Dinci faşizm ne zaman sıkışsa ortalığa bir “yargı reformu” söylentisi salıyor. Tabii nöbetleşe böyle hareketleri bekleyenler de hemen üzerine atlıyorlar ve ışık hızıyla konu “Anayasa Tartışmaları”na getiriliyor.
Öncelikle bu tür tartışmalardan beklentisi olanlara sözü tersine döndürerek söyleyelim: Dervişin zikri neyse fikri o olur! Bu devletten ya da siyasi iktidardan “yargı reformu” bekleyenler, bugünkü uygulamaları ya görmüyorlar (ki mümkün değil!) ya da görüyorlar ama Eski Hazine Ve Maliye Bakanı'nın yaptığı gibi “oraya bakmamayı” yeğliyorlar!!
Bir de hani Orhan Veli’nin bir şiiri var: “Hiçbirinden çekmedi nasırından çektiği kadar” diyor. Herhalde bu ülkenin ilericileri, devrimcileri, komünistleri de hiçbir şeyden çekmediler şu “yargı reform”larından çektikleri kadar! Çünkü hani derler ya “gelen gideni aratıyor”!
Bugün ortalığa salınan “yargı reformu” söylentilerinin ne anlama geldiğini artık herkes kavramalıdır. Dinci faşizmin her “reform” dediği yerde yeni bir “topyekün savaş” için hazırlık yaptığını ve bunu yaparken birilerini beklenti içinde bırakmak için bu yola başvurduğunu görmek yaşamsal öneme sahiptir.
Artık “Anayasal Hayaller”den kurtulmanın zamanı gelmedi mi?