Yemek Sepeti işçisi Doğu Yılmaz, işe iadesi ve haksız işten atmalara son verilmesi talebiyle sürdürdüğü mücadelesinin 75. gününde Yemek Sepeti Genel Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Moto kuryelerin acil taleplerini dile getiren Yılmaz tüm moto kuryeleri örgütlenerek mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

Yemek Sepeti'nde işten atılması üzerine Eyüp-Rami Depo önünde eyleme başlayan Doğu Yılmaz, eylemini bir haftadır Levent'te bulanan Yemek Sepeti Genel Merkezi önünde sürdürüyordu.

Doğu Yılmaz 75. gününde Yemek Sepeti Genel Merkezi önünde yaptığı açıklamada moto kuryelerin ağır ve tehlikeli çalışma koşullarına dikkat çekerek, işten atmalara ve baskı ve mobbinge karşı tüm moto kuryelere birlikte mücadele çağrısında bulundu.

"Haksız Hukuksuz İşten Atmaları Kabul Etmiyorum. Yemek Sepeti İşçisi Köle Değildir! Birleşelim Kazanalım!" yazılı pankart açılan eylemde İşçi Emekçi Birliği, demokratik kitle örgütleri ve parti temsilcileri de destek verdi. Eylemde moto kuryelerin çalışma koşullarına dikkat çeken ve taleplerini dile getiren dövizler taşındı.

Eylemde sık sık "Yemek Sepeti İşçisi Köle Değildir", "Yaşasın Sınıf Dayanışması", "Doğu Yılmaz Yalnız Değildir", "Direne Direne Kazanacağız" sloganları atıldı.

Yemek Sepeti şirketinde sendikal faaliyeti nedeniyle işten atıldığını hatırlatan ve moto kuryelerin çalışma koşullarını aktaran Doğu Yılmaz, yaşadıkları sorunları farklı şirketlerde çalışan işçilerin de yaşadıklarına ve moto kuryelerin düşük ücret, ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlülükten azade, güvencesiz ve insani olmayan koşullarda çalıştırılmasına eylemleri yaptığını ve bu kölece koşullara karşı mücadele ettiğini belirtti.

 

"Esnaf Kuryelik Taşeronluk Sisteminin Kuryelikteki Adıdır"

Türkiye’de resmi rakamlara göre 100 bin Moto Kurye çalışanı varken, Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu (TAMKF) tarafından gerçek sayılarının 900 bine vardığının ifade edildiğini aktaran Doğu Yılmaz, moto Kurye emekçilerinin bir bölümü işçi statüsünde istihdam edilirken, önemli bir bölümü de “esnaf-kurye” modeliyle yani taşeron olarak çalıştıklarını söyleyerek "Esnaf-kurye modeli aslında taşeronluk sisteminin kuryelikteki adıdır. Sermayedarlar yüzbinlerce kuryeye siz “iş ortağımızsınız” diyerek her türlü güvencesizliği dayatıyorlar. Böylece sermayedarlar maaş, ihbar, kıdem tazminatı, SGK primi gibi kendi açısından yük olarak gördüğü çıktılardan kurtuluyorlar" dedi.

 

"Esnaf Kuryeler Asgari İnsani İhtiyaçlardan Dahi Mahrum Kalıyor"

Esnaf-kuryeler, şirket kurma, şirketin yükümlülüklerini yerine getirme, kendi motorlarını alma, motorun yakıt, kaza ve yıpranma giderleri gibi ciddi maliyetleri üstlenmek zorunda kalıyorlar. Paket başına ödeme alarak hem karın tokluğuna çalışıyor hem de çalışmadıkları her günün maliyeti kendi sırtlarına yüklendiği için yıllık izin ya da hafta tatili gibi asgari insani ihtiyaçlardan dahi mahrum kalıyorlar. Bunun yanında esnaf-kuryeler resmi kayıtlarda işçi statüsünde gözükmediği için başta sendika üyesi olmak üzere bir dizi yasal hakkın kullanılmasından mahrum bırakılıyorlar.

 

"Esnaf Kuryelik İşçileri Bölerek Ortak Mücadele Zemini Ortadan Kaldırıyor"

Dün taşeron sistemiyle aynı işi yapan işçileri bölüp parçalayan, ortak mücadelesini engelleyen sermaye ve devletin bugün ise esnaf kurye gibi uygulamalarla aynı işi yapan işçileri parçalayarak ortak mücadele zeminlerini ortadan kaldırmaya çalıştığını vurgulayan Yılmaz, "İşçi statüsündeki kuryeler ile esnaf-kurye statüsündekiler arasındaki hak talepleri farklılaşıyor. Şirket bünyesinde bordrolu çalışan kuryeler, enflasyonun altında ezilen maaşlarına zam isterken, esnaf-kuryeler de ya devletten kendilerine dönük özel bir statü tanınmasını ya da işçi statüsünde istihdam edilmeyi talep ediyorlar. Elbette bu taleplerin ortaklaşan yanı güvenceli ve insani koşullarda geçim sağlayacak ücret oluyor.

 

"Sipariş Yetiştirmek İçin Sakat Kalıyor, İş Cinayetlerinde Ölüyoruz!"

Moto Kurye emekçilerinin yaptıkları işin öneminin her geçen gün daha iyi anlaşıldığını, fakat çalışma yoğunluğunun, esnek ve güvencesiz çalışmanın, sayısız iş kazalarına neden olduğunu, iş kazalarında moto kuryelerin ya sakat kalıyor ya da iş cinayetine kurban gittiğine dikkat çeken Yılmaz, "Moto kuryelerin canlarını ve sağlıklarını riske atan bu kazalarının temel sebebi ise sipariş yetiştirme telaşı, hız baskısı, mobbing, işsiz kalma korkusu gibi nedenlerdir. Kuryelerin fiziki, psikolojik sınırlarını fazlasıyla zorlarken bu gibi durumların önüne geçilmesi için esaslı hiçbir adım atılmamıştır. Sermayenin hizmetindeki iktidarın atması da mümkün değildir" dedi.

"Örgütsüzlükten Yararlanarak Her Türlü Keyfiliği Dayatıyorlar"

Yemek sepeti, Trendyol, Getir vb. gibi şirketler bizlerin örgütsüzlüğünden faydalanarak kölece çalışmayı dayatarak her türlü keyfiliği hayata geçirdiklerini, bu yolla da servetlerini sürekli olarak katlamakta olduklarını söyleyen Yılmaz moto kuryelerin yaşadığı sorunların çözümünün insanca çalışma ve yaşam koşullarının ancak kuryelerin örgütlü birliği ve dişe diş mücadelesiyle kazanılacağını vurguladı.

 

"İşçiler Haklarını Arayınca Her Türlü Saldırı Devreye Sokuluyor"

Sendikal örgütlenme gerçekleştiren işçileri işten atarak, iş kollarını değiştirerek mücadele etmelerinin engellendiğini belirten Yılmaz "Sermayedarlar sendikal haklar başta olmak üzere çalışanların haklarını gasp eden, engelleyen adımlar attığında ise hiçbir ciddi yasal yaptırımla karşı karşıya kalmıyorlar. İşçiler hak aradığında ise yasalar birden hatırlanıyor, hak mücadelesini bastırmak için her türlü keyfi saldırı devreye sokuluyor" dedi.

 

"Çözüm İşçi Sınıfının Mücadele Yasalarıyla Hareket Etmektir"

"Bizlere ise tek bir seçenek kalıyor. O da, sermayenin çıkarlarını koruyan, işçileri köleleştiren düzenin yasalarına, baskılarına takılmadan fiili meşru mücadele yolunu tutmaktır. Sınıfımızın haklı davasının ve deneyimlerinin şekillendirdiği mücadele yasaları ile hareket etmektir. Başka yolumuz ve başka kurtuluşumuz da yoktur" diyen Doğu Yılmaz, tüm moto kuryelere seslenerek "Tüm moto kuryeleri geleceğimiz için fiili meşru mücadeleyi birlikte büyütmeye hak ettiğimizi almaya öncelikli olan istemlerimizi kazanmaya davet ediyorum" dedi.

 

Moto Kuryelerin Öncelikli Talepleri

Doğu Yılmaz moto kuryelerin öncelikli taleplerini ise şöyle sıraladı:

► Moto kuryelerin bir kısmı ofis-büro çalışanı, bir kısmı ise taşımacılık işkolunda çalışan olarak görünüyor. Moto kurye çalışanlarının işkolundaki bu karmaşaya son verilmelidir. Yapılan işe uygun işkolu esasta taşımacılıktır. Bu konudaki karmaşa sermayedarların hiçbir oyalama yöntemine izin vermeyecek şekilde düzenlenmelidir.

► Motosikletli kurye mesleği, çok tehlikeli, ölüm ve sakat kalma riski yüksek olan işler arasına alınmalıdır.

► Kayıt dışı çalışmaya son verilmelidir.

► Motorlu kazaların temel nedeni olan hız baskısı ortadan kaldırılmalıdır. Ayrıca, parça başı çalıştırma sistemi ile kuryelerin sipariş yarışına zorlanması da moto kuryelerin can güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Parça başı çalıştırma sisteminden vaz geçilmeli ve esnaf kurye adı altında taşeronlaştırma yasaklanmalı.

► Moto kurye işçilerinin sendikalı, örgütlü, güvenceli çalışmasının önündeki bütün engeller kaldırılmalı ve anayasal bir hak olan sendikalaşmaya yönelik işveren baskılarına son verilmelidir.

►Motokurye işçileri ağır çalışma koşullarında 5.500 TL aylıkla çalıştırılmaktadırlar. Enflasyonun yüzde 180’lerde seyrettiği koşullarda işçilerin 5.500TL Asgari ücretle geçimlerini sağlamaları olanaksızdır. Tüm çalışanları maaşı insanca yaşam seviyesine çıkarılmalıdır.

► Moto kurye işçilerinin başta iş kazalarına karşı bilincini artıracak eğitimler ve mesleki kurslar dahil tüm eğitimleri verilmelidir.

 

"İnisiyatifimizi Güçlendirecek Komiteler Oluşturmalıyız"

Acil taleplerini elde etmek için her şeyden önce yerellerden merkez doğru örgütlenerek, güçlerini birleştirmelerinin bir zorunluluk olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bir milyona yaklaşmış ve her geçen gün sayıları artan moto kuryeler olarak ilçelerde, illerde örgütlenerek merkezi bir moto kurye birliğini örgütlemek için seferber olmalıyız. Her alanda ve depoda bizlerin mücadelesinin organize edecek ve inisiyatifimizi güçlendirecek komiteler oluşturarak gelecek mücadelemizi ilmek ilmek örmeliyiz. Ortak çıkarlarımıza kenetlenen mücadeleci bir hattı örgütlemeliyiz" dedi.

 

"Esnaf Kuryelerle Ortak Komite Ve Birlikler Kurarak Engelleri Aşabiliriz"

Moto kuryeler açısından hala işkolu belirsizliğinin sürdüğü, sendikal örgütlülüğün yasaklandığı, işçilerin ortak paydada örgütlenmesinin önüne esnaf kurye taşeronlaşmanın çıkarıldığı koşullarda işlerinin güçleştiğini de ifade eden Yılmaz, "Kendi adına çalışan esnaf künyelerinde merkez şirketlerce sömürüldükleri bir sır değil. Resmiyette 'kendi işinin patronusun' denilen esnaf kurye kardeşlerimizde esasında işçidir ve işçi sınıfının bir parçasıdır. Bu parçalı tablonun ortadan kaldırılması, önümüze çıkarılan engellerin aşılması da ortak komiteler ve birlikler kurmamızla mümkündür" dedi.

 

"Artık Yeter Demenin Zamanıdır!"

"Daha nereye kadar sabredeceğiz?" diyerek moto kuryelerin dayanılmaz çalışma koşullarına karşı isyanını dile getiren Yılmaz, işçilere dayatılanları kabullenmeye, sinmeye, sessiz kalmaya "Artık Yeter!" demenin zamanı geldiğini belirterek parçalı, dağınık, iç örgütlülükten yoksun eylemlerin en büyük zayıflıkları olduğunu deneyimlerle defalarca gördüklerini vurguladı.

 

"Tüm Moto Kuryeler Sorumluluk Almaya Birlikte Mücadelemizi Büyütmeye!"

Doğu Yılmaz moto kuryelerin kölece çalışma koşullarına son vermek ve insanca çalışma ve yaşam koşulları için örgütlülüğümüzü kurmak, dişe diş mücadeleye atılmak gerektiğini belirterek "Başta sınıf bilinçli kurye kardeşlerim olmak üzere tüm kurye kardeşlerimi mücadelemizi büyütmek için sorumluluk almaya birlikte mücadelemizi büyütmeye davet ediyorum" diyerek tüm motkuryeleri örgütlenme ve mücadeleyi büyütmeye çağırdı.

Doğu Yılmaz, Eyüp-Rami Depo önündeki eylemini bir haftadır Yemek Sepeti Genel Merkezi önünde sürdürdüğünü hatırlatan Yılmaz, bundan sonraki mücadelesini ise bazı günler Eyüp-Rami Depo önünde bazı günlerde ise eylemini Yemek Sepeti'nin diğer depoları önüne taşıyarak sürdüreceğini belirterek tüm moto kuryeleri mücadeleyi güçlendirmeye çağırdı.

Eylem Doğu Yılmaz'ın mücadelesini selamlayan sloganlarla sona erdi.

 

 

Lezgin Akdeniz