Irkçılık denince akla ABD’de siyahilere ve hispaniklere yönelik şiddet mi geliyor aklınıza, yahut Nazi soykırımı? O zaman ırkçı olup olmadığınızı sormalısınız kendinize. Dün gece, Kürtçe müzik dinlediği için başkentin, Ankara’nın göbeğinde bir Kürt genci kalbinden bıçaklanarak öldürüldü.
20 yaşındaki Barış Çakan bu ülkede Kürtçe konuştuğu için yahut Kürtçe şarkı söylediği için öldürülen onlarca Kürtten sonuncusu.
Etimesgut’ta parkta otururken arkadaşıyla Kürtçe müzik dinleyen Barış Çakan, saat 22.30 civarında 3 kişinin saldırısına uğradı ve kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. 3 saldırgan gözaltına alındı.
Valilik ise Barış Çakan ve arkadaşının ezan okunduğu sırada yüksek sesle müzik dinledikleri için uyarıldıklarını ama uyaranlara saldırdıklarını açıkladı. Yani Barış Kürtçe dinlediği için değil de ezana engel olduğu için öldürüldü. Öldüren değil, ölen suçlu ilan edildi... Oysa bahsi geçen saat ezan saati bile değil...
Kürt halkına yönelik her tür saldırıyı o kadar kanıksamışız, günlük yaşantınımızın o derece parçası olmuş ki, Kürtlere yapılan saldırıları görmüyoruz bile. Dünyanın öbür ucunda yaşanan “ırkçılığa” tepki gösterenlerin pek çoğu, Kürt halkına yönelen şiddeti ve ırkçı faşizmi göremiyor bile.