İnsanların Kaygılarının Ömürlerini Tüketmediği Bir Dünya İçin

İstanbul’un Fatih ilçesinde 4 kardeşin intiharı ardından Antalya'da da toplu bir intihar yaşandı. Son yıllarda intihar oranları çok yükseldi. Fakat ailelerin birlikte intiharı yeni bir olgu olarak önümüzde duruyor.

Yaşanan bu intiharların elbette ki temel nedeni ekonomik sıkıntılar, yaşantıların beklentileri karşılamamasıdır. İnsanı öfkelendiren bir yanı şudur ki; sanki bu intiharlar maddi yaşamın zorluklarından değil de psikolojik bir sorunmuş gibi, mecliste tartışılan konu psikolog desteği verilip verilmemesidir.

Elbette ki yaşanılan zorluklar toplumun psikolojisini bozuyor. Fakat bunun çözülmesi için yapılması gereken ekonomik alt yapı ilişkilerini değiştirmekten geçiyor. Sabahın şafağından gecenin zifirisine çalışan işçiler eve gittiklerinde sorunları tartışmaktan başka bir şey yapmadığından, hiçbir sosyalleşmeye olanak ve zamanı olmadığından toplumun birbiriyle olan ilişkileri de elbette yozlaştı, kişiler bireycileşti. Toplumun birbiriyle manevi bağı kalmadı. Örneğin liseli bir genç otobüste tepesinde yaşlı bir kadın ayakta beklerken oturabiliyor. Çünkü düşünüyor okul çantası çok ağır, trafik var yolda en az bir saat ayakta gitmek zor geliyor. Haksız diyemeyiz. İnsanlar gencinden yaşlısına yorgun, bitkin ve negatif.

Psikiyatristlerin bir kısmının hem fikir olduğu başka konu ise, bu tür intihar haberlerinin basın aracılığı ile verilmesini engellemek gerektiği. Böylece zamanla insanların intihardan vazgeçtiğini söylüyorlar yani yine sorunun kaynağını yok etmekten uzak bir yaklaşım.

4 kişilik bir aile... Tartışmalar yoğunlaşmış, şiddetlenmiş. Evde iki küçük çocuk var ve anne babasının tartışmasından korkup ağlıyor. Ağlamanın boğucu gürültüsü arasında daha da yükselen sesleriyle tartışıyor bir anne ve baba. O siyanür nereden girdi eve, ilk kim içti, kim o bardakta siyanür olduğunu gizledi. Yahut çocuklara nasıl içirildi. Annen ve baban uyuyacak hadi beraber uyuyalım mı dediler yahut bunu içtiğinizde artık hiç kavga etmeyeceğiz mi ya da ya da ya da...

Bunu hiç bilemeyeceğiz. Bildiğimiz tek şey, birbirini seven ve bireysel intihar ettiğinde geride bırakacakları canlarını düşünenler, artık toplu intihara yöneldi. Buna dur demek için, yaşamı bize zehir edenlerden intikam almak için, her şeyi üretenlerin hiçbir şeyinin olmadığı kapitalist sistemi yıkmak için, bizim olanı bize vermek için...

Dünyanın emeğin olduğu ve insanların kaygılarının ömürlerini tüketmediği bir dünya için şimdi ayağa kalkmalıyız. İntihar etme örgütlen, güçlen. Biz istersek başarabiliriz, anlıyor musun?

Bir Mücadele Birliği Okuru