Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerinin İçişleri Bakanlığın'nca kayyum atanarak gasp edilmesine ilişkin HDP İstanbul İl Örgütü basın açıklaması gerçekleştirildi.
İçişleri Bakanlığı'nın Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atamasına karşı HDP İstanbul İl örgütü, HDP il binası önünde basın açıklaması yapıldı. “Halkın İradesi Gasp Edilemez” yazılı pankart açılan basın açıklamasında İstanbul İl Eşbaşkanı Cengiz Çiçek, “Bu sabaha yine bir hukuksuzlukla ve gaspla, halk iradesine bir müdahaleyle uyandık” diyerek sözlerine başladı.
Çiçek bunu ilk defa yaşamadıklarını “Ne zamanki, egemenlerin, muktedirin, sermayeden yana olanların egemenlik çıkarları söz konusu olduysa operasyonlarla, anti demokratik uygulamalarla karşılaşıldığını söyledi. Üç ile kayyum atanmasını halk iradesine dönük bu gasplar olarak değerlendiren Çiçek, “Bu coğrafya aslında kayyumlar coğrafyası. Kazdağları’nda uluslar arası sermaye şirketlerine doğamızı peşkeş çekenler, emeğe karşı kayyum atıyanlar, düşünceye kayyum atayanlar, doğaya kayyum atayanlar, kadın özgürlük mücadelesine kayyum atayanlar bugün Amed, Van ve Mardin’de Kürt halkının demokratik iradesine kayyum atadılar” dedi.
“Üç Kürt İlindeki Gasp Türkiye’yi Esir Almaya Çalışıyor”
Kayyum atamalara karşı nasıl bir mücadele geliştirmek gerektiğini sürekli dile getirdiklerini ifade eden Çiçek “Bu mücadele, egemennlerin zulmü karşısında ezilenlerin mücadelesidir. Bu mücadele anti demokratik yasaları ve uygulamaları toplumun her köşesine yaymaya çalışanlara karşı demokrasiden yana olanların mücadelesidir. O yüzden bu gün üç Kürt ilinde ortaya çıkan gasp kültürü aslında coğrafyamızı, Türkiye’yi esir almaya çalışıyor. Bu gasp kültürüne, bu anti demokratik uygulamalara karşı mücadelemizi her zamankinden daha birleşik, her zamankinden daha güçlü bir demokrasi ittifakıyla sürdürmek zorundayı” dedi.
“Her Türlü Gaspa, TalanaKarşı Ezilen Halkların Birleşik Mücadelesi”
İktidarın yönetim zihniyetinin bölmek, parçlamak, yalnızlaştırıp tecrit edmekten geçtiğini, belirten Çiçek Kürdistan’daki saldırılarla Kürtlerin yalnızlaştırılmaya çalışıldığını, doğa katliamlarında Kazdağları’nı Dersim ve Munzur’dan, Hasankeyf’i Cerattepe’den soyutlayarak, akademileri öğrencilerden soyutlayarak yalnızlaştırmaya ve her kesimi gasp ve talanla esir almaya çalıştığına dikkat çekti.
Bütün bu mücadelelerin birbirine bağlı olduğunu ifade eden Çiçek, Diyarbakır, Mardin ve Van’da yaşanan kayyum gaspına ve talanına karşı barıştan, eşitlikten, özgürlükten yana olanların her zamankinden daha birleşik ve güçlü bir mücadele yürütmesinin zorunluluğuna vurgu yaptı.
Kürt illerindeki kayyum gaspına, tekçi uygulamalara, doğanın talanına karşı mücadelenin ezilen halkların, ezilen kimliklerin mücadelesi olduğunu, gasp ve talana karşı her yerde birleşik bir mücadelenin örülmesi için başta demokratik bir yönetimden yana olan belediyeler olmak üzere tüm halklara ezilenlere çağrıda bulunan Çiçek sözlerini “Bu gaspçı, talancı kültüre karşı yanyana durmaya, birleşik mücadeleye çağırıyoruz. Çünkü birimizin derdi hepimizin derdi yoldaşlar. Hep birlikte bu mücadeleyi büyüteceğiz. Yolumuz açık olsun. Bu gaspı, talanı tanımıyoruz, tanımayacağız.Demokrasiye, barışa aşığız çünkü, bunun için de ne bedel gerekiyorsa yapacağız. Halklarımızın onurlu geleceği için mücadelemizde hepimize başarılar” diyerek tamamladı.
“Halk İradesini Bertaraf Edenlere Karşı Mücadele Zamanı”
HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş ise, belediyelerin kayyum yoluyla tekrar ele geçirildiğini, Türkiye'nin demokrasiye vurulan darbeler ülkesi olduğu belirterek Kürt coğrafyasında halkın iradesiyle seçilenlerin uyduruk kanunlarla görevden alındığını söyleyerek “AKP için demokrasi kendilerine vardır, muhalefete ise yoktur.” dedi.
AKP'nin sürekli halk iradesinden söz ettiğini belirten Özgüneş, "Her gün çıkıp halk iradesi diyorsunuz, zorla ele geçirdiğiniz iller halk iradesinin ta kendisidir. Zihniyeti bertaraf edene karşı meşru zeminde mücadele zamanıdır" dedi.
“Kazdağları ile Hasankeyf’i Kardeş Yapana Kadar Mücadele”
HDK Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu ise "Kaybedenler diyor ki, biz hukuku tanımıyoruz. Biz yenebiliriz dedik ve onları yendik. Gayrimeşrular çünkü toplumsal meşrutiyetlerini kaybettiler. Adalet isteyenlerin iradesini kıramazlar. Gezi'den beri 'Bu daha başlangıç mücadele devam' diyoruz. Halklarımız kardeşliğini inşa edene kadar, Kazdağları ile Hasankeyf'i kardeş yapana kadar mücadeleye devam edeceğiz" dedi.