Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası) 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde Taban Maaş Hakkımızı Geri Alacağız" şiarıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Eğitim emekçileri Taban Maaş haklarını alıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.
Özel Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası (Öğretmen Sendikası) taban maaş hakkı için Kadıköy'de Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
"Hakkımız Olanı İstiyoruz #TabanMaaş" yazılı pankart açan eğitim emekçileri "Eğitimde Sömürüye Son", "Taban Maaş Hakkımızı Geri Alacağız", "Öğretmen Yalvarmaz, El Açmaz Boyun Eğmez, Ders Verir", "Maaş Yatmış Aaa Maaş Bitmiş", "Patronlar Ağlayarak Günlüklerine Yazsın Artık Öğretmen Sendikası" yazılı dövizler taşıdı.
"Taban Maaş Hakkımızı Geri Alacağız", "Mücadele Dersini Öğretmenler Verecek" sloganları atan eğitim emekçileri 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü olduğunu hatırlatarak, Bugünü kutlamak isterdik fakat özel sektörde çalışan öğretmenler olarak, düşük ücretler, yoksulluk, ağır iş koşulları, baskılar, işsizlik gibi sorunlarla mücadele etmek zorundayız. Bu nedenle bugün, taban ücret hakkımızı için, sesimizi duyurmak için eylem yapıyoruz" dedi.
"Yüzbinlerce Öğretmenin Maaşı Asgari Ücret Düzeyinde"
Basın açıklamasını ise Evin Turgut okudu. Özel öğretim kurumlarında patronların kâr hırsı sebebiyle yıllardır düşük olan öğretmen maaşlarının yükselen enflasyon karşısında tamamen eridiğini, binlerce öğretmen asgari ücretin altında maaşlarla yasa dışı şekilde çalıştırılırken yüz binlerce öğretmenin maaşının ise asgari ücret düzeyinde kaldığını belirten Evin Turgut, 2014 yılında kaldırılan 5580 sayılı kanunun 9. maddesinde “Özel öğretim kurumlarında yöneticilik ve öğretim hizmeti yapanlara kıdemlerine göre dengi resmi okullarda ödenen aylık ve sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarından az ücret verilemez" denildiğini hatırlatarak ”Hükmünü yasaya yeniden getirtecek ve bu anayasal ve en meşru hakkımızı mutlaka geri alacağız!" dedi.
"Asgari Ücret Altında Maaş Vermek Anayasal Suçtur"
Ülkenin herhangi bir eğitimcisinin asgari ücret altında ya da düzeyinde maaş almasının kabul edilemeyeceğini söyleyen Turgut asgari ücret altında maaş vermenin anayasal suç olduğunu hatırlatarak "Bu nedenle liyakatli denetimciler (müfettişler) eliyle nitelikli denetimler yapılarak öğretmen maaşlarının patronların insafsızlığından kurtarılması MEB'in asli görevidir" dedi.
"Belirli Süreli Sözleşme Emek Hırsızlığıdır!"
"Güvencesizliğin önünü açan, kıdem tazminatı hakkımızı elimizden alan sözleşme biçimiyle çalışmayı reddediyoruz! Yarınımızdan kuşku duyarak her yıl sözleşme telaşı ve gerginliği ile çalışmak istemiyoruz" diyen Turgut, 10 Aylık özel öğretim kurumlarında çalışan emekçilerin “sözde” 10 aylık sözleşmelerle çalıştırılması Kanuna aykırı olduğunu “sözde” 10 aylık sözleşmelerin, büyük bir hak gaspı örneği ve düzenbazlık olduğunu vurguladı.
'"Öğretmenlere Önceden İstifa İmzalatılıyor"
Bu düzenbazlığın, öğretmene dönem başında önceden istifa imzalatılarak ya da öğretmene yıl boyu mobbing uygulanıp haziran ayında öğretmenin işten ayrılmaya zorlanarak yapıldığını belirten Turgut Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9. maddesinde“Kurumlarda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmesi, en az bir takvim yılı süreli olmak üzere yönetmelikle belirtilen esaslara göre yazılı olarak yapılır" denildiğini ve yapılan uygulamaların yasaya aykırı olduğuna dikkat çekti.
"Patronlar Sermayelerini Katlarken Öğretmenler İşsizlikle Boğuşuyor!"
Patronların, 2 ay maaş ve sigorta primi ödemeyip sermayelerini katlarken eğitim emekçilerinin iki ay işsizlikle boğuşup dönem boyu biriken yorgunluk üstüne bir de geçim kaygısı ve strese mahkum edildiğini belirten Turgut "Hiçbir öğretmen 10 aylık sözleşmeyle çalıştırılamaz" dedi.
"Uzun Mesailer ve Çalınan İzin Günleri Tükenmenin Temeli"
Haftada 50-60 saat derse girmek, resmî tatil günlerinde çalışmak gibi uygulamaların yıllar içinde normalleştirildiğini belirten Turgut, insani olmaktan uzak mesai koşullarında çalışmanın, öğretmenler için mesleğe yabancılaşmanın ve tükenmenin temeli olduğunu vurguladı.
"Az Öğretmen Çok Öğrenci Bitmeyen Çalışma Süreleri"
Turgut, az sayıda öğretmenle çok öğrenciye eğitim vermeyi hedefleyen kurumların, denetimsizliği fırsat bilerek öğretmenlere yoğun ders programlarını ve iş yeriyle sınırlı kalmayan çalışma sürelerini dayattıklarını belirtti.
30 Ağustos Ankara Buluşması'nın ardından Millî Eğitim Bakanlığı'nın talep ettiği raporu, bugün, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nde Bakanlık yetkililerine teslim ettiklerini aktaran Turgut taleplerini bir kez daha Öğretmenler Günü'nde dile getirmek zorunda kaldıklarını söyledi.
"Bizden Çalınan Taban Maaş Hakkımızı Geri Alacağız!"
Özel sektör eğitim emekçisinin içinde yaşadığı koşullara dayanacak tek bir günü kalmadığını, kolej, kurs, rehabilitasyon merkezi, okul öncesi öğretmenlerin yakıcı sorunlarına ilişkin bizden talep edilen raporu ilgililere sunduklarını belirten Turgut "Bizim olanı, bizden (ç)alınanı bize geri vermelerini istiyoruz. Patronların isteğiyle Yasadan çıkarılan Taban Maaş Hakkımızı sonuna kadar savunacağız. Taban maaş hakkımızı mutlaka geri alacağız!" diyerek sözlerini tamamladı.
Eğitim emekçileri "Taban Maaş Hakkımızı Geri Alacağız", "Mücadele Dersini Öğretmenler Verecek" sloganlarıyla eylemi sonlandırdı. "