Trendyol Express'te çalışan işçiler taşeron şirketler aracılığıyla işe girebiliyor. 4 Aylık sözleşme imzalatılarak, işe devam edilmesi halinde sözleşmenin yenileceği söyleniyor. Fakat sözleşmeler yenilenmiyor. İşçilere Trendyol Express'teki depolarda kölelik koşulları dayatılıyor.
Trendyol Express'in İzmir Kemalpaşa’daki depolarında çalışan işçiler dayatılan kölelik koşullarına dikkat çekerek "Bu koşullar Türkiye'nin her yerindeki Trendyol Express depolarında geçerlidir. İşçilere dayatılan bu kölece çalışma koşullarını herkesin bilmesini istiyoruz" dedi.
Trendyol Express’in kargo ayrıştırma depolarında uygulanan taşeron sistemini, güvencesizliği ve insanlık dışı çalışma koşullarını Trendyol Express tarafından işten çıkarılan bir işçi aktardı.
Trendyol Express’in Ege Bölgesi’ndeki en büyük ayrıştırma deposunun İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bulunduğunu ve Ege bölgesindeki illere giden bütün kargoların önce Kemalpaşa Trendyol Express deposuna gelip, burada ayrıştırıldıktan sonra il ve ilçe şubelerine dağıtımı yapıldığını aktaran işçi, ayrıca her gün İstanbul ve Ankara gibi büyük illerden de kargo tırları geldiğini ve yine aynı şekilde buradan da İstanbul ve Ankara’ya kargo tırları gönderildiğini aktardı.
"Trendyol Express'e Taşeron Firma Aracılığıyla Girilebiliyor"
İşe girmek için öncelikle Trendyol Express’e bağlı (Efora, Adeko ve birçok şirket) taşeron şirket telefon ile aranılmakta telefon üzerinden yapılan mülakattan sonra Trendyol Express’in İnsan Kaynakları ile görüştürülmekte ve onlar ile de yapılan mülakattan sonra işe alım tamamlanmaktadır" dedi.
"Protokol Gereği Denilerek Sözleşme İmzalatıldı"
Trendyol Express'e girmek için aracı olan Efora şirketinin, işe başlamadan önce çalışanlara sözleşme imzalattığını aktaran işçi "Sözleşme kuralları gereği bizlere 2 aylık deneme süreci ardından 2 ay çalışma süreci olacağını ama bunların protokol olduğunu ve çok önemli bir şey olmadığını dördüncü aydan sonra iş yerinde herhangi bir olaya karışılmadığı sürece işe devam edileceği beyan edildi" diyerek böylece işçilerin güvencesiz koşullarda bir çalışmayı kabul etmelerinin sağlandığını ifade etti.
"Kampanya Bitince Sözleşmedeki Koşullar Uygulanmadı"
Sözleşmeye göre işe servis ile gidildiğini ayrıca her vardiya için bir yemek hakkı verildiğini, çalışma prensiplerinin 3 vardiya şeklinde olduğunu ve her vardiyada 2 saat çalışma, 15 dakika mola ve yarım saat yemek molası şeklinde çalışıldığını belirten işçi "Bizler kampanya sürecinde işe alındık ve yukarıda yazdığım şartlar ile başladık fakat işe başladıktan sonra her hafta vardiyanın değişmesi gerekirken 1 ay boyunca aynı vardiyada çalıştırıldık. Bunun kötü tarafı ise ağır işlerin sürekli orta vardiyanın üzerinde kalmasıydı. Ayrıca kampanya sürecinde yemeklere ve hijyene daha çok dikkat edilirken, kampanyalar bittikten sonra bunlara hiç dikkat edilmedi. Hatta bazı günlerde verilen yemekler çalışanlara yetmedi, bunun söylenmesine rağmen yetkililer bunun ile ilgili bir şey yapmadı" diyerek sözleşmenin de kağıt üzerinde kaldığını ifade etti.
"Kampanya Bitti İşten Çıkarmalar Ve Mobbing Başladı"
Kampanya sürecinde yaklaşık 200 personelin işe alındığını, kampanya bittikten sonra işlerin yoğunluğunun biraz azalmasından sonra her hafta 5’li 10’lu gruplar halinde arkadaşlarımız işten çıkarıldığını aktaran işçi "Kasım kampanyasında depoda çalışan personel sayısı 350’ye yakın iken mart ayında bu sayı 150’ye kadar düşürüldü. Ayrıca bu işten çıkarılma korkusu ile işçilere sürekli mobbing uygulandı ve tehdit edildi. Depodaki takım liderleri çalışanların içerisinde sürekli bir ajanlaştırma ve arkadaşını şikayet etme politikası izleyip işçileri birbirinden ayrıştırmaya çalıştı" diyerek işçiler üzerindeki baskılara dikkat çekti.
"Kadın Çalışanlara Sözlü, Fiziksel Taciz ve Tehdit"
Depoda yönetici mevkiinde bulunan herkesin (müdür yardımcıları, takım liderleri ve sistem operatörleri) ya bir tanıdıklarının vasıtası ile ya da içerde arkadaşlarını ispiyonlayarak bu mevkilere geldiklerini, sistem operatörlüğü yapan erkekler genellikle çalışan kadın personelleri sözlü ve fiziksel olarak taciz edildiğini de belirtilen işçi. "Depoda çalışan bir sistem operatörü depodaki farklı kadın çalışanlarla ilişki yaşamış ve birbirlerine bu ilişkiyi söylememeleri için onları tehdit etmişti. Bunun sonucunda da bir tane kadın çalışan işten çıkarılmış ve bu kadın çalışan bütün olayı deponun müdürüne sosyal medya hesabından yazmıştı. Ama depo müdür ve diğer yetkili olan kişiler bu olayı örtbas edip hiçbir şey yaşanmamış gibi işlerine devam ettiler" dedi.
"Tuvalete Bile Sistem Operatörü Uygun Görürse Gidilebilir"
Depoda temel ihtiyaçların da ancak gözetim altında ve keyfi izinlere bağlı olduğunu aktaran işçi "Örneğin tuvaletle gitmek için öncelikle sistem operatörüne bildirilir ve eğer o uygun görürse tuvalete gidilebilir. Ayrıca tuvalette kalınan süre de hesap edilir ve eğer onların belirlediği süre geçilirse ya ay sonunda prim kesilir ya da işten çıkarılır. İşe giriş çıkışlar ve her molaya çıkıldığında X-Ray cihazından geçilmekte ve ekstradan güvenlik görevlileri metal dedektör ile üstümüzü aramaktaydı" diyerek işçilere uygulanan korkunç baskı ve mobbinge dikkat çekti.
"Karantina Bahanesiyle İşçilerin Ücretleri Ödenmedi"
İşe başladığı 2021 yılının Kasım ayında ücret olarak her ay için asgari ücret (2825 TL) ve ekstradan pandemi desteği adı altında 1.000 TL ödenmekte olduğunu 2022 yılında yapılan zam ile beraber maaşlarının net 4860 lira olduğunu ve pandemi desteğini de 3 ayda bir 3 bin lira olarak verileceğinin söylendiğini aktaran işçi "Ayrıca 3 ay içerisinde herhangi bir şekilde bir gün işe gitmediğimizde 3 bin lirayı vermeyeceklerini ve primimizden kesileceğini söylediler. Zaten sürekli işçi çıkartıldığı için de yaklaşık 150 kişi bu 3 bin lirayı alamamıştır. Serviste Covid testi pozitif çıkan bir arkadaş olduğunda bütün servis 1 hafta karantinaya alınmakta ve karantinaya alınan herkesin primi kesilmekte ve ayrıca işe gelmediği gün kadar ücreti kesilmektedir. Bütün bunların yanında depoda özellikle tanıdıkları vasıtasıyla işe girenlere ayrıcalıklı davranılmaktaydı. Depoda revir bulunuyordu ancak her revire gidişinizde imza verilerek giriş-çıkış saatleriniz kontrol ediliyordu. Bu bilgiler üzerine ya primimiz kesiliyor ya da takım lideri tarafından tehditlere maruz kalıyorduk."
"Bazı Takım Liderleri Fiziksel Ve Sözlü Şiddet Uyguluyordu"
"Takım liderleri keyfi uygulamalarda bulunuyordu. Bazı takım liderlerinin mesai saatleri içinde uyuşturucu madde kullandığı ve bunun etkisiyle fiziksel ve sözlü şiddette bulunduğu görülüyordu" dedi.
"Trendyol Express'te İşçi Hakkına Dair Hiçbir Emare Yok"
Trendyol Express'in, işçi ve insan haklarına aykırı bir şekilde taşeron usulü ile tamamen güvencesiz şekilde işçileri çalıştırmakta olduğunu vurgulayan işçi, "İşçi haklarına dair hiçbir emare yok ve işten çıkarılma ve işe alım tamamen keyfi şekilde yapılıyor. İşe girişte önemsiz bir belge olarak belirttikleri 4 aylık sözleşmeler uygulanmakta ve 4 ay bitince işçileri işten çıkartarak yeni işçi alımı yapmaktadır. Bunu da çalışanların tazminat haklarının doğmaması ve işçiler arasındaki kaynaşmayı engellemek için yapıyorlar" diyen işçi yapılan sözleşmelerin ise tamamen işçilerin aleyhine kullanıldığını şöyle aktardı:
"Son olarak ise yaşanan işten çıkarmaların ardından Trendyol Express 4 aylık sözleşmeyi de es geçerek yövmiye usulü günlük çalışmaya geçti. İşçileri günlük olarak işe alıyor ve herhangi bir sosyal haktan faydalanmaları tamamen engelliyor. Yövmiye usulü işçilik özellikle kampanya dönemlerinde kullanılıyor. İşsizliğin bu kadar yoğun olduğu günümüzde Trendyol Express alabildiği her hakkı elimizden alıyor ve insanları bu kölece çalışmaya mahkum ediyor"
"Trendyol'da Yaşananları Herkes Bilsin"
İşten çıkarılan Trendyol Express işçisi bu yaşananların Kemalpaşa Depo’da değil, Türkiye’nin her yerinde olan Trendyol Depoları için geçerli olduğunu da vurgulayarak "Her yerde aynı sistem ile insanları kandırarak çalıştırmaktadırlar. Bizleri aynı şekilde kandırdılar, işe aldılar ve işten attılar. Trendyol Express’in çalışma koşullarını ve İzmir Kemalpaşa’daki deposunda yaşananları herkesin bilmesini istiyoruz" diyerek seslerinin duyurulmasını istedi.