27’nci İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası için dün Taksim’de Onur Yürüyüşü yapılması planlanmıştı. Ancak kendinden farklı olana-düşünene yaşam hakkı tanımayan faşizmin bu yürüyüşe izin vermemesi-saldırması da beklenilen bir şeydi.
Son yıllarda önce faşist saldırılarla başlayan, sonraki yıllarda polisin tomalı gaz bombalı saldırıları ile devam eden baskılar sistematik hale geldi. Ankara’da LGBTİ+’nin yapacağı her tür etkinliğin yasaklı olması, ODTÜ Onur Yürüyüşü’nün yasaklanması, saldırılması da bunun münferit bir olay olmadığının göstergesi.
Onur Komitesi, akşam saatlerinde Taksim Fransız Kültür Merkezi önünde toplanarak Tünel Meydanı’na yürümek istedi, her yıl olduğu gibi. Valiğin izin vermeyeceğini duyurması üzerine Mis Sokak üzerinde toplanarak yasaklamalara karşı bir basın açıklaması yapıldı.
Binlerce kişinin gökkuşağı renklerinde katıldığı basın açıklamasında Onur Yürüyüşü’nün 5. kez yasaklandığını ve LGBTİ+ düşmanlığının neredeyse bir devlet politikası haline getirildiği dile getirildi.
“Anayasa’da cinsel yönelim ve cinsiyet kimlik tanınmalı; LGBTİ+ cinayetleri cezasız kalmamalı, failler iyi hal indirimi almama; eğitim, sağlık, barınma gibi en temel haklara erişimi engellenen LGBTİ+’ların hakları yasal güvence altına alınmalıdır” diyerek taleplerini sıralayan Onur Komitesi, “Eşitliğin olmadığı bir toplumda huzur da mümkün değildir” dedi.
Açıklamanın ardından polis kitlenin İstiklal Caddesi’ne çıkışını engelleyerek Tarlabaşı Bulvarı’na doğru dağılmalarını istedi. Kitleye plastik mermi ve gazlarla saldırarak Tarlabaşı’na sürmeye çalışan polis, görüntü alan gazetecileri de darp ve tehdit ederek GBT yaptı.
İstiklal Caddesi’ni terk etmeyen LGBTİ+’liler TRT Tepebaşında yeniden bir araya geldi ve bir kez daha basın açıklaması yaparak, “Alışın buradayız gitmiyoruz” dedi.