Birçok ilde Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Kaldıraç’a dönük yapılan operasyon, İzmir Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi.
Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşlarının katıldığı açıklamada sık sık “Yaşasın Devrimci Dayanışma”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Bize Gücünüz Yetmez Biz Kazanacağız”, “Yaşasın Devrim Yaşasın Sosyalizm”, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz”, “Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam” sloganları atıldı.
Açıklamada ESP adına Şahin Tümüklü konuşma gerçekleştirdi. Tümüklü “Dün gece faşist terörü, polis işkencesini bir kere daha yaşadık. Ama buradan bir kere daha söylüyoruz. Faşizminizi yeneceğiz ve sizi tarihin çöplüğüne göndereceğiz. İşte siz bu yüzden korkuyorsunuz. Sanatçılardan korktuğunuz için BEKSAV’ı, Yenikapı Tiyatrosu’nu dağıtıp yağmalıyorsunuz. Gençlerden korkuyorsunuz, işte bu yüzden onların evlerini basıyor, kapılarını kırıyor, talan ediyorsunuz, işkence yapıyorsunuz. İşçilerden korktuğunuz için Limter-İş’in Genel Başkan Vekili’ni gözaltına alıyorsunuz. Kürtleri, kadınları, gençleri, sosyalistleri, gözaltı saldırısıyla, faşist terör uygulamalarıyla sindireceğinizi, teslim alacağınızı zannediyorsunuz ama yanılıyorsunuz. Bu coğrafyada faşizmin bütün saldırılarına karşı direnen Kürtler, kadınlar, gençler, sosyalistler devrimciler var. Sizin IŞİD çeteleriyle birlikte iş yaptığınız zamanları, katliamlara güldüğünüzü unutmadık.” dedi.
Devrimcilerin çelikleştikleri suyu Seyit Rıza’dan, Denizler’den, Mahirler’den İbo’lardan aldığını vurgulayan Tümüklü “İşte karşınızdayız, Bu faşizmin karşısında kızıllaşacağız.Bütün pisliklerinizle hesaplaşacağız. Bundan kurtuluşunuz yok.” dedi.
Kaldıraç adına konuşan Ali Fuat Eroğlu operayon yapılan evlere kapıların kırılarak girildiğini, gözaltına alınanlara ters kelepçe işkencesi yapıldığını, büroların basıldığını ve talan edildiğini devrimci önderlerin resimlerinin bulunduğu pankartların yırtıldığını ve bazılarına el koyulduğunu belirtti. Bu saldırıların iktidarın korkusundan kaynaklandığını söyleyen Eroğlu “Bu saldırılar nafiledir, saldırılara karşı cevabımız her zaman örgütlenmektir. Devrimcileri zaptedemezsiniz, sindiremezsiniz, korkutamazsınız. Yoldaşlarımızı derhal serbest bırakın.” dedi.
SGDF MYK Üyesi Nazlı Yöyler iste konuşmasında “Polis gençliği, genç kadınları iyi tanır. Sokakları onlara dar ettiğimiz hesaplaşmalardan tanır. Hakları, hayatları için barikat başlarında olan kadınlardan tanır. Mahallelerden, kent meydanlarından tanır. Son dönemde ise Boğaziçi direnişi ile tanır. Devrimi üniversite kampüslerine taşıyışımızdan tanır. Üniversite kampüslerinden bir bütün coğrafyaya yayılışından tanır. Ve en önemlisi de mayasını aldığı birleşik mücadeleden tanır, Gezi’den tanır, Rojava’dan tanır. Bu yüzdendir korkuları. Bu yüzdendir şafakta evlerimizi basmaları, kapılarımızı kırmaları. Bunun adı düpedüz korkudur. Tarihten bu yana olduğu gibi devrimci gençliğin dinamizmi faşizmi ezip geçecek. Son sözü direnenler söyleyecek” diyerek gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi. Yöyler’in konuşmasının ardından “Bu Böyle Gitmez, Gençlik Biat Etmez”, “Gençlik Gelecek, Gelecek Sosyalizm” sloganları atıldı.
Açıklamada Mücadele Birliği Platformu adına yapılan konuşmada “Büyük insanlık seksen yıldır faşizme karşı mücadele ediyor. Ülkemizde elli yıldır faşizme karşı dimdik ayaktayız. Faşizme karşı mücadelede çok şey öğrendik. Ama Hitler’den, Pinochet’den, Franco’dan, Mussolini’den bir şey öğrendik, faşistler yıkılırlar ve yok olurlar. Direnen halklar ve mücadele eden işçi sınıfı birleşik mücadele ile onları tarihin çöplüğüne gönderirler. Arkadaşlarımıza yapılan saldırı faşizmin son çırpınışları, son çaresiz hareketleridir. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Devrimci irade teslim alınamaz. Yaşasın devrim, yaşasın sosyalizm” denildi.
Açıklamaya Mücadele Birliği Platformu’nun yanı sıra Partizan, SMF, Devrimci Parti, HDP, HDK, BDSP, Köz, TÖP, YSGP, İHD, ÇHD, Halkevleri ve HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay ile Murat Çepni destek verdi. Destek veren diğer kurumlar yaptıkları konuşmalarda devrimci dayanışmayı ve birlikte mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. Açıklama “Yaşasın Birleşik Mücadelemiz” sloganıyla sona erdi.