“Normalleşme” adı altında tüm bir toplumun salgına açık hale getirildiğinin son örneklerinden biri, İstanbul Adliyesi.
Covid-19 salgını nedeniyle acil durumlar dışında çalışmalarına ara verilen adliyelerde, 15 Haziran günü çalışmaların tekrar başlatılması üzerine uzun kuyruklar ve izdiham oluşmuş, medyaya da yansımıştı bu.
Avukat ve adliye emekçilerinin isyanına rağmen Adliyelerde işlemler devam ettirildi. Çoğu avukat ise, zorunlu olmadıkça Adliyeden uzak durmaya çalıştı.
Ve bu “normalleşme” izdihamı ilk meyvesini verdi. 19 Haziran günü Çağlayan’daki Adalet Sarayı’nda 6.Tüketici Mahkemesi kaleminde çalışan bir memurun Covid-19 testi pozitif çıktı. Bunun üzerine mahkemenin iki hakimi ve tüm kalem personeli aynı gün idari izne çıkarıldı; Mahkeme kapısına kilit vuruldu.
20 Haziran günü ise İstanbul 18.İcra Müdür Yardımcısı'nın Covid-19 testi pozitif çıktı. İcra Müdürlüğü’nün girişindeki bankoya, 14 günlüğüne karantinaya alındığı yazısı asıldı, çalışanlar da evlerinde karantinaya alındı...