Özgür Basın Emekçileri Diyarbakır'da gözaltına alınan ve bugün savcılığa çıkarılacak olan gazeteci arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Gazeteciler tüm baskılara karşı gerçekleri yazmaya devam edeceklerini vurguladı.

Özgür Basın Emekçileri, Diyarbakır'da ev baskınları ile gözaltına alınan, gazetecilik teçhizatlarına el konulan ve halen göz altında tutulan arkadaşlarının serbest bırakılması için Kadıköy Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Gözaltındaki Gazeteciler Serbest Bırakılsın! Özgür Basın Susturulamaz!" yazılı pankart açılan eylemde "#Susmayacağız", "Gözaltılar Tutuklamalar Bizi Yıldıramaz", Gözaltındaki Gazeteciler Serbest Bırakılsın", "Özgür Basın Susturulamaz", "Sansür Yasasını Tanımıyoruz", "Gerçeğin Sesi Kısılamaz", "Mesleğimize Sahip Çıkıyoruz" yazılı dövizler taşındı.

Basın açıklamasna Birleşik Mücadele Güçleri, Halkevleri, TİP, SYKP, Dev-Güç, Devrimci Parti HDP milletvekilleri Dilşad Canbaz Kaya ve Musa Piroğlu da katılarak destek verdi.

 

"Çözümsüzlük İçindeki İktidar Kürtlere Ve Gazetecilere Saldırıyor"

Eylemde konuşan HDP Milletvekili Dilşad Canbaz Kaya, iktidarın çözümsüzlük içinde olduğunu bu nedenle Kürt halkına, gazetecilere saldırdığını ve her yeni güne operasyonlarla ve gözaltılarla uyanıldığını, 8 Haziran'da 20 gazetecinin gözaltına alındığını belirterek "Bu ülkede gazetecinin suç sayıldığını hepimiz biliyoruz. Bugün hapishanelere bakın kaç gazeteci tutuklu kaç gazeteci sürgünde biliyoruz" dedi. 80'li 90'lı yıllarda da gazetecilere yönelik saldırıların yoğun olduğunu ifade eden Kaya fakat son dönemdeki baskı ve saldırıların yoğunluğunun çok daha fazla olduğunu, basın açıklaması sırasındaki polis ablukasının bunun göstergesi olduğunu belirterek "Gözaltındaki gazetecilerin serbest bırakılmasına ilişkin bir basın açıklaması yapılıyor gazetecilik suç değil. Basın özgürlüğü suç değil. Fakat her sokağa çıktığımızda gazeteci arkadaşlarımız da geldiğinde ilk barikatlar onlara kuruluyor, ilk şiddet onlara uygulanıyor, ilk gözaltına alınanlar onlar oluyor. Çünkü yaşananların resimleri çekilmesin gerçekler yazılmasın isteniyor. Ama şunu çok iyi biliyoruz 8 Haziran'da gözaltına alınan 20 gazeteci arkadaşımızla ilgili suça dair bir delil bulamadılar. 8 gündür suç üretmek için gözaltında tutuluyorlar. Arkadaşlarımızın fotoğraf makinelerine bilgisayarlarına teçhizatlarına el konuldu" dedi.

 

"Gazetecilerle Dayanışma İçinde Olacağız"

Dilşat Canbaz Kaya, gazetecilerin tüm bu gözaltı tutuklama ve baskılara karşı yine de gerçekleri yazmaktan halklara ulaştırmaktan vazgeçmediklerini, basın açıklamasına gelen bir çok gazetecinin de bunu gösterdiğini ifade ederek gözaltında tutulan gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Kaya, her zaman gazetecilerle dayanışma içinde olacaklarını söyledi.

 

"Kürt Gazeteciler, Kadın Gazeteciler Hedef Alınıyor"

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu'ndan Nismiye Güler de 8 Haziran'da meslektaşlarının gözaltına aldığını tüm teçhizatlarına el konulduğunu ve dosyalarına kısıtlama getirildiği için herhangi bir bilgi alamadıklarını buna karşın sosyal medyada suçlamalar üzerinden gazetecilerin hedef gösterildiklerini belirtti. Kürt gazetecilerin sürekli olarak hedef alındığına da dikkat çeken Güler, son operasyonda da kadın gazetecilere yönelik saldırıların öne çıktığını ifade etti.

 

"Onların Kalemini Kamerasını Her Yere Taşıyacağız"

"Bizler hakikatin sesi olmaya gerçekleri yazmaya devam edeceğiz" diyen Güler, arkadaşları için yaptıkları basın açıklaması sırasındaki polis ablukası için ise "Bunun bir ülkenin ayıbı olarak görülmesi gerekir" dedi. Gözaltındaki arkadaşları arasında tutuklananlar da olabileceğine işaret eden Güler, "Fakat bizler gerçekleri yazmaya, onların sesini duyurmaya devam edeceğiz. Onların kalemini, onların kamerasını her yere taşımaya devam edeceğiz" dedi.

 

"Toplumu Baskı Altına Almak İçin Gazeteciler Hedef Alınıyor"

Basın açıklaması okuyan Pınar Gayıp sözlerine "Eğer bir toplumu baskı altına almak istiyorsanız ilk iş olarak o toplumun özgür basınını hedef alınırsınız. Bu, bütün baskıcı rejimlerin en bilinen özelliğidir. Bugün de mevcut iktidar özgür basının nefesini kesmek, halkın doğru haber alma hakkını engellemek adına gazetecilere resmen savaş açmış durumda. Hemen her gün biz gazetecilere soruşturmalar açılıyor, evlerimiz basılıyor, gözaltına alınıyor, tehdit ediliyoruz" diyerek başladı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 8 Haziranda evlerine düzenlenen baskınlarla Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, JİNNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz, Kadir Bayram ve Feynaz Koçuk gözaltına alındı. İlgili dosyaya 'kısıtlılık' getirilerek 3 defa gözaltı süresi uzatıldığını hatırlattı.

 

"Arkadaşlarımızın Yanındayız Ve Gazetecilik Yapmaya Devam Edeceğiz"

Gayıp, "8 Haziran’dan bu yana gazeteci arkadaşlarımız hukuksuz ve keyfi bir şekilde gözaltında tutuluyor. Gözaltındaki arkadaşlarımız tek kişilik hücrelerde tutuluyor, tuvalete dahi gitmeleri engelleniyor. Gazetecilik faaliyetleri bahane edilerek 8 gündür gözaltında tutulan meslektaşlarımızı derhal serbest bırakın. Gazetecilik suç değildir. Arkadaşlarımızın yanındayız ve gazetecilik yapmaya devam edeceğiz" dedi.

 

"Kürt Basını Direniş Geleneği; Gerçekleri Yazmaya Devam Ediyor"

Rgemenler ne zaman sıkışsa önce Kürtlere, Kürt basınına saldırdığını, yıllardır sistematik bir şekilde Kürt basınına gözaltı, tutuklama, kapatma davaları, sansürler uygulandığını belirten Gayıp "Devletin saldırı geleneğine karşı Kürt basını da direniş geleneğiyle gerçekleri yazmaya devam ediyor" dedi.

 

"Kadın Gazeteciler Kadınların Sesi Soluğu Olmaya Devam Edecek"

Gayıp "İktidar kadın düşmanı politikalarını her geçen gün boyutlandırarak sürdürürken, kadın mücadelesinin, kadınların, LGBTİ+’ların sesi olan kadın gazetecilere dönük saldırılarına da her geçen gün yenisini eklemektedir. Son Amed operasyonunda Jinnews’in bürosu basılarak kadın gazetecilerin ekipmanlarına el koymuş, birçok kadın gazeteci gözaltına alınmıştır. Jinnews’in emekçileri defalarca gözaltına alınmış, gazetecilik yapmaları engellenmiş, tutuklamıştır. Ancak kadın gazeteciler tüm saldırılara rağmen kadınların sesi, soluğu olmaya devam edecektir" dedi.

Her geçen gün Özgür Basına karşı saldırıların arttığını. yasalarla, yönetmeliklerle, gözaltılar, tutuklamalarla, polisin saldırılarıyla Özgür Basın emekçileri engellenmeye, susturulmaya çalışılıyor.

 

"Polis Şiddetine Uğruyoruz Haber Sitelerimiz Kapatılıyor"

Çeşitli genelgelerle birçok eylemde bizlerin görüntü alması yasaklanıyor, ekipmanlarımız yerlere atılarak, kırılarak çekim yapmamız engelleniyor. Ayrıca yine birçok eylemde polisin fiziki şiddetine maruz kalıyoruz. Sık sık haber sitelerimiz kapatılıyor, haberlerimiz engelleniyor. Bununla yetinmeyen devlet şimdi de “Dezenformasyon Yasası”yla özgür basını, muhalif basını susturmak istiyor. Bizler buradan bir kez daha söylüyoruz ki baskılarınız, şiddetiniz, yasalarınız, genelgeleriniz gerçeğin haberini yapmamızı engelleyemeyecek. Her gün haber peşinde koşarken bir yandan da meslektaşlarımızın davalarına katılmaya, onlarla dayanışma eylemi yapmaya çalışıyoruz.

 

"Her Zaman Gerçekleri Yazmaya Devam Edeceğiz"

Bu saldırılarla bir yandan halkın gerçekleri öğrenmesi, haber alma hakkı engellenmek istendiğini,. diğer yandan saraya biat eden gazeteciler yaratılmak istendiğini belirten Gayıp. "Bizler Özgür Basın Emekçileri olarak iktidarın gazetecileri olmayacağız. Her zaman gerçekleri yazmaya, kadınların, LGBTİ+’ların, öğrencilerin, işçilerin, halkların direnişini yaymaya, seslerini duyurmaya devam edeceğiz. Yaratılmak istenilen karanlığa her gün çomak sokmaya devam edeceğiz. Korkuları bundandır ve bizler bu korkularını gerçeğe çevireceğiz" dedi. Gayıp gözaltındaki arkadaşlarının derhal serbest bırakılmasını istedi. Eylem sloganlarla sona erdi.