Tabipler Birliği, emek ve meslek örgütleri,TTB Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyerek, Prof.Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın gözaltına alınmasını protesto ederek derhal serbest bırakılmasını istedi. "Şebnem Korur Fincancı onurumuzdur, ona sahip çıkacağız" denildi.

Şebnem Hoca Onurumuzdur, Sahip Çıkacağız

TTB'nin çağrısıyla basın toplantısı düzenleyen emek, meslek örgüleri TTB Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın yıllardır insan hakları için mücadele yürüten bir adli tıp uzmanı olduğunu kaydetti. Kendisine yöneltilen soruyu meslek etiği ilkeleri doğrultusunda yanıtladığını belirten emek meslek örgütleri, "Şebnem hocamız onurumuzdur" dedi.

Bir televizyon programında Güney Kürdistan'da kimyasal silah kullanımına ilişkin yaptığı konuşmanın ardından faşist iktidar ve bazı medya organları tarafından hedef gösterilen ve bu sabaha karşı evinden gözaltına alınan Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) Merkez Konsey Başkanı Şebnem Korur Fincancı'yla dayanışmak için Türk Tabipler Birliği'nin çağrısıyla emek ve meslek örgütleri basın toplantısı düzenledi. TTB Genel Merkez binasında yapılan açıklamaya, KESK, DİSK, TMMOB, İHD, TİHV, Ankara Tabip Odası, İnsan Hakları Ortak Platformu, SES, Mülkiyeliler Birliği katıldı.

"Uygun Bir Vakitte İfadeye Çağrılacağını Söyleyen Başsavcılık Gözaltına Aldırdı"

21 Ekim'de TTB Hukuk Komisyonu'nun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığıyla yaptığı görüşmede sosyal medyadan bir soruşturma başladığının öğrenildiğini ve Fincancı'nın uygun bir zamanda ifade için geleceğinin bildirildiği aktarılan açıklamada, "Başsavcılık tarafından ifade için uygun bir vakitte davet edeceğinin bildirilmesine rağmen başsavcılık gözaltına alınma sürecini başlattı. Dahası bir karalama kampanyasına dönüştürüldü. İktidar çevrelerinin yargıya müdahale niteliğindeki açıklamaları ardından gelen bu gözaltı kararı bu çevrelerin uzun zamandır TTB ve emek, meslek örgülerine arttırdığı baskının son aşamasıdır" denildi.

"İvedilikle Serbest Bırakılmalı"

Fincancı'nın evinde bulunan dede yadigarı antikaların TRT tarafından kriminalize edilip haberleştirilerek servis edildiği belirtilen açıklamada, "TTB Merkez Konseyi Başkanı Fincancı'nın uğradığı siyasi linci ve maruz kaldığı hukuksuz uygulamaları tüm emek ve meslek örgütleri olarak kabul etmediğimiz bir kez daha belirtiyoruz" denilerek Fincancı'nın ifadesinin alınıp ivedilikle serbest bırakılması istendi.

"Fincancı TTB Başkanıdır Bu Şekilde Gözaltına Alınamaz"

Basın açıklamasının ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Şebnem Korur Fincanı'nın bu ülkenin yüzakı olan TTB'nin başkanı olduğunu ve bu şekilde gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

"Toplumu İlgilendiren Her Konuda Açıklama Yaparız"

"Bizler meslek odaları olarak kendi uzmanlık alanlarımızda, toplumu bilgilendiren her konuda açıklama yapıyoruz. Bu açıklamaları yaparken üç ana ilkemiz var. Bu açıklamalar kamu yararını gözetmelidir, toplumun ortak değerlerine faydası olmalıdır üçüncü de bu açıklamalar yapılırken meslek etiğinin gözetilmesidir" diyen Koramaz, bu ilkeler çerçevesinde yasaların verdiği haklarla açıklama yaptıklarını belirtti.

"Fincancı Derhal Serbest Bırakılmalı"

Fincancı'nın bu ilkeler doğrultusunda bir açıklama yaptığını belirtti ve sözlerinin çarpıtılmasına tepki gösterdi. Koramaz, Fincancı'nın derhal serbest bırakılmasını istedi.

"Bu Baskılar Emek, Meslek Örgütlerini Yıldıramayacak"

KESK Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ise konuşmasında ülkenin bütün değerlerine sahip çıkan Fincancı'nın kriminalize edilmesinin kabul edilebilir bir şey olmadığını söyledi.

"Bu gözdağı ve korkutma hali iktidarın seçim sürecine giderken, bu ülkedeki emek meslek örgütlerine dönük saldırılarının bir göstergesi olarak mı karşımıza çıkıyor" diyen Kablan, bu baskıların kendilerini yıldıramayacağını vurguladı. Emek meslek örgütleri olarak bu ülkenin onurlu geleceği için mücadeleden geri durmayacaklarını söyledi.

"Sağlık Emekçilerine Bu Haksızlığı Kimse Yapamaz"

DİSK Ankara Temsilcisi Tayfun Görgün, hekimlere yönelik saldırıların sürekli yaşandığını belirterek tepki gösterdi. Bu düşmanlığın fayda etmeyeceğini söyleyen Görgün, "Şebnem Korur Fincancı'nın ve tüm sağlık çalışanlarının pandemi de dahil olmak üzere özverilerine takdirlerimizi sunuyorum. Bu haksızlığı kimse yapamaz" dedi.

"faşizme karşı mücadelemizi Sürdüreceğiz" TİHV Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Bulut, THİV olarak gerek salon etkinliğinde gerekse sokakta yapılacak tüm eylemlere katılacaklarını belirterek "Faşizmin geldiği noktanın çok önemli bir dönemeçte olduğunu belirtmek istiyorum. Faşizm neye karar vermişse Şebnem ablamın tutuklanması veya serbest kalması uygulanacaktır. Biz faşizme karşı mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

"Emeğe, Demokrasiye Karşı Siyasi İktidarın Yürüttüğü Baskıdır"

Bu Emeğe, Demokrasiye Karşı İktidarın Baskısıdır SES Eşbaşkanı Hüsnü Yıldırım ise bu saldırıyla siyasi iktidarın özellikle sağlık meslek örgütlerine hıncının bir daha açığa çıktığını kaydetti. Özellikle pandemi döneminde sağlık emekçilerinin ve halkın yaşadığı sorunları dillendiren, halkın yanında olan, yaşamayı ve yaşatmayı önceleyen tutum sergilemelerinin bunun nedeni olduğunu belirten Yıldırım, Fincancı'nın yaptığı açıklamanın da insani ve yaşanan durumun kontrol edilmesi, sorumluların yargılanması olduğunu dile getirdi. Yıldırım, "Emeğe, demokrasiye karşı siyasi iktidarın yürüttüğü baskıdır. Birlikte buna karşı duracağız" dedi.

"Emek Ve Meslek Örgütleri Düşmanlaştırma Politikasına Maruz Kalıyor"

Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı İlker Akcasoy da uzun süredir kendisi gibi düşünmeyen, söz üretmeyen ve kendinden olmayan herkesi düşmanlaştıran bir iktidarla, politikayla karşı karşıya olunduğunu hatırlattı. Uzun süredir TTB başta olmak üzere birçok emek, meslek örgütünün bu hedefin ve düşmanlaştırma politikasına maruz kaldığını söyledi.

"İktidarın Baskı Politikalarına Karşı Yanyana Olacağız"

Akcasoy, "Gerek pandemi sürecinde gerekse de uzun yıllardır sadece hekimlerin, sağlık emekçilerinin daha iyi koşullara sahip olması, özlük haklarının daha iyi geliştirilmesi için değil toplumun sağlık hakkı için mücadele eden örgütün merkez konsey başkanına yapılan gözaltı ve gözaltı süreci içerisinde yürütülenler Vedat hocam anlattı. Sürecin yürütülme biçimini açıkça kınıyoruz. Bunu doğru bulmuyoruz. İktidarı bu politikasından vazgeçmeye çağırıyoruz. Vazgeçmediği takdirde ise burada gördüğünüz üzere birçok kurum olarak yan yana durmaya, püskürtmeye çalışacağımızı deklare ediyoruz" dedi.

"Türkiye'nin Sağlık Ortamına Katkımızıb Süreceğinden Kuşkunuz Olmasın"

Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Baytemür, "TTB 70 yıllık bir örgüt ve 70 yıl boyunca zaman zaman siyasi iktidarların bu şekliyle suçlamasına, dava açılmasına neden olmuştur. Tamamı karşılıksız çıkmıştır bu da bertaraf edilecektir bir karşılığı yoktur. 70 yıldır olduğu gibi bizler meslektaşlarımızın ve sağlık çalışanlarının emeğinin değerlendirilmesine, Türkiye'nin sağlık ortamına ve ülkemize katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.

Türkiye'nin İhlal Hızına Yetişemiyoruz İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Fatin Kanat ise mevcut iktidarın ihlal hızına artık yetişemediklerini dile getirdi. Her gün pek çok kötü haberin yaşandığını, gözlemlemesi ve raporlanması anlamında devletin hızına yetişemediklerini söyleyen Kanat, TTB'nin "savaş bir halk sağlığı sorunudur" dedikten sonra doğrudan iktidar tarafından hedefleştirildiğine dikkat çekti. Şebnem Korur Fincancı'yla onur duyduklarını söyleyen Kanat, "Tüm kurumlarla birlikte serbest kalması, Türkiye'deki demokratik, özgürlük mücadelesi adına omuz omuza durmaya devam edeceğiz" dedi.

"Şebnem Hoca Yıllardır İnsan Hakkı Savunuculuğu Yapıyor"

İnsan Hakları Ortak Platformu'ndan Feray Salman da Fincancı'nın yıllardır insan hakları savunuculuğu yapan bir adli tıp uzmanı olduğunun altını çizdi. Fincancı'nın söylediği her sözün insan haklarının korunması, güçlendirilmesi, insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik olduğunu dile getiren Salman, "Ama bilelim ki asli olan insan haklarıdır. Asli olmayan ise otoriterleşmedir. Dolayısıyla insan hakları bakımından, insan haklarının korunması bakımından bu çabayı gösteren Şebnem Korur Fincancı'nın yanındayız, insan hakları savunuculuğunun ve örgütlenme özgürlüğü için mücadelemiz devam ediyor" dedi.