< < Koç Üniversitesi İşçilerinden Eurest Service Önünde Eylem

Sosyal haklarını ve bayram ikramiyelerini istedikleri için sürgüne gönderilen Koç Üniversitesi temizlik işçileri bugün eylemi çalıştıkları taşeron firma Eureat Service önüne taşıdı.

Koç Üniversitesi taşeron temizlik işçileri bugün taşeron firma Eurest Service önünde eylemdeydi.

Koç Üniversitesi’nde faaliyet gösteren Eurest Service isimli taşeron şirkette çalışan işçiler, bayram ikramiyesi ve sosyal haklarının verilmesi talebiyle 103 imza ile birlikte Koç Üniversitesi yönetimine iletmişti.

Baskı, mobbing ve iş yükünün arttığını belirten işçiler, bayram ikramiyesi, sosyal haklarının verilmesi ve gıda desteği için dilekçe veren işçiler, taleplerine ilişkin cevap almak bir yana 6 işçiye farklı yerlere “sürgüne” gönderildikleri iletildi. İşçiler bunun üzerine haklarının verilmesi ve sürgünlerin iptal edilmesi için Koç Üniversitesi önünde eylemlere başlamıştı. İşçiler bugün ise taşeron firma Eurest Service önünde eylemdeydi.

Dün şirketle yapılan görüşmede işçilerin eski yerlerine geri dönmesi talebinin reddedilmesi üzerine işçiler bugün Eurest Service önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

Eyleme Kaldıraç Hareketi, İşçi Emekçi Birliği, İşçi Hareketi Koordinasyonu, Birleşik İşçi Kurultayı, BDSP, Dev Yapı-İş Sendikası, HDP, TİP, TKP de katıldı. Ayrıca HDP Milletvekili Züleyha Gülüm katılarak destek verdi.

Eylemde sık sık "İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız”, “Yılgınlık Yok Direniş Var”, “ “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Direne Direne Kazanacağız”, “İşçilerin Birliği Sermayayeyi Yenecek” sloganları atıldı.

 

“Vazgeçmedik”

Yapılan basın açıklamasında bir süredir işçilerin üzerindeki baskının, mobbingin ve iş yükünün arttığı ve bu sorunlara karşı defalarca dilekçe verildiği söylendi. Koç Üniversitesi ve taşeron firmanın işçileri yok sayması üzerine 19 Nisan’da 103 imzayla dilekçelerini teslim ettiklerini ifade eden işçiler “Koç Üniversitesi bize hakkımızı vermediği gibi görmezden geldi, güvenlik görevlilerini üzerimize saldı. Biz yine vazgeçmedik. Taleplerimiz için, emeğimiz için örgütlenmeye devam ettik. Onlar da bundan korktular. Bu yüzden bu direnişi büyütmeye kararlı kim varsa bir bir tehditlerle yıldırmaya çalıştılar. En sonunda 6 işçiyi farklı yerlere sürerek bu örgütlenmeyi bölmeyi hedeflediler. Bunu yapan Koç Üniversitesi ve onun taşeronu Eurest Service’tir. Biz bu saldırıyı kabul etmeyen 6 işçi direnişe geçtik. Talebimiz net: iş yerlerinden sürülen 6 işçi eski görev yerlerinde çalışmaya devam etmelidir. İşçilerin talep ettiği gıda desteği ve bayram ikramiyesi karşılanmalıdır” dedi.

 

“Jandarmanın Koç’un, Sermayenin Jandarması Olduğunu Gördük”

Eylemin ilk gününde Koç Üniversitesi önünden 28 kişinin gözaltına alındığını hatırlatan işçiler, “Koç Üniversitesi ve onun taşeronu Eurest Service bu talepleri görmezden gelirken, diğer yandan talepleri için direnen biz işçilerin üzerine jandarmayı salmayı eksik bırakmadı. 28 kişi gözaltına alındık. Bizi gözaltına alan jandarmanın Koç’un jandarması, sermayenin jandarması olduğunu gördük. Bizi gözaltına almak için Koç Üniversitesi kendi servislerini gönderdi. Dayanışmamızdan güç alarak, direnişten güç alarak bu saldırıdan da korkmadık. Aynı kararlılıkla 2. Günde de iş yerimizin önüne dayandık. Kararlı duruşumuz sayesinde ikinci gün okul önündeki barikatları çektirerek basın açıklamamızı yaptık” dedi.

 

“Biz Bu Gücü Sınıf Kardeşlerimizden Alıyoruz”

Direnişlerini birlikte büyütmeye çağrıda bulunan işçiler yarın da Koç Üniversitesi önünde olacaklarını söyledi. “Direnişle büyüyecek, direnişle birleşecek, direnişle kazanacağız.” diyen işçiler “Bu gücü de direnişten alıyoruz dostlar. Bizlere gelen dayanışmadan, haklı olduğumuzu bildiğimizden güç alıyoruz. Bizler gibi onlarca yerde direnişte olan diğer sınıf kardeşlerimizden güç alıyoruz. Pressan’da kendi direnişinde bizim için söz söyleyen arkadaşlarımızdan, Tipiay’da fabrikayı inleten arkadaşlarımızdan alıyoruz. Biz hepimiz biriz, emeğimiz, onurumuz ve ekmeğimiz için direniyoruz. İşçi sınıfının örgütlü olunca neler kazanacağını biliyoruz” dedi.

 

“İşçilerle Birlikte Direnişi Büyütmeye Devam Edeceğiz”

Koç Üniversitesi öğrencisi Kevser Turan, “Başından itibaren bizler Koç Üniversitesi işçileriyle birlikte, el ele, yan yana bu direnişi büyüttük. 2013 direnişinden kazandığımız bir şey vardı bizim: Taşeron İzleme Kurulu. Orada işçiler, öğrenciler, akademisyenler yan yana gelerek, ne sorunla karşılaşıyorsak hep birlikte çözdük. Birlikte direndik, birlikte güldük, birlikte ağladık, birlikte o hakları söke söke aldık. Bugün yapılan saldırılar karşısında da öğrenciler olarak tabii ki de sessiz değiliz, hiçbir zaman sessiz olmayacağız. Çünkü şunu biliyoruz, üniversitede çalışan işçiler üniversitenin birer bileşenidir. Biz Boğaziçi direnişinde şunu söylemiştik; işçiler, öğrenciler, akademisyenler üniversiteyi birlikte yönetmelidir. Biz öğrenciler olarak bu talebimizde hala ısrarcıyız. O yüzden işçilerle birlikte direnişi büyütmeye her zaman devam edeceğiz.”

 

“Koç Üniversitesi işçilerinin Talepleri Taleplerimizdir.”

İşçi Emekçi Birliği adına konuşan İpek Bozkurt Koç Üniversitesi direnişini selamlayarak “İşçi sınıfı ancak Koç Üniversitesi işçilerinin yaptığı gibi dişe diş mücadele ederek kazanacak. Bizler, işçi emekçiler açlığa, yoksulluğa, sefalete sürüklenirken tek yolumuz Koç Üniversitesi işçilerinin yaptığı gibi, Pressan işçilerinin yaptığı gibi, Yemeksepeti işçisinin yaptığı gibi direnmekten, mücadele etmekten geçiyor. Koç Üniversitesi işçileri bize şunu gösterdi, bizlerin tek talebi ekonomik talepler değil. Bizler insanca çalışmak istiyoruz, güvenceli çalışmak istiyoruz, baskıya-mobbinge dur diyoruz. Bizler onurumuza sahip çıkıyoruz. Bizler İşçi Emekçi birliği olarak her zaman Koç Üniversitesi işçilerinin yanındayız. Onların direnişini sonuna kadar sahipleniyoruz, talepleri taleplerimizdir.” dedi.

 

“Sizin Cennetinizi Başınıza Yıkacağız”

Birleşik İşçi Kurultayı adına konuşan Aydın Yiğit, “Ali Koç bundan birkaç yıl önce dedi ki “Çocuklarımın geleceğinden endişe ediyorum.” Haklısın. Sen o gün bugünleri gördün. O gün, işçilerin ayağa kalkacağı günü gördün. Cennetinin kaybedilmesini beklemekte haklısın. Biz işçiler olarak bugün buraya Eurest’in ve Koç’un karşısına dikildik. Onun korkusunun gerçek olduğunu buradan haykırıyoruz. Korkun bizden, biz geliyoruz. Bizler daha kitleselleşerek geleceğiz ve sizin cennetinizi başınıza yıkacağız” dedi.

 

“Bu Direnişi Her Yere Yaymaya Devam Edeceğiz”

Kaldıraç Hareketi adına konuşan Kutay Soybil, “Taşeron temsilcisinin, işçilere “Eğer sizin hakkınızı verirsek 35 bin işçinin daha hakkını vermemiz gerekecek, bu imkansız” dediğini hatırlatarak, taşeron sistemi, Koç sermayesi bu ülkede sadece 35 bin işçiyi değil her bir işçiyi sömürüyor. Sadece 35 bin işçiye değil, bu topraklardaki her bir işçiye haklarını vereceksiniz. İşçiler sizden o hakları söke söke alacak. Bugün Emaar’ın önünde, yarın üniversitenin önünde, yarın kapınızın önünde bu işçilerin yüzlerini, emeğini, alınterini göreceksiniz. Çok açık söylüyoruz, işçiler bu kararlılıkla devam ettikleri sürece biz Kaldıraç Hareketi olarak dediklerini yapmaya, sözlerini büyütmeye, neredelerse orada olmaya devam edeceğiz. Bu direnişi adım adım her yere yaymaya devam edeceğiz” dedi.

 

“Onlara da Bizi Muhattap Almayı Öğreteceğiz”

İşçilerin avukatı Mehmet Eroldu ise “Avukatları olmaktan gurur duyduğunu belirterek "Biz direnişin ilk günü okulun önüne gittiğimizde okul yönetimi, taşeron firma bize dedi ki “Biz işçileri, işçi vekillerini muhattap almayız.” Üzerimize jandarmayı saldılar, bizi gözaltına aldılar. Sandılar ki bu saldırılar sonucunda işçiler geri adım atacak, iradeleri kırılacak. Ancak biz onlara dün cevabımızı verdik. Tekrar okul önünde olarak, direnişimizde ve taleplerimizde ısrarcı olarak cevabımızı verdik. Biz direnişle öğrendik ve onlara da öğrettik. Taşeron firmaya bizi muhattap almayı öğrettik. Koç Üniversitesi’ne de bizi muhattap almayı öğreteceğiz. Yarın tekrar Koç Üniversitesi önündeyiz. İşçileri ve işçi vekillerini muhattap almayı öğrenecekler. Selam olsun tüm direnenlere” diye konuştu.

 

“Biz Kazanacağız, İşçiler Kazanacak, Direnenler Kazanacak.”

HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, “Birlikte olabilirsek, dayanışmayı güçlendirebilirsek, birimizin sorununa hepimiz sahip çıkabilirsek biz kazanacağız. İşçi arkadaşlarımız en doğal haklarını talep ediyorlar, sosyal haklarını talep ediyorlar. Buna karşı işveren sürgünle susturmaya, sessizleştirmeye çalışıyor. Sürgün politikalarını da, baskıları da, mobbingi de kabul etmediğimizi bir kez daha buradan kendi yüzlerine söyleyelim. Karalama kampanyalarıyla, sürgünle, baskılarla işçileri susturabileceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. İşçilerin, emekçilerin sırtından milyarları kazananlar, emek harcayanlara gelince, ücret talebine gelince diyorlar ki hak mak yok. Nedense ceplerinde akrep var. Bu düzen, sermaye düzeni, işçi düşmanı; işçinin hakkını değil sermayenin hakkını koruyan bir düzen. Çalışma Bakanlığı nerede? Neden arkadaşlarımızın sorunlarına gözlerini kapatıyorlar? Elbette biz biliyoruz ama herkes bilsin. İktidar-sermaye ortaklaşa işçi emekçi sömürüsünü yoğunlaştırmaya devam ediyor. O nedenle gelip arkadaşlarımızı gözaltına alıyor. Nerede bir ezilen varsa orada olmaya, dayanışmaya devam edeceğiz. Biz kazanacağız, işçiler kazanacak, direnenler kazanacak” dedi.

Koç Üniversitesi işçileri yarın Koç Üniversitesi önünde olacaklarını belirterek sloganlarla eylemi sonlandırdı.