“Aç kaldım ama adaletten umudumu kesmemiştim. Adaletin zenginin gücü olanın yanında olduğunu anladım. Adalet beni bitirdi…”
Bu haykırış Ankara Güvenpark’ta üzerine benzin dökerek kendini yakmak isteyen 59 yaşındaki Recep Peker'in çığlığı…
Sosyal medyada, gazetelerde, her yerde Recep Peker’in kendini yakma görüntüleri ve yüzündeki acılı çaresiz ifade boy boy yer aldı; ancak bu çığlığını kimse duymadı. Hastaneye kaldırıldığı yazdı sadece. Emekli maaşına el konulduğu, geçinmesinin hiçbir koşulu kalmadığı gerçeğini duymadı kimse.
Kendini yakmadan önce bir mektup yazmıştı Recep Peker. Bu, günler sonra yansıdı kamuoyuna. 2 sayfalık kağıda karaladığı el yazısında derdini anlatıyordu:
"Ziraat Bankası Sincan Şubesi'nden ihtiyaç kredisi çekmiştim. Kredi çekerken zorunlu 750 TL'lik kredi kartı verdiler, evim olmadığı için harcamak zorunda kaldım. Kartın ekstresi geldi 100 TL. Benim 80 liram vardı, onu yatırdım. Zaten maaşım 550 TL. 2013 tarihinde maaşımın tamamına el konuldu. 5 ay boyunca açlığa mahkum edildim. Tüketici Mahkemesi'ne dava açtım. Mahkeme bir sene sürdü. İcra Müdürlüğü'ne dava açtım. Fakat 30. gün olduğu halde dosyayı işleme koymadılar. Tüketici Mahkemesi dosyayı tekrar Yargıtay'a gönderdi. Yedi sene sonra beni Tüketici Mahkemesi'ne çağırdılar. Eksik evrak dediler ve bir kağıt imzalattılar. Bana bir üst mahkemeye dava açmayacağına dair imza attırmışlar.
3 gün sonra Yargıtay davamı tekrar ret etti. Sebebini birine sorduğumda bütün emeklilere emsal teşkil ettiğimden davanın aleyhime olmayacağını söyledi. Şimdi ben soruyorum, adalet bunun neresinde? Tek bir çarem kaldı Sayın büyüklerim. Allah'a ant olsun ki, Yargıtay'ın önünde kendime benzin döküp yakacağım. Ben bir kere yanarım bu davanın çıkmaması için kimlerin parmağı varsa Allahın gazabı üstlerine olsun. Tek güvendiğim adalet yokmuş. 7 sene süründürdüler. Ama ayakkabı kutularındaki paraları bizim değil FETÖ'nün kumpası dediler ve faiziyle birlikte geri aldılar. Bense 7 sene çile çektim, aç kaldım ama adaletten umudumu kesmemiştim. Adaletin zenginin gücü olanın yanında olduğunu anladım. Adalet beni bitirdi, diyeceklerim bu kadar."
Bazen yaşanan ekonomik krizi, bunun emekçi halkları nasıl etkilediğini, yaşanan krizle birlikte yargı, eğitim, aile, ahlak gibi üstyapı kurumlarını nasıl çökerttiğini onlarca sayfa makale yazsak anlatamayabiliriz… Ama tek bir acı örnek bile, yaşananların vehametini ortaya serebiliyor…