İzmir Birleşik Mücadele Güçleri Suruç Katliamı’nın 6. yıldönümü nedeniyle 18 Haziran günü saat 19:00’da Yamanlar ESP’de anma etkinliği gerçekleştirdi.
Anma Suruç Katliamı nezdinde devrim mücadelesinde ölümsüzleşenler adına gerçekleştirilen saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından BMG adına yapılan konuşmada “Suruç’ta gerçekleşen katliam sadece SGDF’li yoldaşlarımıza dönük bir saldırı değildi. Bu saldırı birlikte mücadele etme fikrine yönelik bir saldırıydı. Bizler Suruç Katliamı olduğu gün, katliamı protesto etmek, hesap sormak için birlikte sokaklardaydık. Bugün de o gün olduğu gibi bir aradayız. Yoldaşlarımızın hesabını birleşik mücadelemizle soracağız. Zaferi birlikte mücadele ile getireceğiz.” denildi.
Açılış konuşmasının ardından Suruç Gazisi Rıdvan Coşkun Suruç Katliamı’na ilişkin konuştu. “Ortadoğu’da Arap Baharı eylemliklerinin ardından, Rojava’da başka bir durum ortaya çıktı. Halkların kendi olanaklarıyla ilmek ilmek ördüğü bir devrim süreci yaşanmaya başladı. Bu devrim süreci çok hızlı bir biçimde enternasyonal bir karaktere büründü. Yüreği özgürlükten yana atan herkesin var olmak istediği bir nokta olmaya başladı. Bir mıknatıs gibi dünyadaki herkesi kendisine doğru çekmeye başladı bu süreç. Kısa zaman içerisinde Türkiye Devrimci Hareketi’nin de orada yer almasıyla Rojava Devrimi enternasyonal karakterin vücut bulmuş hali oldu” dedi.
Oradaki devrimi kendi devrimleri olarak gördüklerini, kendilerini Kobanê’ye götüren şeyin bunu görmek, buna dokunmak, bu devrimi yaşatmak isteği olduğunu belirten Coşkun “O esnada 2012 yılında Türkiye’de Gezi Ayaklanması meydana gelmişti. Gezi iktidarı sarsmış ve iktidarda çok büyük bir korku iklimi yaratmıştı. Bizler de Gezi’nin çocukları Rojava Devrimi’yle buluşmak istemiştik. Kobanê’nin yeniden inşa sürecine katılmak için o çağrıyı yapmıştık. Bizim kampanyamız tek bir yönüyle, çocuklara oyuncak götürmek istediğimiz yönüyle ele alınıyor. Bu doğru ancak tek başına bunu söylemek eksik olur. Biz oraya devrimin hakikatine yakınlaşmak, bir devrimden öğrenmek için gittik. Gezi Ayaklanması’ndan aldığımız bayrağını Kobanê devrimiyle buluşturmak istemiştik. Bu süreç faşizm tarafından katliamla karşılanmak istendi.” dedi.
Saldırının iki boyutu olduğunu vurgulayan Coşkun bunlardan birinin SGDF nezdinde Türkiye Devrimci Gençliğinin yükselen enerjisini ve dinamiğini bastırmak, bir şok etkisi yaratmayı istemek olduğunu, diğer boyutunun ise Rojava Devrimi ile Türkiye Devrimci Hareketi’nin birleşmesini engelleme isteği olduğunu söyleyerek “Sistemin bu ana hedefleri boşa çıkarıldı. Katliamın hemen ardından sistem hareketsiz kalmış, korkmuş ve sinmiş bir gençlik görmek istedi ama tam tersi bir durumla karşılaştı. Devrimci hareketin tamamı muazzam bir dayanışma ve sahiplenme örneğiyle Suruç Katliamı’nın psikolojik etkilerini boşa düşürecek bir hamle yaptı.” dedi.
Rıdvan Coşkun’un ardından serbest kürsü olarak devam eden etkinlikte katledilenlerin anısına şiirler okundu. Anma etkinliği “Şair, ‘Ölülerimiz toplanacaktır!’ demişti. Zafer günü belki ölümsüzleşen yoldaşlarımız fiziken aramızda olmayacaklar ama biz onların yerine de zaferin mutluluğunu yaşayacağız. Onlar için de gülümseyeceğiz. Onları anmak sadece onlarla ilgili söz söylemek değildir. Bizler onların bize bıraktığı birleşik mücadele bayrağını zafere taşıyacağız.” söyleriyle sona erdi.