< < Korku İklimini Faşizme Karşı Birleşirsek Parçalarız

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), Konya'da yaşanan faşist katliamı protesto etmek için bir açıklama yayınladı.

Faşist iktidar koalisyonunun kendi katmanlı krizini, kışkırttığı toplumsal gericilik birikimiyle perdeleme, gerekirse gerici bir iç savaşı körükleme stratejisi günlerdir adım adım hayata geçiriliyor. Irkçı faşist saldırganlık gündelik hayatın içine, toplumsal ilişkilere doğru Kürt halkına düşmanlık temelinde derinleştiriliyor. Son olarak Afyon’da Kürt tarım işçilerine yönelik saldırı, Çanakkale Biga’daki işçilerin sularının kesilmesiyle devam etmiş, toplumsal gericiliğin yoğun olduğu Ankara Altındağ ve Elmadağ, Konya Meram gibi yerlerde yaşayan Kürt ailelerine yönelik fiziki-silahlı saldırılar gerçekleşmişti.

Çok kısa zaman aralığında ardı ardına gerçekleşen bu saldırılar son olarak 22 ilde başlayan yangınlarla tırmandırıldı. Sosyal medya ve havuz medyada Kürt halkı hedefe çakılarak bir linç histerisi kışkırtılmaya çalışıldı. Manavgat’ta yangnı söndürmeye giden Kürt genler linç edildi, binlerce kişi o bölgede toplanarak adeta ırkçı bir ayin düzenledi. Ertesi gün daha önce de silahlı saldırıya uğrayan HDP Marmaris ilçe örgütü bir kez daha saldırıya uğradı.

Bu tehlikeli stratejinin son ifadesi Konya Meram’da yaşayan ve Mayıs ayında da ırkçı saldırıya uğrayan Dedeoğlu ailesinin evinin silahla basılması ve ailenin toplu katliama uğraması oldu. Üçü kadın yedi kişinin katledilmesiyle insanlık dışı bir nitelik kazanan bu saldırganlığın devletin gözetimi ve oluruyla sergilendiği apaçık ortadadır. Keza Dedeoğlu ailesine mayıs ayında saldıran canilere dokunulmaması bunun açık ilanıdır.

Bu stratejinin temel hedefi özelde Kürt halkının genelde de tüm direniş dinamiklerinin ırkçı-faşist saldırılarla sindirilmesidir. Mevcut kapsamlı krizin yaratacağı toplumsal patlamaların gerekirse gerici bir iç savaş konseptiyle sisteme yönelmesini engellemektir! Kürt halkının en önemli tarihsel kazanımı olan toplumsal bilincinin, bu saldırganlık altında eritilmesi, çözülmesidir!

Daha pek çok neden sayabileceğimiz bu saldırganlığın panzehiri üstüne üstüne gitmektir. Sinmek değil, “buradayız” demektir.

Birleşik Mücadele Güçleri olarak tüm devrimci-demokrat güçleri, yoldaşlarımızı, dostlarımızı bu saldırganlığın karşısında barikat olmaya, işçi ve emekçilere neyin hedeflendiğini anlatmaya, sokakları halkların kardeşliği bilinciyle yankılamaya davet ediyoruz.

Bulunduğumuz her yerde bu insanlık dışı saldırılara karşı çeşitli biçimlerle tepkimizi dile getirelim, bu tepkileri kolektif bir karşı koyuşa dönüştürmek için çaba harcayalım!

Her yerde, mahallede, meydanda sokağa çıkalım!

Yaşamlarımızı savunmak, özgürlüğü kazanmak için antifaşist mücadeleyi örgütleyelim!

Yaratılmak istenen kan deryasını, korku iklimini faşizme karşı birleşirsek parçalarız!