< Nasıl Yaşamak İstiyorum?

Merhaba 16 yaşındayım. 12 yaşında çalışmaya başladım. Önceleri yaz aylarında çalışıyordum. Hep gıda sektöründe, lokanta işlerinde çalıştım. İlk olarak Gebze’de çalışmaya başladım. Bir hafta çalıştım, sonra başka yere geçtim.

Bana karşı ırkçılık yapıyorlar. Onlar akrabalardı, içlerindeki tek Kürt’tüm. Onlar 65-70 lira alırken bana 30 lira verirlerdi. Benim yaşıtım olan akrabaları da o ücreti alırken, ben 30 lira alıyordum. Bu çok zoruma gidiyordu. Yaş olarak da küçüktüm onlardan, eziyorlardı beni. Tüm ağır işleri bana veriyorlardı. Oysa ki ben mecburen çalışıyordum.

8.sınıfta okulu bıraktım. Okumayı çok isterdim, puanlarım da güzeldi. 455 puan aldım TEOG’dan. Babam trafik kazası geçirince çalışmak zorunda kaldım. Hayvanlarımız da vardı o zaman, çobanlık da yapıyordum. Bir lokantada iş kazası geçirdim. Parmaklarım kesildi. 1 sene kullanamadığım parmağım oldu. Başka bir parmağımın bir kısım eti yok şu an. Hastaneye beni götürdükleri zaman iş yerinde olduğunu söyleme dediler. Elinin miksere evde çorba yaparken girdiğini söyle dediler. Öyle söyledim. Bazı büyüklerim niye öyle söyledin dediler sonrasında. Tazminat vs. alabileceğimi söylediler. Bir hafta evde kaldım, bir haftalık izin paramı verdiler, ondan sonra da bir hafta daha işe gelmedim diye beni işten çıkardılar.

Bir sene boyunca evdekiler de, ben de mağdur olduk. Bir sene sonra yine gidip bir lokantada işe girdim. Orada da yemek sıkıntısı çıktı. Sabah 12.00’de bir yemek yiyorduk. İkinciyi 21.00-22.00’a kadar yemiyorduk. Patron vermiyordu, bekleyin diyordu kendi acıkana kadar. Ben lahmacun, pide ustasıyım. Lahmacun, pide, pizza yapıyorduk. Adana, urfa, kanat şiş yapıyorduk, adam bize makarna yapıyordu. Ya da sadece patates ya da sadece pilav yapıyordu. Yemek çok sıkıntılıydı.

Bir çok yerde çalıştım sadece birinde maaşımı aldım, Gebze’de küçük ama meşhur bir işkembeciydi. Fazla mesaiye kaldığımızda mesai ücretlerini aldım. Onun dışındaki çalıştığım bütün iş yerlerinde sorunlar yaşadım. Sabah 08.00 gece 24.00 çalıştığımda bile 35 lira alıyordum. Mesai var mı yok mu belli değil, mecburi çalıştırıyorlardı bizi yevmiye paramıza. Şu an hala böyle çalışan arkadaşlarım var.

Nasıl yaşamak istiyorum: Herkesin eşit olmasını istiyorum. Benim kadar çalışıyorsa bir işçi, ne benden çok alacak ne de az. Aynı işi yapıyorsak ayrı ücreti almak gerekiyor. Fabrika çok sıkıntılı diyorlar, lokanta da çok sıkıntılı. 12 saat 14 saat ayakta bekliyorsun. Gelen müşteri ayrı bir dert, usta ayrı bir dert, patron ayrı bir dert. Akşama kadar ayakta koşturuyorsun, alıyorsun 35 lira. Hak mı bu. Aylık 900 lira maaş...19 yaşına geliyorsun fabrikaya gireceksin, adam diyor ki askerliğini yap öyle gel. Bu askerlik kriterinin kalkması gerekiyor. 18 yaşında bir sürü arkadaşım var, askerlik yapmadan gelme diyor fabrika. Bu adam iki sene ne yiyip ne içecek. Nasıl yaşayacak? Etrafımda benim gibi sorunlar yaşayan çok insan var.

Arkadaşlarla sorunlarımızı konuşuyoruz. “Ne yapabiliriz ki” diyorlar. Yapamayacağımız bir şey yok. Yaparız ama nasıl yaparız? Örgütlenirsek hepimizi aşağı indirirler, içeri atarlar. Bana diyorlar ki, “sen, ben, o 3 kişiyiz, ne yapabiliriz ki biz. Nereye gidip kime kafa tutucaz” diyor. Gidiyoruz birilerine söylüyoruz, aman boş ver iş bulursun diyor. Bir arkadaşım var, 6 aydır çalışmıyor, ailesi üstüne gidiyor niye çalışmıyorsun diye. Çocuk artık bunalıma girmiş çalışmıyorum diye. Sıkıntılarımız büyük...

Dilovası’ndan Genç Bir İşçi