Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube üyesi eğitim emekçileri Gaziosmanpaşa Meydanı'nda ekonomik krize dikkat çekerek, emekçilerin maaşlarının enflasyonla orantılı olarak arttırılması talebiyle eylem yaptı.
KESK'e bağlı Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube üyeleri artan hayat pahalılığı ve ekonomik kriz karşısında maaşlarının eridiğini belirterek, insanca yaşayacakları ücret talebiyle Gaziosmanpaşa Meydanı'nda eylem gerçekleştirdi.
"Zamlar Geri Çekilsin. Enerji Şirketleri Kamulaştırılsın. Herkese İnsanca Yaşayacak Ücret" yazılı pankart açılan eylemde "Savaşa Değil Eğitime Bütçe", "Zamlara Pahalılığa Son", "Gelirde Adalet Vergide Adalet" yazılıdövizler taşındı.
Eylemde basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Yurttaş Yıldırım, asgari ücretin açlık sınırı altında kaldğını, öğretmen maaşlarının ise yoksulluk sınırı altında kaldığına dikkat çekti.
Yıldırım, temel ihtiyaç maddeleri, su, elektrik, doğalgaz hizmetlerine kısa sürede meydana gelen yüksek fiyat artışına hatırlatarak, geçinmenin imkansız hale geldiğini söyleyen Yıldırım, TÜİK verilerinin dahi yüksekliğini gerçek enflasyonun ise daha da yüksek olduğunu belirtti
Yıldırım "Enerji ve akaryakıt alanında yaşanan artışlar suya atılan bir taşın oluşturduğu halkalar gibi ulaşımdan gıda ürünlerine, meyve ve sebzeden temel tüketim maddelerine kadar her alana yansımaktadır. Bu durum halkın ısınma ve beslenme arasında bir tercih yapmaya zorlanması anlamına geliyor" diyerek, sürekli artan enflasyon karşısında maaşlarının günden güne eridiğini ve yapılan ücret artışlarının yeterli olmadığını söyledi.
İktidarın enerjide özelleştirme politikalarının ise bir avuç azınlığın çıkarlarını temel aldığını belirten Yıldırım, "Türkiye'de enerji alanı, dışa bağımlılığın ve özelleştirme soygunun en derin yaşandığı alan olarak öne çıkmaktadır. Tüm bunlar bir kaç dağıtım şirketi ve enerji şirketinin çıkarının 84 milyonun çıkarının üzerinde tutulmasının, yıllardır süren özelleştirme talanının sonucudur. Özelleştirmeler, bir avuç patron ve onların iktidardaki temsilcileri tarafından halkın kaynaklarına, halkın geleceğine açılmış savaştır" dedi.
Siyasi iktidarın yıllardır sürdürdüğü sermaye yanlısı ve emek düşmanı politikaların bedelini emekçilerin ödediğini vurgulayan Yıldırım, taleplerini ise şöyle sıraladı:
"Tüm tüketim maddelerine gelen zamların geri alınması.
Tüm enerji üretim ve dağıtım şirketlerinin kamulaştırılması.
Ulaşım, su gibi temel kamu hizmetleri üzerindeki ağır maliyetleri oluşturan elektrik ve akaryakıttan, ÖTV ve KDV'nin sıfırlanması.
Temel tüketim maddelerindeki KDV'nin tamamen kaldırılması.
Eğitim emekçileri açısından hükmü kalmamış TİS'in yenilenerek yaşanılan gerçek enflasyon oranında enflasyon farklarının 3 ayda bir maaşlara yansıtılması."
"Eğitim emekçileri öğretmenler olarak ‘mutsuz bir halkın mutlu öğretmenleri' olmayacağız" diyen Yıldırım mücadelelerinin sadece ekonomik ve özlük hakları için değil eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için olduğunu vurguladı. Yıldırım, tüm halkı verdikleri mücadeleye destek verme çağrısında bulundu.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısına da değinen Yıldırım, "Bölgede ve dünyada barışın yolu emperyalist saldırganlık, savaş ve işgal politikalarına karşı dünya emekçilerinin birleşik barış mücadelesinden geçmektedir" dedi.