< "Eğitime Ticarileştirme, Gericilik Ve Sorunlar Damga Vurdu"

Eğitim Sen Diyarbakır ve İzmir şubelerinin hazırladığı değerlendirme raporunda, kronikleşen sorunlara dikkat çekilerek, anadilde eğitim görmeyen öğrencilerin başarısız oldukları ve eğitimin dışına itildiği belirtildi.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır şubeleri, 2021-2022 eğitim yılına ilişkin hazırladıkları değerlendirme raporunu düzenledikleri basın açıklamasıyla duyurdu. Açıklama, Eğitim Sen Diyarbakır 2 Nolu Şube binasında yapıldı. Raporu açıklayan Eğitim Sen 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Hasan Çıtrık, Diyarbakır’da 2021-2022 yılında özel ya devlet okullarında 470 bin 99 öğrencinin eğitim gördüğünü aktardı.

 

"Eğitim Sisteminin Sorunları Damgasını Vurdu"

Çıtrık, eğitimde son yıllarda ticarileşme ve dinleştirme uygulamalarının arttığını belirterek, “Okulların fiziki altyapı ve donanım eksikliklerinin sürmesi, kalabalık sınıflar sorunu, ikili öğretim, taşımalı eğitim, çocuk ve gençlerin dini cemaat ve vakıfların kreşlerine ve yurtlarına yönlendirilmesi, çocuklara yönelik taciz ve istismar vakalarının artması, mülakata dayalı sözleşmeli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlik uygulamasının sürmesi, ataması yapılmayan öğretmenler sorunu gibi çok sayıda sorun, eğitim sisteminin belli başlı sorunları olarak; bu yıla da damgasını vurdu” dedi.

"Öğrenciler Anadilde Eğitim Hakkından Yoksun Bırakıldı"

Türkiye’nin kamusal, laik, bilimsel eğitim konusunda olduğu gibi, anadilinde eğitim konusundaki olumsuz sicilin ısrarla sürdürüldüğüne dikkat çeken Çıtrık, anadillerinde eğitim alamayan öğrencilerin okullarda başarısız olduklarını ve eğitim dışına itildiklerini söyledi. Çıtrık, “Bölgemizde anadilinde eğitim görme hakkından yoksun bırakılan yüz binlerce öğrencinin yaşıtlarına göre eşitsiz bir öğrenim hayatına mecbur kaldığı; psikolojik, sosyolojik, pedagojik olarak yaşamının olumsuz etkilendiği bilinmektedir. Eğitimin tüm kademelerinde anadilinde eğitim vermek yerine hafta da iki saat seçmeli ders olarak kendisine bir lütufmuş gibi seçmeli ders olarak verilmek istenmesi samimiyetten uzak olunduğunu göstermektedir” dedi.

“Eğitim Sistemi Sorunlarını Çözmekten Uzak”

Yoksulluk ve işsizlik nedeniyle aileleriyle birlikte göç etmek zorunda kalan çocukların da eğitimden uzak kaldığını belirten Çıtrık, özellikle de MEB’in dini vakıf ve derneklerle yaptığı tüm işbirliği protokollerin iptal edilmesi gerektiğinin altını çizdi. 2022 eğitim bütçesinin, eğitim sisteminin, öğrencilerin ve eğitim ve bilim emekçilerinin yaşadığı sorunlara çözüm üretmekten uzak olduğunu söyleyen Çıtrık, “Eğitim emekçilerini kariyer basamakları üzerinden ayrıştırarak bölen ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesine aykırı bir içerikte hazırlanan ÖMK ve yönetmelik düzenlemesinin eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunları çözmek bir yana daha da karmaşık hale getirdiği açıktır” dedi.

 

“Eğitim Hakkı İçin Mücadeleyi Sürdüreceğiz”

2021-2022 eğitim öğretim yılında, eğitim alanında yaşanan gelişmelere bakıldığında MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını gösterdiğini ifade eden Çıtrık, “Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadeleyi kesintisiz sürdürmeye kararlıyız” dedi.

 

Eğitim Sen İzmir Şubeleri de, 2021-2022 Eğitim Öğretim Dönemi Yıl Sonu Değerlendirme Raporu’nu Eğitim Sen 1 Nolu Şube binasında yapılan basın toplantısıyla duyurdu. Açıklama yapılan salona “Okullarda karma eğitime karşı girişim ve uygulamalara son verilmelidir” pankartı asıldı.

 

"Öğrenciler Ayrımcılıkla Karşı Karşıya"

Türkiye’de eğitim sisteminin müfredat, ders kitapları ve uygulama alanlarında çocukların, etnik köken, dil, din ve inanç ayrımcılığı ile karşı karşıya olduklarına dikkat çekilen açıklamada “Ülkedeki etnik, dilsel, kültürel çeşitlilik ve inanç çeşitliliği, eğitim programlarında ve ders kitaplarında neredeyse hiç yansıtılmamaktadır. Eğitime erişimde, kız çocukları, mülteci çocuklar, anadili farklı olan çocuklar, engelli çocuklar ve geçici koruma altındaki çocukların dezavantajlarını ortadan kaldıracak adımlar atılmamıştır” belirtildi.

 

“MEB'in Sorunları Çözmek Gibi Bir Derdi Yok”

Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitimin yapısal sorunlarına çözüm bulmak gibi amacının olmadığı belirtilen açıklamada, “2021-2022 eğitim öğretim yılının ilk yarısında eğitim alanında yaşanan gelişmeler, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir. Eğitim sisteminde yaşanan sorunların ülkedeki ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmelerden ayrı ve bağımsız olmadığı açıktır" denildi.

 

"Mücadeleyi Kesintisiz Sürdüreceğiz"

Eğitim Sen, her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin ve laikliğin değil, milliyetçiliğin, ayrımcılığın ve inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sistemine karşı mücadele ettiği belirtilen açıklamada "Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelesini kesintisiz sürdürmeye kararlıdır” denildi.