< Kadıköy’de Suruç Anmasına Polis Saldırısı Ve Gözaltı

Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla katliamın 6. yılında Kadıköy Halitağa'da çok sayıda kişinin katılımıyla gerçekleşen anmaya polis saldırarak çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Saldırıya rağmen bir grup genç Mehmet Ayvalıtaş Parkı'na yürüyüş yaparak burada da sloganlarını haykırdı.

Suruç Aileleri İnisiyatifi'nin çağrısıyla katliamının 6. yılında Halitağa Caddesi'nde anma eylemi gerçekleştirildi.

 

Anma Öncesi Kadıköy Polis Ablukası

Anma öncesi Kadıköy'ün her sokağı barikatlarla ablukaya alındı. Eylem alanının dört bir yanı da barikatlarla kapatıldı.

Polis ablukasına rağmen Halitağa Caddesi'nde her ay oturma eylemi yapılan alanda toplanan yüzlerce kişi, Suruç şehitlerinin fotoğraflarının yer aldığı pankart ile "Suruç İçin Adalet, Herkes İçin Adalet", "Kalplerimiz Adalet İçin Atsın" yazılı pankartlar açılarak Suruç'ta yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı.

 

Polisten Saldırı Tehdidi

"Suruç'ta yaşamını yitirenlerin isimleri okunarak "Katil Devlet Hesap Verecek" sloganlarının atıldığı sırada polis, sloganların kesilmediği takdirde saldıracakları tehdidinde bulundu. Polisin saldırı tehdidine karşı "Katil IŞİD İşbirlikçi AKP", "Onlara Sözümüz Devrim Olacak", sloganlarıyla karşılık verdi.

 

"Mücadelemizden Vazgeçmeyeceğiz"

Katliamda annesi Nazegül Boyraz'ı kaybeden Yasemin Boyraz basın metnini okudu. Katliamı ve sonra yürüttükleri mücadeleyi anlatan Boyraz, 6 yıldır sokak sokak, meydan meydan kendileriyle birlikte mücadeleyi yürütenleri selamladı. Boyraz, adalet talebi için 10 Ekim katliamının ay dönümünde Ankara'da düzenlenecek anmaya katılmak istediklerini ancak polisin saldırdığını hatırlattı. Boyraz, "Adalet mücadelesi yürütenlerin Ankara buluşmasına tahammül edemediler. 6 yıldır devam eden davamızda karşımıza bunun gibi onlarca hukuksuzluk çıktı. Ancak biz karşımıza çıkarılan her türlü hukuksuzluğa ve engellemeye rağmen adalet mücadelemizden vazgeçmeyeceğimizi buradan bir kez daha belirtiyoruz" dedi. Boyraz, en alttan en üst kademeye kadar tüm failler yargılanana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.

 

"Bayram Yerine Eylem Yapıyoruz"

Daha sonra Suruç'ta yaşamını yitiren Uğur Özkan'ın babası Mehmet Özkan söz aldı. Konuşmakta güçlük çeken baba Özkan, bugünün sözde bir bayram olduğunu söyledi. Bayram yapmak yerine eylem yaptıklarını söyledi, "İçimiz yanıyor. 6 senedir adalet istiyoruz, eğer Türkiye'de adalet olsaydı bu kadar insan neden ızdırap çeksin, buraya gelsin" diye konuştu.

 

"Binlerce Yürekle Birlikte Yürüdük"

Suruç'ta kardeşi Hatice Ezgi Sadet'i kaybeden Özgen Sadet ise, 6 yıl önce gün öğlene varmadan yüzlerce evden çığlık, ağıt, acı yükseldiğini belirterek, "Suruç'un hemen ardından cenazelerimizi sahipsiz bırakmayan binlerce yürek, yaralılarımızı yalnız bırakmayan binlerce yürekle bir olduk yürüdük ve bugünlere kadar geldik. Bugün Suruç aileleri olarak, Ezgi'nin ablası Özgen, Bahar'ın kızı Özgen olarak, İsmet'in kızı, Cemil abinin yoldaşı olarak, Halitağa'nın yollarını yürürken, mezarbaşı anmalarına giderken binlerce düş yolcusunun varlığını taşıyarak geldim. Çünkü bu topraklarda adalet mücadelesi demek, bir olmak, birlik olmak demek. Biz bunu Savaş'ta, Maraş'ta; Berkin'de, Amed katliamında, Suruç'ta gördük... Biliyoruz ki adalet mücadelemiz devam edecektir" dedi.

 

"33'lerin İradesi Yeni Bir Yaşamın Düşüdür"

Suruç'ta ağır yaralanan Koray Türkay, katliamın IŞİD ve devlet eliyle gerçekleştiğini söyledi. Suruç'a sahip çıkma iradesinin, enternasyonal mücadeleye sahip çıkma iradesi olduğunu söyleyen Türkay, "Belki bugün burada yüzlerceyiz, büyük bir baskı altında terörize edilme çerçevesinde bugün buraya geliyoruz. Ama bu baskılar yıldıramıyor ve yakında bu anmaları yüzbinler olarak yapacağız. Bunun bilincinde olanlar zaten bütün baskıları kırarak buraya gelip, bu anmayı gerçekleştiriyoruz. Bizim sahip çıkmamız gereken irade yeni bir yaşamın gerçekleştirilebilir olma iradesine sahip çıkmaktır. 33'lerin iradesi, düşleri yeni bir yaşam düşüdür. Yeni yaşamın filizlendiği Rojava devrimine katkıda bulunmak için Suruç Amara'ya varmıştır. Bu dayanışma iradesinden öylesine ürkenler bu katliamı gerçekleştirmiştir" dedi.

 

"Herkes Devrim, Onur Ve Özgürlük Düşünü Alarak Oraya Gelmişti"

Suruç yaralısı Uğur Ok, "Beraber savunduk beraber inşa edeceğiz" kampanyasına değinerek "Sadece çocuklara oyuncak götürmüyorduk. Herkes devrim, onur ve özgürlük düşünü alarak oraya gelmişti. Fakat DAİŞ eliyle bir katliama uğradık. Halkların birleşik köprü buluşmasını engellemek istediler, fakat başaramadılar. 6 yıldır sokak sokak verilen adalet mücadelesi bunun başarılamadığının en çıplak göstergesi. Her 20 Temmuz bir iradeye, adalet mücadelesine dönüşüyor ve tüm bu mücadeleden biz kazanarak çıkıyoruz. Bundan sonra da biz kazanacağız. Hiçbir barikat, hiçbir gözaltı, tutuklama bizi birleşik mücadeleden, birleşik devrim yürüyüşünden alıkoyamayacak" dedi. 33'lerin düşünün gerçek olacağını vurgulayan Ok, "Unutmayacağız, affetmeyeceğiz, hesap soracağız" dedi.

 

"Polisler Neden Amara'da Değildi"

Suruç'ta katledilen İsmet Şeker'in kızı Dilek Şeker ise 6 yıldır hep birlikte adalet aradıklarını söyledi. Babasının fotoğrafını gösteren Şeker, "Altı yıldır babamın fotoğrafı elimde, altı yıldır babama ‘baba' diyemiyorum" dedi. Alanı ablukaya alan polislere işaret eden Şeker, "Bu polisler neden o gün Amara'nın etrafında yoktu. Asla mücadelemden vazgeçmeyeceğim" diye vurguladı.

 

"33 Canımızın Düşlerini Birleşik Mücselemizle Yaşatacağız"

Birleşik Mücadele Güçleri adına konuşan Mürüvvet Küçük "Bizler, bizden koparılan 33 parçanın, 33 canımızın, ideallerini, düşlerini, birleşik mücadelemizle yaşatacağımıza bir kez daha söz veriyoruz" dedi.

konuştuğu anmada SGDF üyesi Yaren Tuncer de Suruç katliamında ölümsüzleşenlerin düşlerinin Kobanê'de dövüşenlerin düşleri ile aynı olduğunu söyledi. Tuncer, tüm saldırılara rağmen yürümeye, halkla buluşmaya, halkın öfkesini büyütmeye devam edeceklerini söyledi.

Halitağa Caddesi’nde yaptığı açıklama ardından Süreyya Operası önünde açıklama yapmak üzere yürüyüşe geçen gençlik örgütleri üyelerine polis biber gazı ve plastik mermi ile saldırdı. Saldırı sırasında çok sayıda kişi işkenceyle gözaltına alındı.Gazdan etkilenenlerin bir kısmı HDP ilçe binasına geçti.

 

Ayvalıtaş Parkı'nda Anma Ve Gözaltı

Polis saldırısı ve gözaltılara rağmen gençlik örgütleri Mehmet Ayvalıtaş Parkı'na yürüyüş gerçekleştirdi. Ay Altaş Parkı'nı da polis ablukasında gençler sloganlarını haykırdı. Polis burada da gençlere saldırarak gözaltına aldı.

Polis saldırısında gazeteciler de darp edildi. Haber rakibi yapan gazeteci Fatoş Erdoğan'ın da kolundan yaralanarak hastaneye kaldırıldığı belirtildi.