İşçi sınıfı, tarihi boyunca kapitalizmin virüsünden kurtulabilmiş değildir. Kapitalizm, koronadan daha tehlikeli bir virüstür. Şöyle ki, bizler korona virüsü bir şekilde atlatırız. Kapital virüsünü yenmemizin tek yolu ise bilinçli, sınıfsal örgütlülüktür.
Sömürücü iktidarın sözde önlem diye aldığı kararlar, Türkiye işçi sınıfı adına değildir, dünyada hiçbir yerde de değildir.
Öyle ya, fırsatını bulmuşken zaten cezaevlerinde yer bulunamıyor diyerek hırsızı, arsızı, mafyayı, uyuşturucu taciri, tecavüzcüsüne kadar salacağı yasasını çıkartmak iktidar için bulunmaz bir nimet gibi. Devrimciler, siyasi tutuklular içinse kronik hasta olsalar bile, risk altında oldukları halde ölüme terk edecek kadar utanmaz olabiliyorlar.
Evet, iktidar bu krizi en az zararla atlatmak derken, zaten bunu burjuvazi odaklı söylüyordu. Bir paket açıklandı, içinde halk yok, üreten işçi yok. Hayatı var edenlerin böylesi bir durumda ciddiye alınmamasının altında sendika konfederasyonları da vardı. Türk İş ve Hak İş bu süreçte toplu iş sözleşmesinin sağlıklı yürümeyeceği konusunda yazılı bir şekilde Çalışma Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Hafta başında talep edilen, dün (25 Mart) itibarıyla sonuç buldu. Bakanlık TİS görüşmelerine erteleme kararı verdi. DİSK’in ise kendine hayrı yok, geçmişin ekmeğini yiyorlar sadece… Peki ertelenen sözleşmelerin zararları ne olacak, kimler karşılayacak. Bu konu ile ilgili bir şey yok.
Virüs bize vız gelir. Çalışan, üreten işçiye “evde kal” derken samimi olmadıkları o kadar belli ki. İşverene ödenek çıkartmak, işçiye ise dua edip kaderine razı etmek… Evde kalan işçi zıkkım mı yiyecek. Bu, zaten kredi borçları ve kartları icralık olan, yoksul olan işçilerin gittikçe uçuruma, intihara sürüklenmesi demektir.
25 yıllık, farklı sektörlerde çalışmış işçilik yaşamımda, böyle krizlerde işçileri daha kötü şartların beklediğini öngörülerimizle biliyoruz. Israrla söylemekte yarar var: Zincirlerimizden başka kaybedecek hiçbir şeyimiz yok. Tek sorun, sınıfsal örgütlülük. Biz öncü işçiler sorumluluk aldığımızda korkmadan aydınlığa ve iktidara çıkacaktır işçi sınıfı.
Şunu bilmeliyiz ki, geleceğimizi daha güzel günlere taşımak gibi bir sorumluluğumuz var. Bizim kaderimiz patronların insafına bırakılamaz.
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz.
Bir İşçi