Rojava bir kez daha işgal girişimiyle karşı karşıya. Günlerdir sınıra askeriyle tankıyla topuyla, sağlık hizmetleriyle yığınak yapan TC, sınır ötesi harekatı başlatmak üzere görünüyor.
ABD askerleri Rojava’dan çekilmeye başlarken, Beyaz Saray, ABD’nin Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yapacağı operasyonu desteklemeyecek ve dahil olmayacağını söyledi.
Suriye Demokratik Güçleri, ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon’un Serekaniye ve Gire Spi’deki Türkiye sınır hattındaki noktalardan sabaha karşı çekildiğini açıkladı. Uluslararası Koalisyon Güçleri, Serêkaniyê’nin Til Erqem köyündeki üssünü teçhizatlarla birlikte tamamen boşalttı.
Erdoğan ile Trump arasında bu sabah yapılan telefon görüşmesinden sonra sınır hattındaki güçlerini geri çekerken, Beyaz Saray yaptığı açıklamada, “Türkiye yakında uzun zamandır öngörülen Kuzey Suriye operasyonunu hayata geçirecek” dedi ve “Amerikan güçleri operasyonu desteklemeyecek veya dahil olmayacak. İslam Devleti halifeliğini yenen Amerikan güçleri artık yakın çevrede bulunmayacak” denildi.
Beyaz Saray, “ABD hükümeti, yakalan çok sayıda İslam Devleti savaşçılarının geldiği Fransa, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinden onları almalarını istedi ancak istemiyorlar ve reddediyorlar (...) Türkiye şimdi alanda son iki yıldır yakalanan tüm bu İslam Devleti savaşçılarından sorumlu olacak” dedi.
ABD, Türkiye'nin Kuzey Suriye-Rojava'ya yönelik saldırısına onay vermiş oldu.
Rojava’da kurulan öz savunma gücü olan Toplumsal Savunma Güçleri (HPC), "Bir damla kanımız olduğu müddetçe de buna karşı direneceğiz. Bizler büyük-küçük, kadın-erkek, Kürt-Arap hep birlikte bu tehditlere karşı ayaktayız ve tek sessiz" diyor.
Resmi internet sitesinde açıklama yapan Demokratik Suriye Güçleri (QSD) “Çatışmayı önlemek için gösterdiğimiz tüm çabalara ve güvenlik mekanizmasına olan bağlılığımıza rağmen, Amerikan güçleri sorumluluklarına sahip çıkmadı ve Türkiye ile olan sınır alanlarından çekildi. Türkiye’nin saldırması halinde Demokratik Suriye Güçleri olarak, topraklarımızı sonuna kadar savunmaya kararlıyız. Kürt, Arap, Asuri ve Süryani halklarımızı birliklerini güçlendirmeye ve QSD’ye topraklarını korumada destek olmaya çağırıyoruz” dedi.
Türk devletinin Kürdistan’ın batısına yönelik tehdit ve saldırılarını arttırdığını belirten KNK Yürütme Konseyi de “Uluslararası Koalisyon güçleri de sabah saatlerinde sınır hattından çekildi” açıklaması yaparken, “Her Kürt, her Kürdistanlı, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, seferberlik ruhu ile eylemleriyle ve her türlü imkanları ile Türk devletine karşı birlik olmalı, direnmeli ve Rojava Kürdistan’a sahip çıkmalı. Direniş dışında başka yol yok. Başta gençler olmak üzere tüm Kürdistan halkına çağrımızdır; Seferberlik zamanıdır, her yerde ayağa kalkın” çağrısı yaptı.
Girê Spî Askeri Meclisi Sözcüsü, sınır güvenliği mekanizması anlaşması kapsamında Uluslararası Koalisyon güçlerinin Türk askerleri ve Girê Spî Askeri Meclisi güçleriyle sınır ortak devriyeler gerçekleştirdiklerini ve anlaşma kapsamında hareket ettiklerini aktararak “Amacımız bölgenin güvenliği ve huzurunu korumak, bölge halkına herhangi bir zararın gelmesini önlemektir” dedi.
Birleşik Milletler (BM) de Suriye’nin kuzeyinde göç başlaması ihtimaline karşı bir acil durum planı yaptıklarını, acil ihtiyaç duyanlara gıda ve tıbbi yardım yapabilmek için bölgeye erişim sağlamaları gerekeceğini(!) açıkladı.
Alman basınında durum, “Erdoğan’ın 'barış bölgesi' Türkiye'nin ülkeye girmesi, yüz binlerce Kürdün bölgeden sürülmesi ve milyonlarca Suriyeli’nin kendi istekleri dışında sınır dışı edilmesi anlamına geliyor” tepkisiyle karşılandı.
Gözümüz, kulağımız, yüreğimiz şu an sınırda, gelişmeleri takip ediyoruz. Ama görünen şey, Kürtlere savaşmaktan başka yol görünmüyor. Afrin’de yaşanan katliamlar, soykırım ve yağma gözlerimizin önünde hala sürerken, TC’nin bunu Rojava’nın tümüne yaymak istediğini görmek hiç zor değil. Bunun bir varlık yokluk sorunu olduğunu görerek, buna göre hareket etmek zamanı…