İzmir’in Uzundere Köyü’nde yaşayan köylüler ,geçtiğimiz günlerde köyde kaçak yığılan bir moloz yığını gördüler. Bu durum üzerine TTB’ye başvuran köylülerin talebi üzerine TTB ve İSİG Meclisi çalışanları, söz konusu moloz yığını üzerinde bir inceleme yapınca 8 örnekten 7’sinde asbest bulundu.
Bu olayın ardından Uzundere Köyü Derneği “Asbest nedir?” başlıklı bir bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Uzundere Köyü’nde yapılan bilgilendirme toplantısına İSİG Meclisi Asbest Söküm Uzmanı Süleyman Polat, TTB’den Prof. Dr. Ali Osman Karababa ve Uzundere Köyü Derneği Başkanı Süleyman Gür konuşmacı olarak katıldı.
Yapılan konuşmalarda asbest isimli maddenin 2004 yılı öncesinde binaların dış cephesinden su borularına, yanmaz giyim ürünlerinden asma tavana kadar birçok yerde kullanıldığı, ancak 2004 yılında çıkan yasayla birlikte asbest kullanımın yasaklandığı belirtildi. Asbest isimli bu maddenin yapısında kanserojen maddeler bulunmakta ve solunum yoluyla akciğer kanserine varan sağlık sorunları yaratmakta. Bu anlamda 2004 yılından önce yapılan binalar büyük bir tehlike arz ediyor. Aynı zamanda bu binaların yıkımı esnasında çalışan işçilerin özel bir eğitim alması, özel kıyafetler ve maske giyerek yıkım işlemini gerçekleştirmesi, yine bu yıkım esnasında çıkan tozu solumamak adına çevrede kimsenin olmaması, yıkımın belediye veya ilgili bakanlıkların kontrolünde yapılması gerekiyor.
Konuşmacılar asbest tespiti için yetkili çalışanlar olsa da bu çalışanların sermayeyle birlikte çalıştığını ve “Burada asbest var” gibi bir tespitte bulunmalarının sermayenin çıkarı açısından neredeyse imkansız olduğunu vurguluyor. Ve yine yıkım sonrasında ortaya çıkan moloz yığınının karantina altına alınarak, yetkili mercilerce taşınması gerekiyor. Uzundere Köyü’nde varolan bu moloz yığını hem orada yaşayan halkın, hem bölgedeki sokak hayvanlarının sağlığını tehdit ederken, çevreye zarar vermeye devam ediyor.
Köylüler asbestin zararları konusunda bilgilendirilmek isteseler de kafalarında “Ne yapmalı” sorusu var ve bu konuyu tartışmayı sabırsızlıkla bekliyorlar. Asbestin sağlığa ve doğaya zararlarının anlatılmasının ardından ne yapmak gerektiği üzerine tartışılıyor. Tartışmalar sonucunda tespit yapılması amacıyla dava açılması, davanın yanı sıra belediye, çevre bakanlığı gibi sorunun çözümüyle ilgili mercilere gidilmesi, buralarda basın açıklamaları yapılması, dayanışmanın büyütülmesi kararı alınıyor.