< “Türk Toplumu Baskı ve Şiddet Görmemek İçin Soykırımı Tanımalı”

1915 Ermeni Soykırımı'nda yaşamını yitirenler için bugün İstanbul'd Sultanahmet’te İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu tarafından saat 12.00'de yapılacak anma polis tarafından engellendi. Anmanın engellenmesi üzerine İHD binasında anma basın açıklaması yapıldı.

İSTANBUL - Bugün 1915 Ermeni Soykırımı’nda yaşamını yitirenler için İstanbul'd Sultanahmet’te Sultanahmet'te İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu tarafından saat 12.00'de yapılacak anma polis tarafından engellendi.

1915'te düşünürler başta olmak üzere tutuklanan Ermenilerin aydın ve sanatçıları şu anda Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılan Sultanahmet Hapishanesi’ne getirilmişti. Bu nedennle 1915 Ermeni Soykırımı’nda yaşamını yitirenler için anma etkinliği burada yapılacaktı.

İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin’in polisle görüşmesinden de olumlu bir sonuç alınamadı. Görüşmeyi yapan Av. Eren Keskin "24 Nisan soykırımı anma etkinliğimiz engellendi. geçen yıl takipsizlik kararı olmasına rağmen bu yıl yine engellendi. Biz bunu kınıyoruz ve İnsan Hakları Derneğimize davet ediyoruz” dedi. Anma ve açıklamanın İHD İstanbul Şubesi’nde yapılmak üzere alandan ayrılındı.

Geçtiğimiz yıl da İstanbul Valiliği 1915 Anması'nda açıklama metninde "soykırım" gibi kelimelerin geçmemesini talep etmiş; pankart taşıyan üç İnsan Hakları Derneği üyesi kelepçeyle gözaltına alınmış ve bunu protesto anlamında anma etkinliği iptal edilmişti.

 

İHD İstanbul Şubesi'nde Anma ve Basın Toplantısı

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde anma ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklaması’nın yapıldığı salona “Soykırım! İnkara Son!” yazılı pankart açıldı. Açıklamaya katılanlar 1915 Ermeni Soykırımı’nda yaşamını yitiren aydın ve sanatçıların resimlerini taşıdı.

Basın açıklamasına İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, Avrupa Irkçılık Karşıtları Taban Hareketi (EGAM)’nin Genel Başkanı Benjamin Abtan, Fransız Parlamento Üyesi Mirelle Clapot, HDP Milletvekili Garo Paylan katıldı.

Cumhuriyetin Üzerine İnşa Edildiği Soykırımın Lanetli Mirası”

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde açıklama yapan İHD Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin, Sultanahmet’te açıklama yapılmamasına tepki göstererek, ülkede işlenmiş ve işlenmekte olan ağır insan hakları ihlallerinin Cumhuriyet’in üzerine inşa edildiği soykırımın lanetli mirası olduğunu söyledi.

20. yüzyılın başında Küçük Asya ve Kuzey Mezopotamya’da Hristiyan halklara, Ermenilere, Süryani/Asurilere, Rumlara yapılan soykırım ve inkarı devletin kendi yasalarını çiğnemesini, bizzat delvetin hukuk dışına çıkmasını meşrulaştırmış olduğunu ve bu devlet aklı egemenliğinin Cumhuriyet boyunca sürdüğünü belirten Keskin, soykırımın lanetli mirası dediklerinin de işte bu devlet aklı olduğunu söyledi.

 

Hukuksuzluğun İktidarını Yaşıyoruz Anmaya Bile Tahammül Yok”

Yine hukuksuzluğun iktidarının yaşandığını ve yine ağır insan hakları ihlallerinin olduğu bir dönemden geçildiğini söyleyen Keskin bu lanetli mirasın yeni biçimlerde devam etmekte olduğunu belirtti.

Bugün 24 Nisan 1915’te yaşanan Ermeni Soykırımı’nın yıldönemü olduğunu fakat bu soykırımı anmaya büyük bir tepki gösterildiğini, anma günü ilan edilmesine bile tahammül gösterilemediğini belirten Keskin, Sultanahmet Hapishanesi önünde yapılacak olan anmada okunacak metni okudu.

Tek Bir Irkçılık Karşıtı da Kalsa Mücadele Bu Coğrafyadan Eksik Olmayacak”

Keskin sözlerini “Oysa işte, soykırımın titizlikle planlandığı ve ilk işaretinin verildiği kentteyiz. İnkâr bu gerçeği değiştiremiyor. İşte şu anda bulunduğumuz yer, bu şehirdeki, bu ülkedeki yüzlerce, binlerce suç mahallinden biri. Burada, şu gördüğünüz Türk İslam Eserleri Müzesi’nin yerinde bulunan hapishanede toplandı İstanbullu Ermeniler. Buradan götürüldüler Sarayburnu’na, oradan da Haydarpaşa’ya. Oradan çıkardılar onları ölüm yolculuğuna. Soykırımın lanetli mirası dediğimiz şey, yani sınırsız bir hukuksuzluk yeni yeni şekillerde bugün de sürüyor. Biliyoruz, bu mirasın daha binbir şeklini görebiliriz. Ama biz insan hakları savunucularının, ırkçılık karşıtlarının, soykırım ve inkâr karşıtlarının da mücadelesi devam edecek. Sadece tek bir insan hakları savunucusu, tek bir ırkçılık karşıtı kalsa bile soykırım ve inkâra karşı ruh bu coğrafyadan eksik olmayacak” diyerek tamamladı.

 

Kahraman Denilen Soykırımın Failleri”

HDP Milletvekili Garo Paylan ise 238 Ermeni siyasetçi, aydın ve yazarın gece evlerinden gözaltına alındıklarını ve büyük bir bölümünün katledildiğini hatırlatarak, “Her birinin hayalleri vardı. Eşitlik, özgürlük ve adalet talepleri vardı. Ancak bu hayallere karşılık verilmedi. Önce Ermeni aydınları daha sonra ailemde olduğu gibi Anadolu’daki Ermeni halkı sürüldü hemen şehrin dışında katledildi. Ermeni halkı tam 104 yıldır adalet talep ediyor. Ama Türkiye inkarda ısrar ediyor. Kahraman denilen soykırımın faillerine 104 yıl sonra bir kez daha lanet ediyorum. Talat Paşa, Enver Paşa’nın isminden gerçekten utanç duyuyorum. Bu adalet talebimizin daha da uzamamasını istiyoruz. Çünkü cezasız kalan her suç tekrarlar. Bugün Kürt halkına yapıldığı gibi… Ermeni halkına adalet bütün Türkiye’nin geleceğini belirleyecektir” dedi.

Paylan Türkiye’nin Ermeni soykırımını tanımakta inkarçı politikayı devam ettirdiğini ifade etti.

 

Posterleri, Yürüyüşü Şimdi de Kelimeyi Yasakladılar”

Avrupa Irkçılık Karşıtları Taban Hareketi (EGAM)’nin Genel Başkanı Benjamin Abtan ise 104 yıl önce yok edilen Ermeni halkı için geldiklerini belirterek “Ben burada faillerin çocuklarıyla ve aynı zamanda kurbanın çocuklarıyla olduğum için onur duyuyorum” dedi.

Abtan, cesur bir şekilde soykırımı anmak isteyenlerin engellenmeye çalışıldığını aktararak, anılara saygı ve adaletin birbiriyle ilişkili olduğuna dikkat çekti ve “Ben bugün olanlara şaşırmadım ama aynı zamanda şok oldum. Devletin yaptığından utandım. Posterleri, yürüyüşü yasakladılar ve şimdi kelimeyi yasakladılar, bugün mumları yasaklıyorlar” dedi.

 

Bu Baskının Daha da Derinleşmesidir”

“Ne tarz bir devlet bunlardan korkabilir? Ne tarz bir lider mumlardan korkabilir?” diye soran Abtan, “Ben anlıyorum ki bu baskının daha da derinleşmesidir. Burada hepimizi baskı altında tutuyorlar. Bizi kontrol etmek istiyorlar. Osman Kavala ve diğer birçok mahkum bu ülkede insan hakları mücadelesini yürüttüler. Bu trend burada devam ediyor fakat tüm dünyada da devam ediyor” dedi.

 

Türk Toplumu Daha Fazla Baskı ve Şiddet Görmemek İçin Soykırımı Tanımalıdır”

Abtan son olarak Türkiye’de baskı ve şiddetin son bulması için yetkililere çağrıda bulunarak “Biz uluslararası delegasyon olarak burada mücadele eden insanları desteklemeye geldik. Türk toplumu için kendi farklılıklarını tanımaktan başka yol yoktur. Bu bir gerçektir. İnsanların hapiste olmasını istemiyorsa Türk toplumunun Ermeni soykırımını tanımaktan başka bir yolu yoktur. Soykırım gerçektir. Bugün dünyadaki herkesin bize bakmasını istiyoruz. Bu şiddetin devam etmemesi için hatırlamak gerekir. Türkiye’nin daha fazla baskı şiddet ve zulüm yapmaması için de geçerlidir” dedi.

 

Yeni Soykırımlar Olmaması İçin Yaşamını Yitirenleri Hatırlamak Gerekli”

Fransız Parlamento Üyesi Mirelle Clapot ise konuşmasında Sultanahmet’teki polis engeline değindi. Clapot, “Benim yaşadığım şehirde birçok Ermeni var. Bunu her zaman paylaşıyorlar. Anmak çok önemli. Bu insanların kimliği, ailesi ve çocukları vardı. Kurbanların yaşadıklarını hatırlamak önemlidir. Yeni soykırımların olmaması için… Geçen senelere göre bu sene daha kötüleşti. Bundan sonra belki de daha da kötüleşecek. İnsan haklarının durumu olağanüstü hal kalkmasına rağmen gerçekten kötüye gidiyor. Gazeteciler, siyasetçiler, akademisyenler birçok insan iddianameler olmadan gerekçesiz yargılandı. Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu dahil çok sayıda insan bunları yaşıyor” dedi.

 

Kelimelerden ve Mumlardan Korkmayın”

Fransız parlamentosu üyesi olarak insan hakları aktivistlerini desteklemek için geldiğini belirten Clapot, gazeteciler, entelektüeller insan hakları aktivistlerinin korku içerisinde yaşamaması gerektiğini belirterek “Türkiye Cumhuriyeti’nden bunu bekliyorum. Yetkililerin Ermeni soykırımı anması için izin vermelerini istiyorum. Kelimelerden ve mumlardan korkmayın. Vatandaşlarınızı adaletsizliğe karşı koruyun” dedi.