Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile ilgili haberleri nedeniyle Red- Hack ile ilişkilendirilen ancak buna ilişkin bir gerekçe yerine örgüt üyeliğinden yargılanan 6 gazeteci hakkındaki iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı.
İSTANBUL - Albayrak'ın mailleri nedeniyle Ömer Çelik, Tunca Öğreten, Derya Okatan, Metin Yoksu, Eray Sargın, Mahir Kanaat gözaltına alınmıştı. 24 günlük gözaltı sürecinin ardından Okatan, Sargın ve Yoksu serbest bırakılırken Çelik, Öğreten ve Kanaat 188 gündür tutuklu bulunuyor.
“Duruma Göre Devlet Sırrı”
İktidara yakın Sabah gazetesinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile ilgili haberleri nedeniyle Red- Hack ile ilişkilendirdiği ancak buna ilişkin bir gerekçe yerine örgüt üyeliğinden 188 gündür tutuklu bulunan gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Ömer Çelik hakkındaki iddianamenin ayrıntıları belli oldu.
İddianameyi hazırlayan savcı Yakup Ali Kahveci, Öğreten ile ilgili değerlendirme bölümünde Albayrak’ın e-postalarının ‘duruma göre devlet sırrı’ olabileceğini öne sürerek ‘devlet sırrı’ kavramına yeni bir anlam kazandırdı. Savcı Kahveci, yapılanın ‘gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceğini’ de savundu.
Altı Gazeteciye 16.5 Yıldan 24 Yıla Kadar Hapis İstemi
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, Öğreten’in 19, Kanaat’in 24, Ömer Çelik’in de 16.5 yıla kadar hapsi istendi. Aralık 2016’daki 24 günlük gözaltı sürecinin ardından serbest bırakılan gazeteciler Derya Okatan, Eray Sargın ve Metin Yoksu’nun ise 16.5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
İddianamede, Albayrak ile ilgili haberlerin Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Albayrak şahsında hükümeti yıpratmak amaçlı yapıldığını iddia edildi. Bakanlığın stratejik faaliyet ve işlemlerine ilişkin bilgilerin manipüle edildiğini öne süren savcı, ‘bu suretle milli enerji politikasının başarısızlığa uğraması için olumsuz algı oluşturulduğunu’ ileri sürdü.
Savcı Kahveci, gazetecilerin elde edilen bilgileri Twitter’da oluşturulan bir grup aracılığıyla elde ettiklerini aktardı ve “...şüphelilerin sosyal ve eğitim durumları göz önüne alındığında bahsi geçen hukuka aykırı yöntemlerle ele geçirilen bu verilerin bu özelliklerini bilebilecek durumda oldukları, bu nedenle de savunmalarında bahsi geçtiği üzere, bu faaliyetlerinin gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceği...” değerlendirmesinde bulundu.
Çelik'in Suç Vasfı Değişti
KHK ile kapatılan DİHA’nın Haber Müdürü Ömer Çelik'in tutukluluğuna itiraz eden Avukat Özcan Kılıç, iddianamede suç vasfının değiştiğini belirterek tahliye edilmesini istedi.
24 gün gözaltında kaldıktan sonra "Örgüt üyesi" iddiasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderilen KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik'in tutukluluğuna avukatı Özcan Kılıç itiraz etti. 191 gün sonra hazırlanan ve 29. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 12 sayfalık iddianamede Çelik, "Örgüt propagandası" ve "Bilişim sistemini engelleme bozma verileri yok etme veya değiştirme" ile suçlanıyor.
Tahliyesi Talep Edildi
Dilekçede, müvekkili Çelik hakkında verilen tutuklama kararının iddianamede suç vasfının değişerek CMK.100/3 maddesinde sayılan katalog suç kapsamında çıkmış olduğunu belirten Kılıç, "Soruşturma aşamasında belirttiğimiz olgular ve gerekçeler ile mahkemenizin vereceği tensip kararında; suç vasfının değişmiş olması, delillerin toplanmış olması, kaçma şüphesinin ve delilleri karartma- değiştirme ihtimalinin bulunmaması, müvekkilin şahsi ve mesleki konumu önüne alınarak tutuklama kararının kaldırılmasına ve müvekkilin tutuksuz yargılanmak veya adli kontrol kararı ile serbest bırakılmasına karar verilmesini vekil olarak talep ederim" dedi.
İddianamenin Çelik ile ilgili bölümünde ise, Çelik'in Albayrak ile ilgili mailleri twiterdeki ortak gruptan indirdiği ve bunları haberleştirdiği belirtildi. Geri kalan delillerin tamamı ise Çelik'in paylaştığı tiwitlerden oluşuyor.