine aynı tarihten bu linç yığınlarından sadece faşizm ve iktidarların beslendiğinin çok iyi bilindiğini vurgulayan Piroğlu "AKP-MHP iktidarı kaybediyor. Herhangi bir seçimi kazanma şansı yok ama bizim de herhangi bir seçimde onların gitmesini bekleme lüksümüz yok" dedi.

İktidarın bütün pratikleriyle gitmeyeceklerini ortaya koyduğunu, gitmemek için kendileri çökerken ülkeyi de çökertmeye devam ettiklerini belirten Piroğlu, Bunu Konya’da, İzmir’de, yangınlar sırasında gördük. Şimdi de görüyoruz. Toplumu birbirine düşman ederek, halk kitlelerini kendinden zayıf olana kışkırtarak ve ülkeyi bir şiddet sarmalına alarak iktidarlarını devam ettirmek istiyorlar" dedi.

 

"Göçmen Düşmanlığından, Irkçılıktan İktidarlar Besleniyor"

Göçmen düşmanlığının sadece iktidarları beslediğini vurgulayan Piroğlu, Bu ırkçı-milliyetçilikten sadece faşizm besleniyor. Faşizm ülke halklarının tamamına, kadına, yoksula, işçiye, Kürt’e, Alevi’ye düşmandır. Omuz omuza mücadeleyi güçlendirmezsek bu saldırılar bize doğru gelmeye devam edecek. İktidarın bu oyunlarına gelmeyeceğiz" dedi.

 

"Irkçılığa Ve Faşizme Karşı Mücadeleye"

Piroğlu, ülke halklarını bu ırkçılığa, milliyetçiliğe karşı, bu ırkçı linç girişimlerine karşı göçmen halklarla omuz omuza olmaya, kardeş halkalarla birllikte faşizme karşı omuz omuza mücadele etmeye halkların kardeşliğini büyütmeye çağırdı.

 

"Öfkemizin Adresi İktidardır, Patronlardır"

Piroğlu, "Öfkemizin adresi iktidardır, öfkemizin adresi zorbalıktır, öfkemizin adresi patronlardır, göçmenler, yoksullar, işçi emekçiler değildir. Faşizme Karşı Omuz Omuza. Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın mücadelemiz" diyerek sözlerini tamamladı.

 

"İktidar Ülkeyi Mülteci Hapishanesine Dönüştürdü"

Emek Barış ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı okuyan Gurbet Aydoğan iktidarın emperyalizmle işbirliği içinde ülkeyi dahil ettiği ve komşu ülkeleri yıkıma sürükleyen savaşların bölgeyi yangın yerine çevirirken, milyonlarca insanı da yerinden yurdundan ettiğini belirterek "AKP iktidarı, emperyalistlerle yürüttüğü pazarlıklarla ülkemizi bu milyonların yığıldığı bir mülteci hapishanesine dönüştürdü" dedi.

 

*Sermayenin Yeni Kâr Kapısı Mülteci Sömürüsü"

Aydoğan, İktidarın emperyalistlerle pazarlıklarını sürdürürken Türkiye’ye hapsettiği bu milyonlarca insanın mültecilik haklarını tanımadan, sosyal ve kültürel uyum problemlerini çözmeden, halklar arası gerilimlerin tehlikeli bir düşmanlık biçiminde gelişimini de izlemekle yetindiğini vurgulayarak, "Mülteciler en ağır işlerde, en düşük ücretlere, güvencesiz koşullarda çalıştırılarak işçi ücretlerini baskılamanın aracı haline getirildi. İşçisinden kadınına her türlü istismara ve hak gaspına açık halde tutuldular. Türkiye sermayesinin yeni kâr kapılarından biri de mülteci sömürüsü oldu. O nedenle mültecilerin Türkiye’den gitmesi halinde ekonominin ayakta duramayacağını söylüyorlar" dedi.

 

"Mülteciler Yokdsullaşmanın Sorumlusu Olarak Görülmeye Başlandı"

Türkiye halklarının, AKP iktidarınınABD ve AB ile birlikte giriştiği, emperyalist savaşlar emek düşmanı politikalarının sonucunda yaşadığı yoksullaşmanın, geçim şartlarının zorlaşmasının sorumlusu olarak mültecileri görmeye başladığını ifade eden Aydoğan, hem iktidar hem de sermaye karşıtı bir politika izlemekten kaçınan muhalefet partileri ırkçılığın kışkırtıldığını, kapsamlı bir mülteci politikası olmadığı için eğitimde, sağlıkta, sosyal hayatta yaşanan gerilimler bu sorunu çözmesi gereken iktidardan çok mültecilere yönelir hale geldiğini söyledi.

 

"Polisin Gözü Önünde Bir Pogrom Yaşandı"

"10 Ağustos günü Ankara’nın Altındağ ilçesinde Suriyelilerle yerel mahalle sakinleri arasında yaşanan bir tartışmanın ölümle sonuçlanması ile siyasi varlığını gerici çatışmalarda arayanlar bu durumu değerlendirdi. Sosyal medya, Suriyeli ve Afgan mültecileri hedef gösteren asparagas haberler ve asılsız iddialarla doldu. 11 Ağustos gecesi de başkentte, Altındağ’da polisin gözü önünde Suriyelilerin yaşadığı bölgelerde bir pogrom yaşandı" diyen Aydoğan, olisin engel olmaktan çok “yanınızdayız” diye adeta koruma sağladığını ve dışarıdan takviye edildiği görülen faşist saldırganların tekbirler getirerek dükkanları yağmaladığını, evlere saldırdığını ve Suriyelilere ait araçları devirip , yaktığını hatırlatarak "Gündüz saatlerinde Suriyelilerin önemli bir bölümü tahliye edilmemiş olsaydı ağır bir katliam yaşanması işten değildi" dedi.

Aydoğan, bu pogromun suçlularının başta AKP iktidarı ve ittifakları ile saldırganlara yol açan ve koruma sağlayan emniyet yetkilileri, bunlarında yanında muhalefet içinde mülteci düşmanlığını teşvik ederek siyasi rant elde edeceğini sananlar olduğunu vurguladı.

 

"Sorunların Sorumlusu Mülteciler Değil Emperyalistler Ve İktidardır"

Altındağ’daki faşist saldırının sadece Suriyelileri değil, bu ülkede faşizmin iktidarının sözde vatandaş saydığı laik kitleleri, Alevileri, Kürtleri, kadınları, emekçileri tehdit ettiğinin, bugün yaşanan sorunların sorumlusunun mülteciler değil emperyalistler, işbirlikçi AKP iktidarı ve ırkçı-faşist ortağı MHP olduğunun farkında olduklarını belirten Aydoğan, ırkçılık ve şovenizmle bu faşizmin geriletilemeyeceğini, aksine kışkırtılacağını ve olağan koşullarda artık ülkeyi yönetme yeteneğini yitirdiği için yeni bir olağanüstü hal bahanesi arayan AKP iktidarına aradığını sunacağını söyledi.

 

"Saldırılar Karşısında Sessiz Kalmayacağız"

Aydoğan sözlerini "Hepimizin geleceğini tehdit eden faşist saldırılar karşısında sessiz kalmayacak, meşru müdafa hakkımızı kullanacak, kardeşliğin ülkesini kuracağız" diyerek tamamladı.

Eylem "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Göçmenlerden Değil Devletlerden Hesap Sor", "Yaşasın Halkların Kardeşliği", "Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz" sloganlarıyla sona erdi.