< Tutuklu Gazetecilere Meslektaşları Mektup ve Kitap Gönderdi

16 Haziran’da Diyarbakır'da tutuklanan 16 Kürt gazeteciyle dayanışma için İstanbul Ankara, Diyarbakır, Van ve Mersin’de meslektaşları kart, mektup ve kitap gönderdi. Ardın basın açıklaması yapılarak yaptıkları haberler nedeniyle tutuklu bulunan gazetecilerin serbest bırakılması istendi. Gazeteciler haber yapmaya ve gerçekleri halka ulaştırmaya arkadaşlarıyla dayanışmaya devam edeceklerini vurguladı.

İstanbul'da gazeteciler tutuklu meslektaşlarına kart, mektup ve kitap göndermek için Kadıköy PTT Şubesi önünde bir araya geldi. Etkinlik sırasında PTT çevresinde çok sayıda güvenlik büro polisi ve çevik kuvvet olduğu görüldü. Kamu binası olduğu iddiasıyla Kadıköy PTT'si önünde açıklama yapılmasına polis izin vermezken, gazeteciler, mektup, kitap ve kart gönderdi.

Postanede gönderiler yapılırken polis gazetecilerin arkasından PTT’ye girdi. PTT’deki güvenlik görevlisi ve yöneticiler de fotoğraf çekilmemesi ve paylaşım yapılmaması konusunda sık sık uyarıda bulundu. Ayrıca gazetecilerin PTT önünde basın açıklaması yapmasına da izin verilmedi.

Gazeteciler basın açıklaması yapmak için Kadıköy-Beşiktaş İskele Meydanı'na "Özgür Basın Susturulamaz" sloganıyla yürüdü ve burada "Özgür Basın Susturulamaz" pankartı açıldı.

Eylemde tutsak gazetecilerin fotoğrafları ve "Hakikatin Kalemi Kırılamaz", "Özgür Basın Susturulamaz", "Ape Musa'nın Küçük Generalleri Burada", "Baş Eğmediler Baş Eğmedik Baş Etmeyeceğiz" yazılı dövizlerin taşındı.

Eyleme çok sayıda gazeteci, DİSK/Basın-İş üyeleri ve Genel Başkanı Faruk Eren katıldı. Barış Anneleri de eyleme katılarak gazetecilere destek verdi.

Diğer kentlerle okunan ortak açıklama metninin Kürtçesini MKGP üyesi Durket Süren, Türkçesini DFG üyesi Nismiye Güler okudu.

Meslektaşlarının tutuklanmasının üzerinden üç ay geçtiğini ve buna rağmen henüz haklarına iddianame hazırlanmadığını vurgulayan Güler, Tutukluluklarına ilişkin yapılan her başvurunun da olumsuz sonuçlandığını hatırlatarak iddianamenin en kısa sürede tamamlanmasını istedi.

 

"Herkesi Gazeteciliği Savunmaya Çağırıyoruz"

“Basının özgür olmadığı bir ortamda özgürlükten söz edemeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz. Bir an önce 16 meslektaşımız başta olmak üzere tüm tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrımızı yineliyoruz" diyen Güler yaptıkları haber ve programlar nedeniyle özgürlüklerinden alı konulan 16 meslektaşları şahsında herkesi gazeteciliği savunmaya çağırdı.

Güler "Bir kez daha meslektaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu haykırmak ve herkesi bu mücadelede ortaklaşmaya çağırıyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

Eylemde konuşan DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren basın açıklamasındaki gibi tutuklu gazeteciler hakkında üç aydır bir iddianame hazırlanmadığına dikkat çekti. Ardındansa polisin PTT önündeki ablukasına ve görüntü alınmasının engellenmesine değindi.

 

" Topyekûn Bir Hukuksuzluk, Anayasa Tanımazlık Var"

Eren “Biz meslektaşlarımızla dayanışmak için çeşitli kentlerde bir kampanya düzenledik. Mektup ve kitap gönderecektik. Gönderdik de. Ama bugün yaşadığımız bir başka acayiplik oldu. PTT’nin önünde fotoğraf vermemize, açıklama yapmamıza polis izin vermedi. Herhalde bizim 5-6 katımız kadar güvenlik gücü oraya yığınak yapmıştı. Bu tuhaf bir durum. Ama artık bunlara şaşırmıyoruz. Çünkü ülkede topyekûn bir tuhaflık, hukuksuzluk, anayasa tanımazlık var" dedi.

 

"Mücadeleyle Bu Karanlığı Yırtacağız"

Cezaevinde sadece Diyarbakır’da tutuklu 16 arkadaşlarının değil, çok sayıda meslektaşlarının bulunduğunu hatırlatan Eren, Hepsi hukuksuz bir biçimde tutuluyor. Bizler haber yapmaya devam edeceğiz. Hapishanelerdeki meslektaşlarımızın özgürlüklerine kavuşmaları için elimizden geleni yapacağız. Dayanışmamızı sürdüreceğiz. Hep birlikte dayanışarak ve mücadeleyle bu karanlığı yırtacağız. Gazetecilik suç değildir” diyerek sözlerini tamamladı.

Eren’in konuşmasının ardından"Özgür Basın Susturulamaz" sloganıyla eylem sona erdi.