Ayışığı Ekin Sanat Merkezi’nde bir süredir devam etmekte olan çalışmalarda, Ekim Devrimi değişik açılardan ele alınıyor. Konularımızdan biri, Ekim’e giden yolda devrimci işçi basınının oynadığı rol. Aşağıda bu konuda yapılan sunuma özetleyerek yer veriyoruz.
Devrim için her şeyden önce proletaryanın devrimci örgütü (partisi) olmazsa olmaz bir gereklilik. Ve Rusya’da, proletaryaya önderlik edecek böyle bir devrimci parti için ilk çıkış noktası, tüm Rusya çapında çıkarılacak merkezi bir yayındır. Lenin’in tüm yaşamını adadığı devrim yolculuğunun ilk etaplarında ortaya çıkan durum tam olarak budur. Tüm Rusya’ya yayılmış son derece dağınık devrimci işçi çevreleri, yer yer küçük örgütler tek bir proleter parti çatısı altında birleştirilmeksizin sonuç alabilmek olası değildir. Peki bu dağınıklık nasıl giderilecektir?
Tüm bu dağınıklığı giderme yolunda tüm gözlerin çevrildiği bir merkez gereklidir. Bu merkez resmen değil, fiilen hareketin merkezi olmayı başarmak, daha doğru ifadeyle merkez olma hakkını kazanmak zorundadır. İşte Lenin’in üzerinde önemle durduğu, bir görüş geliştirdiği temel budur.
Lenin'de bir gazete çıkarmaya sürgündeyken karar vermişti. Lenin'in düşüncelerine göre bir gazete kolektif bir propagandist, kolektif bir ajitatör ve aynı zamanda kolektif bir örgütçü olacaktı.
Lenin'de güçlü politik örgütler kurmanın, bir merkez yayın organından başka bir yolu olmadığını, tüm Rusya çapında çıkarılacak gazetenin, ideolojik karışıklığı ortadan kaldıracağı, aynı zamanda dağınık halde bulunan Marksist örgütleri tek bir çatı etrafında birleştireceği fikri önemli yer tutmaktaydı. Lenin, merkezi yayın organının, ülke çapında çıkarılacak bir gazetenin devrimci bir örgüt kurma çağrısı olduğunu belirtir. Dağınık ve süreğen olmayan propaganda ve ajitasyon çalışmasının birleştirilerek, sürekli hale getirilmesi, ortak hedeflere yöneltilmesi için de devrimci gazeteye ihtiyaç olduğunu belirtmekteydi. Gazetenin düzenli ve sık aralıklarla basılıp dağıtılmasının devrimci faaliyetlerin örgütlenmesine ve merkezileşmesine de hizmet edeceğini planlamaktaydı.
“Faaliyetimizin çıkış noktası, arzu edilen örgütü yaratma yolundaki ilk pratik adım, nihayet sayesinde yolumuzdan şaşmadan örgütü geliştirebileceğimiz, derinleştirebileceğimiz, ve genişletebileceğimiz kılavuz, görüşümüzce, tüm Rusya'yı kapsayacak bir politik gazetenin kurulmasıdır. Her şeyden önce bir gazeteye gereksinimimiz var. O olmadan, genelde sosyal demokrasinin sürekli ve temel görevi ve halkın en geniş kesimleri arasında politikaya, sosyalizmin sorunlarına ilginin uyandığı bugünün özellikle acil bir görevi olan ilkelerde tutarlı ve çok yönlü bir propaganda ve ajitasyonu sistematikman yürütmek olanaksızdır. Kişisel etkileme, yerel bildiriler, broşürler vs. Yolu ile yapılan dağınık ajitasyonun, ancak periyodik bir basında olanaklı olan genelleştirilmiş ve düzenli bir ajitasyonla tamamlanması gereksinimi, hiçbir zaman böylesine önem kazanmamıştı. Hiç abartmadan söylenebilir ki, bir gazetenin az çok sık ve düzenli çıkışı (ve dağıtılması), savaş faaliyetimizin en asli ve en önemli alanını ne kadar sağlam inşa etmiş olduğumuzun en sıhhatli ölçütü olarak hizmet edebilir." (Lenin-Nereden Başlamalı?)
Lenin yoldaş, merkezi bir yayının rolünü, inşa halindeki bir binanın çevresine kurulan iskeleye benzetiyordu. Nasıl ki iskele, binanın krokisini gösteriyor, inşaat işçileri arasında irtibatı kurup kolaylaştırıyorsa, iş bölümü yapılmasını sağlıyorsa gazetenin de bir örgütün oluşturulmasında benzer rolü oynayacağını söylemekteydi.
Sadece gazetenin sürekli olarak çoğaltılıp, dağıtılması bile yerellerle merkezin gerçek bir bağ kurmasını sağlamıştır. Lenin tüm Rusya için politik gazete planının masa başı çalışma ürünü değil, her yandan ayaklanmanın hazırlanmasına derhal başlamak için en pratik plan olduğunu belirtmekteydi.
Iskra, Rusya’da illegal profesyonel bir örgüt yaratmanın önemli araç olma rolünü oynadı. Devrimci bir örgüt yaratmakla birlikte Rusya’nın tüm halklarını, tüm uluslarını çarlığa karşı bir birliğe çağırdı. Çarlık hükümetini ülke çapında teşhir etmede bir kürsü rolünü oynadı.
Iskra’nın rolü yalnızca devrimci fikirlerin yayılmasını sağlamakla sınırlı değildi. Özellikle devrimci kadroların eğitimi için de önemli bir işlevi vardı. Kolektif bir propagandacı, kolektif bir ajitatör, aynı zamanda kolektif bir örgütleyici rolünü oynamaktaydı. İşte Lenin adlı kitapta Nadejda Krupskaya Iskra'nın önemini şu sözlerle ifade ediyor: "Neredeyse üç yıl boyunca "Iskra" bayrağı en ileri savaşçıların ideolojik olarak birleştirdi. Bolşevikler tarafından tutarlılıkla uygulamaya konulan ve daha sonra ülkemiz işçi sınıfını zafere götürecek olan ideolojik çizgiyi inşa etti."
Bolşeviklerin politik faaliyetlerinde görev ve sorumluluklarının yerine getirilmesinde devrimci yayının rolü tartışılmaz derecede büyük olmuştur. Iskra, Lenin'in başyazarlığını yaptığı, yönetiminde yer aldığı, devrimci bir gazete olarak Bolşevik devrim tarihinde önemli rol oynadı. Lenin "Iskra" yazı kuruluna 52. sayıya kadar üyeydi. Daha sonra Iskra yazı kurulundan, Menşeviklerin yönetici rolü elde etmesi üzerine ayrıldı.
Bolşevikler, devrimci gazeteyi, devrimin önemli bir örgütleme silahı olarak kullanmayı ustaca başarmıştır. Merkezi yayın etrafında hem partiyi hem de devrimi örgütleyebilmiştir.