Merhaba ben üniversite okumuş işsizlerden biriyim. Bundan bir buçuk yıl önce, mahalle arasında bulunan bir çikolatacıda paketleme işçisi olarak ise başladım.

Burası sadece 10-15 kadının çalıştığı bir yerdi. İlk girdiğimde 15 güne kadar sigorta girişinin yapılacağını ve performansa göre maaşın artış göstereceği söylendi. Çünkü burada verilen maaş asgari ücretin çok altındaydı. İşe başladım, ama sigorta iki ay sonra benim baskımla yapıldı. Bu arada işyerindeki en büyük sorun, maaşın çok geç verilmesiydi. Orada çalışanlar olarak biz bu maaş olayını her ay yönetimle defalarca konuştuk. Ama insanlar işsizlik, geçim derdi diyerek boyun eğmeye devam ediyorlardı.

Ben burada bir sene çalıştım. Bir sene boyunca sürekli asgari ücretin çok altında olan paralarımızı iki ayda üç ayda bir almaya başlamıştık. Biz bu süreç içinde buna tepki olarak, gerek iş durdurma gerek yönetimle konuşma derdimizi anlatma yollarına başvurduk. Bu tepkilerimiz ancak bir aylık maaşımızı almamıza yardımcı oluyordu.

Bu arada işten çıkarılmalar oluyordu. Biz bir yandan arkadaşlarımıza üzülürken, bir yandan kendi hakkımızı savunmaya devam ediyorduk. En son maaş süremiz üç ayın üzerine çıkınca, iş yerine gidip çalışmamaya karar verdik. Ve maaşımızı alana kadar da çalışmayacağımzı kesin bir dille belirttik. İşyeri yönetimi bunun üzerine kendilerinin de zor durumda olduğunu, ellerinden geleni yaptıklarını söylediler. Ama biz kararlıydık. Bunun üzerine ortak bir kararla toplu iş bırakmaya karar verdik. Ve yedi kişi birden işi bıraktık.

Şu an iki kişi, belli gerekçelerle ise geri döndü. Tabi bu da işyerinin bizi bölme taktiklerinden biriydi. Geride kalanlar ve ben, kesin kararla işe birdaha geri dönmedik. Ama kararlılığımız ve dayanışmamız, bize uzun sürecek bir arkadaşlık ve dostluk kazandırdı. Şu söz yine hayattaki gerçekliğini ortaya koydu:

Dayanışma Yaşatır

Üniversite Mezunu Bir İşçi