İBB işletmesi Ağaç A.Ş.'de çalışan Bilal Atan, sendikal çalışma yürüttüğü için bölge şefi ve yardımcıları tarafından dakikalarca darp edilerek hakarete uğradı. Ardından çalışmaya gönderildi. Sendikalı oldukları için sürekli saldırılara maruz kaldıklarını belirten Atan, sendikal çalışmalarına devam edeceğini vurguladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesindeki Ağaç A.Ş.'de işçilere yönelik baskı sürüyor. İşçilerin temel haklarını kullanması şefler tarafından engellenirken, itiraz eden işçiler ya evlerine çok uzak şantiyelere sürülüyor, işten çıkarılıyor, istifaya zorlanıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Ağaç A.Ş.de bir yıl sekiz aydır çalışan işçi Bilal Atan (20) BTO-SEN üyesi olması nedeniyle Bölge Şefi Müslim Turgut Özcan ve emrindeki Mahir Ceylan, Ahmet Mengene, Satılmış Teke tarafından dakikalarca darp edildi, hakaretlere maruz kaldı, tehdit edildi.
Ağaç AŞ.'de sendika üyesi olan işçilere baskı uygulandığını belirten Atan, bu saldırının ilk olmadığını söyledi. İşkence sonrası çalışmaya gönderilen, yolda inerek hastaneye giderek darp raporu alan Atan, beyin kanaması riski nedeniyle üç gün müşahedede tutuldu.
Şantiyeye otuz dakika uzakta çalıştıklarını belirten Atan, "10.45'te çavuşu aradılar, acilen Yenikapı'ya getirilmemi, tutanak tutulması gerektiğini söylediler. Sonra arabayla Yenikapı'ya gittik. Şantiyeye girdim. Karşımda Satılmış Teke ve 'onun sağ kolu' vardı.Adını bilmiyorum. İdare odasına gitmek için dış kapıdan koridora girdim, iki adım attım. Arkamdan Satılmış Teke benim enseme kolunu attı ve ismimi sordu. Adımı söylememle sol kulağıma bir yumruk yedim ve duvara yapıştım. Vuran kişi 90 veya 100 kilo civarındaydı, hiç durmadan tekme, tokat, yumruk attılar" dedi.
Dakikalarca bu şekilde darp edildiğini, kapının önünde bulanan puantör Oğuzhan Çakıcı'ya yardım etmesi için seslendiğini, ancak yardım alamadığını belirten Atan, kendisini getiren şoförün koridordan geçerken tesadüfen gördüğünü ve araya girerek kendisini kurtardığını söyledi.
Bilal Atan yaşadığı saldırıyı şöyle aktardı: "Müslüm Turgut Özcan ve Mahir Ceylan, Ahmet Mengene, Şilan Sinem Baykal gelip ayırdılar. Satılmış Teke tekrar iş elbisemden tutup küfür ve hakaret edip, itti. Ahmet ve Mahir üçü beni önlerine alıp idari odasına kilitlediler. Turgut bana küfür ediyordu. Mahir ve Ahmet ise sadece izliyordu. Sonra beni oturttular. Karşıma geçip ayakta durup, küfür ve hakarete devam etti. Ağzına gelen ne varsa söyledi. Birkaç kez de 'buradan birimizin ölüsü çıkacak yoksa kimse buradan çıkamaz' diye tehdit etti.
"Ahmet Mengene'nin kendisini küfürlerle odadan kovduğunu, odadan çıktığında ise bu kez yine Satılmış Teke'nin kendisini darp etmeye devam ettiğini aktaran Atan, "Yine beni getiren şoför araya girerek ayırdı. Daha sonra Satılmış Teke'nin 'sağ kolu' beni alıp şantiyenin dış kapısına götürdü, orada da başka şantiyelerden gelen iki minibüs işçi vardı. Anladığım kadarıyla kendilerinin güvenliğini sağlamak için getirildiler. Yani Yenikapı'nın işçileri görür de içeriye girip hesap sorarlar diye. Dış kapıyı kapatıp kimseyi almadılar."
DİSK/BTO-Sen'den temsilcinin geldiğini söyleyen Atan, Oğuzhan Şilan ve Satılmış Teke'nin "sağ kolu"nun dış kapıya kendilerini "barikat" yaptığını ve kapıyı kimseye açmadığını, temsilcinin "son ikaz ve telkinim uyarısından" sonra kapının açıldığını söyledi.
BTO-Sen temsilcisinin içeri çağrıldığını Müslüm Turgut Özcan, Ahmet Mengene, Satılmış Teke'nin olduğu idari odasına götürüldüğünü belirten Atan "Yenikapı'ya beni getiren araçla sahaya çalışmaya gönderiyorlardı. Samatya Hastanesi önünden geçerken aracı durdurdum, hastaneye gittim. Acile aldılar. Beyin kanaması riskimin olduğunu söylediler ve müşahedeye aldılar. Üç gün orada kaldım. Beyin cerrahisi rapor verip taburcu etti beni. Hala kulağım çınlıyor tam olarak duyamıyorum. Sol omzum ve sol bileğim, burnum çok ağrıyor" dedi. Atan, avukatıyla kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağını belirterek "Saldırılar karşısında yılmayacağız, direne direne kazanacağız" diyerek mücadelesini sürdüreceğini vurguladı.