Bundan tam 7 yıl önceydi. Antakya’da bir panel düzenlemiştik DÖB olarak ve panele konuşmacılardan biri olarak bir yoldaşla birlikte, Kenan yoldaş gelmişti.

İlk o zaman görmüştüm Kenan’ı… Daha önceden gençlik çalışmalarında Kenan yoldaştan bahsediliyordu, ama il dışından yoldaşların gelmesi ve onlarla tanışmak, bizim için büyük bir heyecan ve mutluluktu. Ve yoldaşla tanışmış olmak o zaman benim için büyük bir mutluluk olmuştu. Yoldaşın o zamanki genç yaşına rağmen düzenlediğimiz panelde bu kadar derinlikli bir anlatım yapması, onun o genç yaşına rağmen politik olarak ne kadar yetkin olduğunu göstermişti.

O ilk tanışmanın ardından üniversiteye İstanbul’a yerleştiğimde gözlerimin ilk aradığı insanlardan biri de Kenan yoldaştı. Onunla çalışma yapma fırsatı yakalamış, onu daha fazla tanıma fırsatı tanımış olacaktım. Yoldaşı daha fazla tanımaya başladığımda, bende bıraktığı en önemli izlenimlerden bir tanesi, hangi işi yaparsa yapsın, o işi ileri bir bilinç, disiplin ve ciddiyet ile yapıyor oluşuydu. Okuma alışkanlığı, kendini ideolojik ve politik olarak yetiştirme konusunda disiplin ve kararlılık ile yapıyor oluşuydu. Onun bu özelliği, sakin karakteriyle birleşince, kiminle konuşursa konuşsun bir görüşü anlatma konusunda, yoldaşla sohbet ederken herkese keyif verirdi.

Yoldaşla ne zaman buluşsak dergide, sanat merkezinde, bir işi yapmak için herhangi bir yerde, mahallede hiç fark etmez, yoldaş o sakin ve emin bakışlarıyla, o bilge konuşmasıyla sorularımızı cevaplardı. Yoldaşa soru sorduğumuzda çay mı içiyor, elindeki bardağı bırakır ve anlatmaya başlardı. Bunu hiçbir zaman üstünkörü ya da konuyu özetler biçimde yapmazdı, derinlemesine anlatırdı ve her zaman okumanı önereceği bir kitap, izlemeni önereceği bir film olurdu.

Bir gün Aksaray’da birlikte gazete katlıyorduk, ulusal sorun ve Rojava devrimi üzerine sohbet ediyorduk. Kenan yoldaş, gazeteyi katlarken anlatmaya, konuyu açımlamaya çalışıyordu. Dergideki espritüel yoldaşlardan biri bizim sohbetimizi görünce yoldaşın yanına gelip gülerek “Kenan çok anlatma gençlere sonra senin önüne geçerler” demişti. Kenan yoldaş dikkati dağılmadan bu espriye, “Yoldaş zaten beni geçmeleri için anlatıyorum, yeni yetişen gençliğimiz onların önündekileri geçmeli ki gelişim sürekli olsun” cevabını vermiş ve anlatmaya devam etmişti.

Evet, yoldaşı birçok farklı şekilde hatırlıyorum, birlikte çok anılarımız oldu. Fakat bugün nereye gitsem, neyden bahsetsem, kurumlarımıza ne zaman uğrasam yoldaşın izleri orada hala taptaze. Sanki dün dergideymiş ya da bir işi halletmek için aceleyle yola çıkmış gibi... Evet yoldaş hala yanımızdasın, hala aramızdasın, o ışıl ışıl gözlerin, o güzel dişlerinle bizlere gülümsemen, o yoldaşça yaratılan paylaşımlar seni birilerinin aramızdan almasına izin vermeyecek.

Biz de senin çabalarınla, senin emeklerinle de yoğrulan bu mücadeleye senin gibi kendimizi daha fazla vermeli, senin gibi mükemmel bir kafa, cüretli bir militan, devrimi her yere taşımak için mücadeleyi büyüten bir devrim neferi olmak için daha fazla çabalamalıyız.

Seni Tanıyan Bir Genç Yoldaşın