Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) “normalleşme” sürecinin ardından son haftalarda yaşanan vaka artışları ile ilgili Ankara’daki genel merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.
Açıklamada, “Ancak yoğun mücadelemize, sağlık emekçilerinin tüm çabalarına rağmen sendikamızın, TTB’nin, meslek örgütlerinin ve bilim insanlarının tüm uyarılarına kulak tıkanarak sürdürülen/ aslında sürdürülemeyen salgın yönetimi bugün vakalarda karşı karşıya olunan artışın sorumlusudur” denildi.
SES 1 Haziran’dan itibaren başlayan “normalleşme” adımlarının ardından artan vaka sayılarının nedenlerini şöyle sıraladı:
-Salgının en başından itibaren salgının durumuna ilişkin bilimsel ve yeterli veriler şeffaf biçimde sağlık emek ve meslek örgütleri, sağlık emekçileri ve halkla paylaşılmamıştır. Gelinen aşamada ise, günlük olarak çok sınırlı şekilde duyurulan hasta bilgileri de değiştirilmiştir. Toplam yoğun bakım hasta sayısı ve toplam entübe hasta sayısı açıklanan tablolardan çıkartılmıştır.
-Vakalara ilişkin veriler, artık şeffaf olmama, salgının durumunu anlayacak verileri paylaşmama noktasını çoktan geçmiştir. Son günlerde resmi kurumlar tarafından yapılan açıklamalar dahi birbiri ile çelişki oluşturacak bilgilerle doludur. Valilikler, Sağlık Müdürlükleri, Belediyelerden yapılan açıklamalar, duyurulan “ek tedbirler” ile Sağlık Bakanlığının açıkladığı vaka bilgileri birbiri ile uyuşmamaktadır.
-Salgının başlangıcından itibaren halkın sağlığından çok ekonomik ihtiyaçlar baz alınarak süreç yönetilmiştir. Zorunlu üretim alanları dışında üretimin durdurulmamış olması; evde kal çağrıları yapılırken milyonlarca emekçinin tedbirsiz alanlarda çalışmaya zorlanması; sermaye için doğrudan teşvik yasaları çıkartılırken, insanların evde kalmayı tercih edebileceği ekonomik ve sosyal destek sağlanmamış olması; en önde ve risk altında çalışan sağlık emekçileri yeterli sayıda sağlık çalışanın olmadığı ve yetersiz ekipmanla alanda baş başa bırakılmış ve yeterince korunmamış olması, ciddi sorunlarla sürecin işlemesine neden olmuştur.
-Salgının başından beri bilimsel olarak izlenmesi gereken süreçlerden biri de aktif vakaların tespit edilmesi, temaslıların tespit edilerek test yapılması ve izolasyon sağlanması idi. Yeterli sayıda test yapılmasından, temaslıların tamamının tespit edilerek izole edilmesinin sağlanmasında ciddi eksiklikler oluşmuştur. Sağlık emekçilerine rutin test yapılması gerekirken bu yapılmamış olmakla birlikte temaslı sağlık emekçilerine dahi test yapılmasında çok ciddi sorunlar ortaya çıkmıştır.
-1 Haziran’da yeni bir süreç başlatılması kararının yanlışlığı yanında, bu süreçte Sağlık Bakanlığı kendi yayınladığı rehberdeki zorunlu uygulamaları dahi hayata geçirmemiştir.
-Salgın ilerlemekte, vakalar artmaktadır. Önümüzdeki dönem gribal enfeksiyonların da yaygınlaştığı dönemler olacağından endişemiz daha da artmaktadır. Bu nedenle, artık salgınla mücadele için zaman kaybetmeden gerekli tüm önlemler hızla alınmalıdır. Önümüzdeki sürecin önemli gündemlerinden biri de okulların açılmasıdır. Bu koşullarda okulların bu ortamda açılması doğru değildir.
-Tüm bu tablo içerisinde gerekli ve yeterli tedbirler alınmadığı için salgın boyunca ne yazık ki 51 sağlık emekçisi hayatını kaybetmiştir. Binlercesi enfekte olmaktadır. Hayatını kaybeden her bir sağlık emekçisinden sonra nedenler ve eksiklikler tespit edilip nerede yanlış yaptık denilerek, tekrar can kaybı yaşanmaması için tedbirlerin düzenlenmesi gerekirken ne yazık ki hiç bir kaybımızdan ders çıkartılmamaktadır. Tedbirlerdeki eksiklerde ısrar edilmekte, canlarımız, hayatlarımız riske atılmaktadır.
-Sağlık emekçileri, artan vaka sayıları ve sağlık kurumlarının yoğunluğunda halen çok yoğun şekilde, hakları sağlanmadan-sağlıkları korunmadan riskleri artarak çalıştırılmaya devam edilmektedir. Sağlık emekçilerinin salgın döneminde acil sorunları hemen vakit kaybetmeden çözülmesi gerekmektedir.
-Sağlık emekçi sayısı Türkiye’de zaten yetersizdir. OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında en az 75 bin doktor, 605 bin hemşire açığı vardır. Salgın koşulları da eklendiğinde daha fazla sağlık emekçisine ihtiyaç varken, iktidar ısrarla sağlık emekçisi istihdamını yeterli düzeye getirmemekte; mevcut sağlık emekçileri ile süreci yürütmektedir.
-Sağlık emekçilerine test yapmamaktan kaçınmaktan vazgeçin. Sağlık emekçilerine rutin test uygulamasını bir an önce başlatın. Pozitif çıkan sağlık emekçilerini hiç bir koşul altında çalışmaya zorlamayın. tedavileri bittikten sonra 14 günlük karantina süresini bitirmeden çalışmaya zorlamayın. Temaslı sağlık emekçilerinin tamamına, semptom gösterip göstermediğine bakmaksızın test yapın, gerekli tedavi ve izolasyonu sağlayın.
-60 yaş ve üzerinde olan, kronik hastalığı olan, gebelik tespitinden itibaren tüm hamileler, süt izninde olan, engelli olan tüm sağlık emekçilerinin idari izinli sayılması için gereken düzenlemeleri bir an önce hayata geçirin. Sağlık Bakanlığının 1 Haziran sonrasında kısıtlamalar getirerek yayınladığı salgında çalıştırılmayacak kronik hastalıklar listesini tekrar düzenleyin, genişletin.
-KKE temininde halen yetersizlikler bulunmaktadır. 1 Haziran sonrasında KKE sağlanmasında sorunlar daha da artmıştır. Tüm sağlık emekçilerine yeterli- uygun nitelikte ve kalitede KKE teminini sağlayın. KKE sağlamadığın sağlık emekçilerini çalışmaya zorlamayın.
-Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığıdır. Enfekte olan sağlık emekçilerinin iş kazası-meslek hastalığı bildirimi yapılması önündeki tüm engelleri kaldırın.
-Sağlık kurumlarında 1 Haziran’dan itibaren kaldırılan dönüşümlü çalışma uygulamasını tekrar başlatın. Sağlık emekçilerinin yeterli dinlenme haklarını yok saymayın.
-Sağlık emekçilerine salgın bahanesi ile görevleri dışında keyfi- yazılı ya da yazılı olmayan görevlendirmeler yapılmasını engelleyin ve angarya iş yüklemeyin.
-Sağlık emekçilerinin yıllık izinlerini sınırlandırmayın, iptal etmeyin. Dinlenme olanakları yaratın. Sağlık emekçisi sayısının artırılması için iktidara baskı yapın.
Salgının başından itibaren sağlık emekçilerine tavandan verileceği iddia edilen döner sermaye ödemelerinde çok ciddi eşitsizlikler, adaletsizlikler ve ödenmeme durumları yaşanmıştır. 1 Haziran sorasında bu eksik ödemeler ise tamamen kaldırılmıştır. Dönüşümlü çalışmadan kaynaklanan İdari/senelik izin, nöbet ücreti vb. hakları verilmemiştir. Sağlık emekçileri risk altında çalışırken ekonomik ve sosyal hakları da gasp edilmiştir. Sağlık emekçilerinin ayrım gözetmeksizin tamamının insanca yaşayacakları, emeklerinin karşılığı olacak temel ücret alabilmeleri, en düşük temel ücretin yoksulluk sınırının üzerine çıkartılması için acilen düzenleme yapılmalıdır.