< “Saldırmaları Birleşik Devrimimizin Güçlenmesinden Korktuklarındandır”

Mücadele Birliği, Partizan, SMF, Devrimci Parti, ESP, Alınteri ve DBP'nin Gazi Mahallesi'nde HDP İlçe binasında yapmak istediği panel öncesi polis parti binasını polis ablukasına aldı. Yapılacağı günler öncesinden duyurulan paneli izlemek için gelenlerin kimliklerini alarak GBT kontrolü yapmak isteyen polise tepki gösterilince arbede yaşandı.

Adli kontrol uygulaması kapsamında imzasını atmadığı gerekçesiyle Can Çıldır'ı gözaltına almak isteyen polise parti binası önünde toplanan kitle itiraz etti. Ve panelin moderatörü Rahime Karvar ile Gamze Toprak da haklarında arama kararı olduğu gerekçesiyle burada gözaltına alındı. Bina önündeki polis ablukası sürerken, HDP İl Yöneticisi Bilal Basutcu da gözaltına alındı.

7 devrimci örgütün düzenlediği “Faşizme Karşı Birleşik Mücadeleyi Tartışıyoruz" paneli ölümsüzleşen devrim savaşçıları için saygı duruşu ile başladı.

“Saldırmaları birleşik devrimimizin güçlenmesinden korktuklarındandır” denilerek ilk sözü Devrimci Parti aldı. Ve biraz önce dışarıda yaşananın 7 devrimci örgütün birlikte ortaya koydukları pratiğe karşı bir saldırı olduğunu söyleyerek, “Birleşik devrim meselesi”nin, Türkiye'de “devrim meselesi” olduğu vurgulandı.

Karşı-devrimin örgütlenme ve saldırılarına karşın her geçen gün toplumda bir öfke biriktiği, ancak devrimci örgütlerin ayrı ayrı güçler olarak bu öfkeyi örgütleyemedikleri söylendi. “Hepimizin teoride birleşik mücadele üzerine ayrı ayrı söylemleri var. Şimdi burada bunun pratiğini örmek için toplandık” denildi.

Ardından sözü Alınteri aldı, “Gücü bir odakta toplayıp faşizme karşı birlikten mücadeleyi tarihsel zorunluluk olarak görüyoruz” dedi.

“Eskiden devrimciler, örgütlü insanlar zindanlara doldurulurdu. Şimdi, örgütlü olmayan sıradan insanlar da zindanlarda yani devletin ve faşizmin hedefinde” denilerek, burasının gücü bir araya getirecek bir irade var düşüncesi yarattığı ve bunun bir zorunluluk olduğu vurgulandı.

ESP aldı sözü ve “Aslında çok tarihsel ve aynı zamanda çok güncel bir meseleyi konuşuyoruz” dedi. Faşizmin tanımına değinerek, faşizmi tanımlama şeklimizin mücadelemizin yönünü de tayin ettiği söylendi. “2015'ten bu yana fiktidarın fiili faşizmi uygulamaya koyduğun en basit ekonomik haklar için verilen mücadele, çıplak devlet terörüyle yüz yüze geliyor” denildi, “yönetememe krizi var. bu bizim için büyük olanaklar taşıyor. Bu koşulda birleşik mücadele zemini yaratmak şart” denildi.

Mücadele Birliği adına yapılan konuşmada da devrimci durum olduğu ve buna iç savaşın eşlik ettiği vurgulandı. Türkiye ve Kürdistan'da devrim mücadelesinin ancak birlikte mücadele edilerek başarılabileceğini, halkların da bunu istediği söylendi. “Gezi'de bunu başarabilirdik, başaramadık. Orada GDH ilan edilebilirdi, bugün de edilebilir. Bize 'gene Mücadele Birliği Geçici Devrim Hükümeti (GDH) ilan edecek' deniyor. Evet, neden etmeyelim, önce kendi gücümüze güvenmeliyiz, neden yapamayalım?” denildi. “İnsanların önünr somut öneriler koymamız gerek. Soyut mücadele çağrılarına halklar cevap vermez, somut bir program ortaya koymalıyız. Amacı istemek için aracı yaratmalıyız” denildi.

SMF adına yapılan konuşmada devrim dinamiklerini birleştiremeyen, bir araya getiremeyen devrim güçlerinin başarılı olamayacağı söylendi, “Bu topraklar devrimci mayalanmanın en güçlü olduğu topraklar” denildi.

Partizan adına yapılan konuşmada da devletin saldırılarına karşı işçilerin kadınların, köylülerin, LGBTİ+’lardan, kısacası ezilenlerden yana olan mücadelelerini sürdürecekleri, birlikte mücadeleye devam edecekleri vurgulandı.

Panelist tüm kurumların konuşmaları birleşik devrim mücadelesinin gerekliliği ve bunu sürdürmek, büyütmek için mücadele edeceği vurgusu ile dolu idi.

17.30'da başlaması planlanan panel, polis ablukası ve gözaltılar nedeniyle gecikmeli başlamıştı. Saat 21.00'de başlayacak olan sokağa çıkma yasağının baskısı ile, panelin ikinci kısmı olan soru-cevap bölümü daha kısa sürdü. Konuşmak için söz alan Köz, herkesin devrimci durum konusunda ortaklaştığına ve birlikte mücadelenin önemine değinerek bu hatta yer alacaklarını bildirdiler.

“Birlikte mücadele nasıl olmalı” denilerek daha önce de bunun başarısız denemelerinin olduğu söylenerek sorulan soruya da Mücadele Birliği, 19 Aralık öncesi cezaevlerinde kurulan CMK'yı örnek verdi. Cezaevlerinde faşizmin baskı ve saldırılarına karşı devrimci tutsakların örgütlediği örgütlenmenin önce aileleri, aile örgütlenmelerini bir çatı altında topladığı, sonra da dışarıda devrimci güçleri bir araya getirdiği hatırlatıldı.

Panelin sonuna gelinirken, Savcılığın gözaltına alınan 3 kişinin ifadesinin alınarak serbest bırakılması talimatı verdiği ve birkaç saat içinde bırakılacakları haberi geldi. Hemen ardından da Can Çıldır'ın Vatan Caddesi'ndeki Emniyet Müdürlüğü'ne sevk edildihaberi geldi. Gözaltındaki iki kadın da, hastane muayenesinin ardından serbest bırakıldı.