Bu sözler, Almanya'da Black Lives Matter/ Siyahi Yaşamlar Değerlidir eylemine katılanlara ait. Artık dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir polisin ya da militarist bir kurumun katlettiği bir can, "kol kırılır yen içinde kalır" hesabı, o ülke topraklarında saklı tutulamayacak. ABD'den Yeni Zelenda'ya dünyanın bütün ezilen ve sömürülenleri, "birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için" demeye başladılar.

Nasıl yoksulluk vb küreselleştiyse, işçi sınıfı ve emekçilerin eylemleri, savaşa ve ırkçılığa karşı eylemler de küreselleşti. İsteyen buna "kelebek etkisi" desin, isteyen "küresel iç savaş" desin, isteyen "dünya devrimi" desin; önemli olan dünyanın bütün ezilen ve sömürülenlerinin yerkürenin herhangi bir yerinde "atılan haksız bir tokadın acısını kendi yüzlerinde hissetmeleri"dir.

Pandemi, bu olguyu daha görünür ve belirgin hale getirdi. Dünyanın bütün ezilenleri ve sömürülenleri bu süreçte "zenginler sınıfı" ile aynı gemide olmadıklarını bizzat yaşayarak gördüler. Onlar tarafından nasıl acımasızca ölümün kucağına atıldıklarını, yaşamın dışına itildiklerini bir kez daha gördüler.

Ama artık "Yeryüzünün Lanetlileri", emperyalist-kapitalistler tarafından kendilerine biçilen bu kefeni giymeyeceklerini ve nefes alabilmek için burjuvazinin nefesini kesmek gerektiğini eylemleriyle gösteriyorlar. İnsanlık, doğanın ve kendisinin yıkımına karşı "artık yeter" diyerek isyan etmeye başladı.

Bu süreç, durmayacak; sıçramalarla son raddesine kadar gidecektir. Dünya devrim süreci olgunlaşarak ilerliyor...