HDP’li Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyesine kayyum atanmasına ilişkin avukatların İstanbul Adliyesi önünde yapmak istediği açıklamaya polis saldırdı.
İSTANBUL - Seçimlerde HDP'li adayların kazandığı Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerinde başkanların İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak kayyum atanmasına ilişkin Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Kartal Hukukçular Derneği, Demokrasi İçin Hukukçular, Sosyal Hukuk, Katılımcı Avukatlar Grubu, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı avukatlarıni İstanbul Adliyesi basın açıklaması yaparak bu protesto etmek istedi.
HDP Milletvekilleri Ahmet Şık, Musa Piroğlu, Oya Ersoy, Filiz Kerestecioğlu ve Züleyha Gülüm’ün de katıldığı açıklamada vukat örgütleri İstanbul Adliyesi’nin C kapısı önünde “Halk İradesi Gasp Edilemez” yazılı pankartı açtı. Ancak polis açıklama yapılmasına izin vermedi ve müdahale edileceğini söyledi.
Polisle avukat ve milletvekillerinin müzakereleri sırasında avukat Kemal Aytaç, iki buçuk yıldır burada açıklama yaptıklarını ve bununla ilgili ellerinde bir mahkeme kararı olduğunu belirtti. Polisin saldırı tehditleri devam edince avukatların açıklama yapması için polis barikatı önünde Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Filiz Kerestecioğlu ve Ahmet Şık polis şiddetini teşhir etti.
Avukatlar “Nasıl Mardin, Van, Diyarbakır direniyorsa, İstanbul direniyorsa, biz de direnmeye devam edeceğiz" dedi. Avukatlar, açıklamaya hazırlanırken çevik kuvvet ekipleri avukatların etrafını sararak saldırıya geçti.
Avukatları sürükleyerek adliye kapısının önünden uzaklaştıran polis kalkanlarla avukatlara ve milletvekillerini darp etti. Avukatlar polis saldırısı sırasında parçalanan pankartlarını da havaya kaldırarak "Faşizme Karşı Omuza Omuza", "Her Yer Amed/Mardin/Van Her Yer Direniş" sloganları attı.
Saldırı sırasında HDP’li Ahmet Şık, polisin yoğun saldırısına maruz kaldı. Milletvekilleri avukatlar ve basın emekçileri polis çemberi içinde kaldı ve arbede sırasında avukatların çoğu darp edildi. Polisin avukatlara saldırısı dakikalarca devam etti. Polisin saldırısı avukatları adliyenin önündeki açık alana kadar sürükleyinceye kadar sürdü. Avukatlar burada polisin saldırısını ve kayyum atama hukuksuzluğunu protesto etti.
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil, polisin kendilerine ve milletvekillerinedönük saldırısına tepki gösterdi. Yeşil, her türlü saldırıya rağmen Kürt halkının yanında olmaya onlarla dayanışmaya devam edeceklerini belirtti. Hazırladıkları basın açıklamasını yaşanan polis saldırısını protesto etmek amacıyla yapmayacaklarını belirten Yeşil, "Düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanma hakkımızı şimdi burada kalkan, yumruk, tekmelerle engellediler. Hak dediğimiz şey bu ülkede unutulmuş bir kavram. Yapılan bu müdahaleyi kabul etmiyoruz, açıklamamızı adliye önünde yapmak istiyoruz. Bundan dolayı basın açıklamamızı yapmıyoruz. Ancak herkes bilsin ki, biz sadece Mardin, Van ve Diyarbakır'ın emekçi halkının kendi iradesine ilişkin sadece oy atanlar için değil, panzerler önünde hakkına sahip çıkan analar için buradayız. Herkes onların ve bizim sesimizi duysun. Bu karanlık dağıtılacak ve yoksul halkların iradesi bu belediyeleri alacak hakkını alacak ve faşizmin elinden kurtaracaktır." dedi.
HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, "Bugün burada olanlar Türkiye’nin dört bir yanında Kürt illerinde olanların küçük bir örneğidir. Van, Mardin, Diyarbakır’da kayyum faşizminin kararını protesto etmek isteyen arkadaşlarımız aynı bugün olduğu gibi müdahaleyle karşılaştılar. Bu ülke baskıyla, otoriteyle, faşizmle yönetiliyor. Her yerde demokratik hakkını kullanan insanlara, AKP-MHP faşist bloğunun karşısında olanlara, her yerde saldırılıyor. Üstelik mahkeme kararına rağmen savcı da hükümet de kararı tanımıyor. Baskıyla yönetmeye çalışıyorsunuz, nasıl Mardin, Van, Diyarbakır direniyorsa, İstanbul direniyorsa, direnmeye devam edeceğiz" dedi.
İnsan Hakları Savunucusu Av. Eren Keskin ise "Bizler insan hakları savunucusu avukatlar olarak Kürdistan da uygulanan Şark Islahat Planını protesto etmek için buradayız. Kürdistan'daki şiddet politikalarını kınıyoruz. Burada uygulananları herkes görüyor. Dünyayı direnenler değiştirir" dedi.
Avukatlar açıklamanın ardından adliyeye geçti.