Yüzyılın lanetlileri, göçmenler… Emperyalist kapitalist sistem tarafından tüm zenginlikleri yağmalanan ve savaş, kıtlık nedenleri ile yaşanılmaz hale gelen topraklarını terk etmek zorunda kalıp, dünyanın dört bir köşesinde kendilerine yeni yaşamlar kurmak isteyen halklar…
Kadın, erkek, yaşlı, çocuk, genç demeden yollara düşen insanlar kimi zaman daha iyi bir yaşama ulaşsa da, çoğunlukla gittikleri yerlerde ucuz işgücü olmaktan, açlıktan bir tık ileride yaşamlarını sürdürüyorlar. En şanssız bir kesiminin ise, dünyanın dört bir köşesinde göç yollarında hayatı sona eriyor. Deniz ve okyanuslarda boğulanlar, çöllerde, sınırlarda açlık ve susuzluktan, hastalıktan ölenler yahut dün karşılaştığımız gibi donarak ölebiliyorlar…
Van'ın Çaldıran ilçesine bağlı Sarıçimen Mahallesi’nde 13 mülteci, tipiye yakalandıkları dağda donarak yaşamını yitirdi. 10’unun Afganistanlı, 3’ünün de Kobaneli olduğu öğrenilen mülteciler, İran sınırından kaçak yolla girdikleri Çaldıran’da yoğun yağış nedeni ile kent merkezine ulaşamadan hayatlarını kaybettiler.
Yaşadıkları hayattan hiçbir umutları kalmayanlar, yeni umutlarla yeni yaşamlar için yollara düşüyor… Ancak bu sistem, gittiğimiz hiçbir yerde birbirinden çok farklı değil… Sınırların olmadığı, savaşların ve sömürünün olmadığı bir sistem için savaşmadan geçirdiğimiz her zaman, daha fazla insanımızı kaybedeceğiz…