Kadıköy’de KHK ile ihraç edilmelerinin ardından sürdürdükleri açlık grevi 121. gününde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın taleplerinin kabul edilmesi istendi.
İSTANBUL - Kadıköy Süreyya Operası önünde biraraya gelen Nuriye ve Semih ile Dayanışma Platformu; Nuriye, Semih, Yüksel Caddesi'nde eylemleri sürdüren Esra Özakça, Veli Saçılık ve Acun Karadağ'ın taleplerinin kabul edilmesi için yürüyüş ve basın açıklaması yaptı.
Kadıköy Süreyya Operası önünde biraraya gelen Nuriye ve Semih ile Dayanışma Platformu; Nuriye, Semih, Yüksel Caddesi'nde eylemleri sürdüren Esra Özakça, Veli Saçılık ve Acun Karadağ'ın fotoğraflarının yer aldığı, kamu emekçilerinin taleplerinin yazılı olduğu dövizler ve "Bıçak kemikte" yazısı taşıdı.
"Nuriye Semih Onurumuzdur"
Aralarında Mücadele Birliği Platformu'nun da bulunduğu devrimci örgütler, siyasi partiler, demokratik kitle örgütleri, Gezi Şehit ve Aileleri Platformu, Suruç Yaralıları ve Tanıkları Platformu, akademisyenler ve sanatçılar olmak üzere bini aşkın kişi yürüyüşe katıldı.
"Açlığımız Adalete"
Süreyya Operası önünden başlanan yürüyüş "Nuriye Semih Yalnız Değildir", "Nuriye Semih Açlık Grevinde 121. Gününde", KHK Gidecek Emekçiler Kazanacak" sloganlarıyla Bahariye Caddesi'nde sürerken Devrimci Parti binasından, "Açlığımız Adalete" yazılı Nuriye ve Semih'in resimlerinin bulunduğu pankart açıldı.
Kortej burada "Yaşasın devrimci dayanışma", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz" sloganlarıyla bir süre oturma eylemi yaparak hep birlikte Çav Bella marşını söyledi.
Kadıköy'deki halkın alkış ve zılgıtlarla destek verdiği yürüyüş Khalkedon Meydanı'nda sona erdi.
Burada "Açlık grevi 121. gününde Nuriye ve Semih'in talepleri kabul edilsin" yazılı pankartın açıldı. İlk olarak Orhan Alkaya, Erdoğan'a, AKP'nin Bakanlarına ve tüm AKP'lilere seslenerek, "Bu iki insan yalnızca işlerini istiyorlar. Utanmadan bizi 'terörist' ilan ettiniz" dedi. İktidardakilerin vicdanlarının çürüdüğünü belirten Aydın "Nuriye ve Semih yalnız değildir, yalnız kalmayacaklar" dedi.
"Kuşaklara Aktarılacak Destan Yazıyorlar"
Basın metnini ise akademisyen Sibel Özbudun okudu.
Nuriye Gülmen ve Semih Özakça başta olmak üzere Ankara'da KHK ile ihraç ihraç edilen emekçiler tarafından kuşaktan kuşağa anlatılacak bir destan yazıldığını söyleyen Özbudun hükümetin utancında 121. güne girildiğinde söyledi.
Özbudun, "Sağlıklarıyla ilgili son bilgilere göre Nuriye Gülmen'in bilinmeyen bir nedenle gün içinde sürekli ateşi yükseliyor, kas ve eklem ağrıları artmis durumda. Havalı yatak talebi hala karşılanmamış, boynunu dik tutmakta güçlük çektiği için kendisine yastıktan bir boyunluk yapmış. Sinir hasarın başladığı tahmin ediliyor" dedi.
Semih Özakça'nın da eklem ve kas ağrılarının arttığını belirten Özbudun, "Kulaklarında tıkanma ve boğazında yanma olduğu belirtiliyor. Havalı yastık talebi hala karşılanmamış, kitap sınırlamasi dayatması ise devam ediyor" diyerek sağlıkları konusundaki bilgileri aktardı.
"Onların Talepleri Taleplerimizdir"
Devlet yetkililerine, "Nuriye ve Semih neden tutuklandı?" sorusunu yönelten Özbudun, "Haktan, adaletten ve barıştan yana olan tüm imzacılar, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın haklı direnişinin ve hak arayışının yanındayız. Meşru talepleri taleplerimizdir" dedi.
Sloganların ardından Osman Genç KHK ile ihraç edilen kamu emekçileri ve Ankara’da süren eylemler için yazdığı şiiri okudu.
"Nuriye ve Semih Onurumuzdur"sloganın atıldığı eylem Nuriye ve Semih'in talepleri kabul edilinceye kadar eylemlere devam edileceği belirtilerek sonlandırıldı.