Onu tanıdığımda, kendisini her konuda geliştirmiş ve aynı zamanda etrafındaki kişileri de geliştiren bir insan izlenimi vermişti bana. Mütevazı bir kişiliğe sahipti. Yaşı çok genç olmasına rağmen, herhangi bir konuda soru sordun mu, cevapsız kalmazdı.
Gazi Mahallesi'nde büyümüş bir devrimci, emekçi bir ailenin oğlu. O herkes tarafından sevilirdi, yaşadığı gibi biriydi. Kenan hayatını her vaktini işçi sınıfının ve ezilen halkların kurtuluşuna adamıştı. Onunla kaldığımda çok az uyurdu; ya bir şeyler yazar ya da bir şeyler okurdu. Partisine bağlıydı; onu güçlendirmek için gecesini gündüzüne katar, uykusuz kalırdı.
Birçok kişi tanımaz belki Kenan yoldaşı, ama o işçi eylemleri, 12 Mart Gazi anmaları, 19 Aralık Zindan Savaşları anmaları, 1 Mayıslar, Gezi Ayaklanması, Kobane Serhıldanı, sayılamayacak kadar çok eylemde yer almış, öncü bir savaşçıydı. Defalarca gözaltına alındı, işkence gördü ama o asla pes etmedi. Hep önlerdeydi eylemlerde, barikatlarda.
O yaptıklarıyla hiçbir zaman övünmedi. Onunla bir daha konuşamamak, onun gülen gözlerini bir daha görememek acı veriyor. Acımız çok büyük ama öfkemiz daha da büyük. Dünya halkları yiğit bir evladını kaybetti.
Sinanlardan, Kenanlardan devraldığımız kızıl bayrağı daha da ileri taşımanın vaktidir.
Devrim ve İktidar İçin İleri!
Ya Devrim Ya Ölüm!
Parti Okulu'ndan Bir Leninist